2 milyondan fazla insanda görülüyor

2 milyondan fazla insanda görülüyor

Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Dabağer Dilek, sayısı artan bipolar bozukluğa dikkat çekti.

Bipolar bozukluğa her insan her yaşta yakalanabildiğini ancak çoğunlukla yetişkinliğin ilk dönemlerinde görüldüğünü belirten Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Dabağer Dilek, hayatın belirli bir döneminde yaşanan kriz veya köklü değişimin bu hastalığı tetikleyebildiğini vurguladı.

1679984168-tu-e-daba-er-dilek.jpeg

“TEDAVİ EDİLMEZSE YAŞAM BOYU DEVAM EDER”

Hastalığın tedavi edilmediğinde yaşam boyu devam edeceğini söyleyen Dilek, “Bipolar bozukluk, taşkınlık (mani) ile çökkünlük (depresyon) dönemlerinin olduğu, duygusal iniş çıkışların yoğun olarak sürdüğü ancak bazı dönemlerde hastaların normal ruh hallerine geri dönebildikleri ruhsal bir bozukluk olarak bilinir. Bipolar bozuklukta, kişinin düşünce ve ruh durumunda yoğun dalgalanmalar görülmektedir. Ruh halindeki bu dalgalanmalar yaşam boyu devam eder ve belirli dönemlerde normale döner. Dolayısıyla, bipolar bozukluğa sahip bireylerin hem depresif dönemler hem de neşeli bir ruh haline kapıldıkları dönemler geçirdikleri söylenebilir” diye söyledi.

Dilek, “Bipolar bozukluğun kesin ve tek bir sebebi yoktur ve oluşumunda birçok faktör birlikte rol oynamaktadır. Biyolojik faktörler (hormonal değişimler, genlerdeki değişim), çevresel faktörler (stres, kayıp, cinsel, duygusal veya bedensel istismar gibi travmatik tecrübeler) büyük önem taşır. Günümüz şartlarında da başarılı bir şekilde tanınmakta ve etkili biçimde tedavi edilebilmektedir” diye belirtti.

“YARGILAYICI VE SUÇLAYICI TAVIRLAR İYİLEŞMEYİ GECİKTİRİR”

Toplumsal damgalanmanın, bozukluğun iyileşmesinde ve tedavisinde en büyük engel olarak bilindiğini söyleyen Dilek, ”Bipolar bozukluğun etkileri, bireyin yoğun olarak deneyimlediği, uzun bir dönemi kapsayan bir süreçtir. Bu süreçte, yakın çevreden gelen suçlayıcı, yargılayıcı tavırlar, damgalama, etiketleme hastanın iyileşme sürecini olumsuz yönde etkilemektedir” diye söyledi. Ayrıca Dilek, “Durum böyle olduğunda hasta tedaviyi reddetme, içe kapanma, izolasyon gibi davranışsal sonuçlar yaratabilirken bir diğer yandan suçluluk, utanç, yetersizlik gibi duyguların oluşmasına neden olur. Kendilerini toplumdan soyutlarlar, sosyal ilişkileri zedelenir, depresif belirtiler daha çok artış gösterir. Bu sebeple iyileşme gösterebilecek bir durumdayken tedavinin daha çok gerilemesine ve hastalık belirtilerinin artışına neden olur” diye vurguladı.

“SOSYAL DESTEK TEDAVİ İÇİN OLDUKÇA ÖNEMLİ”

Hasta yakınlarına önemli görevler düştüğünü vurgulayan Dilek, ”Dış çevreden gelen damgalamalara karşı direnişte olmak, Bipolar bozukluğa sahip bireyin duygularını, sürecini desteklemek, tedaviye ve iyileşmeye yönelik inancını diri tutmak, sosyal yaşamdaki anayasal hakları hakkında bilgilendirmek, okul, iş ve diğer ilişkileri hakkında teşvik etmek oldukça önemlidir” diye sözlerini noktaladı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.