Türkiye-Rusya-İran anlaştı! Anayasa komitesi tamam
Siyasi çözüm için ilk adım atıldı
Suriye konulu üçlü zirve, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımı ile Ankara’da gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’ndeki zirvede liderler, Suriye’ye ilişkin önemi mesajlar verirken, bir kez daha Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi çözümü vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ruhani ve Putin’le önce ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde Suriye başta olmak üzere ülkeler arası ekonomi ve ticari iki ilişkiler ele alındı. Erdoğan, İranlı mevkidaşı Ruhani ve Rus mevkidaşı Putin ile baş başa görüşmesinin ardından üçlü formattaki zirveye geçilirken, zirvede Türk, İran ve Rus heyetleri de hazır bulundu. Erdoğan, buradaki konuşmasında “Üç ülke olarak iş birliğimizi derinleştirdik. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve ihtilafa kalıcı bir siyasi çözüm bulunması konusunda tam bir mutabakat içindeyiz” dedi. Ruhani ve Putin de Suriye’de siyasi çözümden yana olduklarını ve bu ülkenin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini dile getirdi. Daha sonra üçlü zirveye geçildi. Suriye konulu üçlü liderler zirvesi yaklaşık 40 dakika sürdü. Toplantının ardından kameralar karşına geçerek ortak basın toplantısını düzenleyen liderler, çarpıcı mesajlar verdi.
ERDOĞAN: EN BÜYÜK TEHDİT YPG/PYD
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi: Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması konusunda önemli kararlar aldık. Görüşmeler verimli geçti. İdlib'deki gerginlik, görüşmelerimizin odak noktalarından biriydi. Sivil halkın ve garantör ülkelerin sahadaki askerlerinin güvenliği için birtakım kararlar aldık. Önümüzdeki günlerde hayırlı gelişmelerin yaşanacağını düşünüyoruz. Anayasa Komitesi’nin üyeleri konusunda yapıcı ve esnek bir tutum sergiledik. Ortak çabalarımızla komitenin oluşumuna ilişkin pürüzler giderilmiştir. Bugünkü istişarelerimizde usul kuralları konusunda BM ile eşgüdümlü bir şekilde sonuçlandırarak, çalışmaların bir an önce başlamasını kararlaştırdık. Fırat'ın doğusu konusunu da istişare ettik. Hâlihazırda Suriye topraklarının 4'te 1'inden fazlası bölücü terör örgütlerinin hâkimiyeti altında. Geldiğimiz nokta itibariyle Suriye'de DEAŞ tehdidi ortadan kalkmıştır. En büyük tehdit kaynağı PKK ve onun uzantısı YPG/PYD'dir. Sınırımızda oldu bittiye müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkedeki PKK/PYD varlığı devam ettikçe ne Suriye ne de bölgemiz huzura kavuşabilir. Nihai hedef barış koridorunu tesis etmek. ABD ile iki hafta içinde uzlaşamazsak kendi harekât planımızı uygulamaya başlayacağımızı buradaki dostlarımıza da anlattım. Artık mültecilerin dönüşüne yoğunlaşmamız gerekiyor. Nihai hedefimiz Suriye'nin kuzeyinde bir barış koridoru tesis ederek, ülkenin bölünmesini engellemektir. Fırat'ın doğusundaki barış koridoru mülteciler için de korunaklı bir liman olacaktır. Ülkemize sığınan en az 2 milyon Suriyeli kardeşimizin bu bölgeye yerleştirilebileceğini düşünüyoruz.
İRAN CUMHURBAŞKANI RUHANİ:
ABD Suriye’yi bölmek istiyor
Zirvenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan İran Cumhurbaşkanı Ruhani, özetle şunları söyledi: “Toplantı faydalı ve yapıcıydı. Siyasi ve sahadaki gelişmeleri inceleyebildik. Ne mutlu ki üç ülke, bütün konularda görüş birliği içinde. Hepimiz Suriye'nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısı konusunda aynı görüşe sahibiz. ABD, Suriye'de teröristleri destekliyor ve Suriye'yi bölmeye çalışıyor. Bu kabul edilebilir değil. Suriye halkı 9 yıldır eziyet çekiyor. İdlib'te teröristlerin varlığı daha güçlü hale geldi. İdlib'teki teröristlerle mücadele etmeliyiz. Fırat'ın doğusu ABD'nin hakimiyetinde ve burada da teröristler bulunmaktadır. İdlib'te teröristleri kimler destekliyor biliyoruz. ABD Suriye'yi bölmek dahil tehlikeli planlar içinde. “
PUTİN: İDLİB'DEKİ DURUM ENDİŞE VERİCİ
Rusya lideri Vladimir Putin ise konuşmasında Erdoğan’ın gayretlerinden dolayı şükranlarını sunarak şunları söyledi: “Geçen yıl anayasa komitesinin oluşumu konusunda bir karar alındı. Üç ülkenin diplomatları, titiz bir çalışmanın sonucunda listesi oluşturdular. Artık bu komite Cenevre'de hızlı bir şekilde çalışmaya başlamalı. Bunun için her türlü desteği vermeye hazırız. İdlib'deki durumun endişe verici. Bu bölgede gerginliğin azalması için, terör tehdidini yok etmek için Suriye Ordusu'na kısıtlı harekâtlarda destek vereceğiz. Mutabakatlarımız terör örgütlerini kapsamamaktır. Sivil halkın zarar görmemesi için her türlü adımı atmaya hazırız. Sayın Erdoğan ile ikili ilişkilerimizi değerlendirdik. Özellikle ekonomik konuları değerlendirdik. Geçen sene ticaret hacmimiz 25 milyar doları aşmıştı. Akkuyu Nükleer Güç Santrali ve TürkAkım'dan bahsediyorum. Askeri alanlarda da ilişkilerimiz pekişmekte. İnsani ve kültürel alanlarda da iş birliğimiz geliştiriliyor. Türkiye'ye 6 milyon Rus turist gelecek. Rekor kıracağız."
PUTİN’DEN YEMEN İÇİN AYETLİ MESAJ
Putin bir soru üzerine, Yemen'de bir insanî trajedinin yaşandığını belirtti ve ülke olarak yardıma hazır olduklarını söyledi. Kuran-ı kerime atıfta bulunan Putin, şu ayeti hatırlattı:
"Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün.Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, o kalplerinizi birleştirmişti? İşte o'nun nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz."
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan da “İnananlar ancak kardeştir” diyerek Yemen'in yerle yeksan olduğunu dile getirdi. Erdoğan, "Acaba müsebbibi kimlerdir? Bunların üzerinde durmak lazım. Artık Yemen'in yeniden inşa ve ihyası için ne gibi çalışmalar yapabiliriz, bunu düşünmemiz gerekiyor" dedi.
Erdoğan:Güvenli bölge içinde 450 km’ye konut yapalım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 911 kilometrelik güvenli bölgenin 450 kilometrelik kısmına mülteciler için konut yapmak istediklerini belirterek şunları söyledi:
Güvenli bölge meselesini ele aldık. Son günlerde yazılı ve görsel medyada barış koridoru diye de geçmeye başladı. Şöyle izah edeyim, güvenli bölge konusunda Sayın Trump 20 mil derinlik diye bir ifade kullandı yani yaklaşık 30 km. Tabii bunu eğer şöyle en doğudan en batıya aldığımız zaman 911 km’lik bir sınırımız var. Bu sınır içerisinde Türkiye’deki gibi 3,6 milyon Suriyeli var. Biz 40 milyar doları şu ana kadar mültecilere yardım yaptık. Peki BM ve AB’den gelen nedir diye baktığımızda yaklaşık 7 milyar Euro. Tabii bunlar bizim milli bütçemize girmiyor. STK’lar vasıtasıyla AFAD’a, Kızılay’a geliyor. Onlar da bu harcamaları mülteciler için yapıyor. Bu çalışmalara devam ediyoruz. Bunun yanında attığımız adımlarla beraber bu bölgede ne yapabiliriz. Şu ana kadar konuştuk, konuşmaya devam edeceğim. Ülkemizde bulunan mülteciler için 911 km’den vazgeçtik, 450 km’lik bir bölgede konutlar yapalım diyoruz. Çünkü bu çadır hayatıyla mı bu insanlar bu hayatına devam ettirecek. Buralarda kalkıp şöyle 200-250 metrekare kapalı ve bir o kadar da açık alan olmak üzere ailelere bu tür konut inşaası yapalım diyoruz. Kapalı alanda kalmaları, açık alanda ekip biçmeleri için. Hastane, okul yapalım ve iş imkanı hazırlayalım, burada BM Güvenlik Konseyi ülkeleri bu işin içerisinde olmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.