Türkiye'nin en genç profesöründen eğitim sistemine eleştiri
''Kral çıplak...''
Daha önce "YÖK, adı gibi yok hükmündedir" açıklamasıyla ses getiren Prof. Dr. Tancan Uysal, Türkiye'deki eğitim sistemiyle ilgili yine çarpıcı açıklamalar yaptı, 13 yılda 6 Milli Eğitim Bakanı'nın değişmesini hatırlatarak, "Kral çıplak diye bağırıyorum..." dedi.
34 yaşında profesör olarak Türkiye'nin en genç profesörlerinden olan, uluslararası dergilerde 300'den fazla bilimsel yayını bulunan, uluslararası patent sahibi Prof. Dr. Tancan Uysal'ın, Milli Eğitim sistemiyle ilgili kaleme aldığı yazısı yine çok ses getirecek. Daha önce "YÖK, adı gibi yok hükmündedir", "Türkiye'deki yabancı öğrencilere ajan gözüyle bakılıyor" söylemleri ve 'Yüksek Öğretim ve Araştırma Bakanlığı', 'Uluslararası Eğitim Ajansı kurulmalı' gibi önerileriyle dikkat çeken Prof. Dr. Tancan Uysal, Türkiye'deki eğitim sistemiyle ilgili yine çarpıcı açıklamalar yaptı.
"Kral çıplak diye bağırıyorum..." diyen Prof. Uysal, ülkede herkesin sözde değişim istediğini ama kimsenin değişmek istemediğini belirterek, Milli Eğitim sistemindeki yanlışları, hataları, sorunları dile getirdi. “Düşündüğünü söylemekten korkmaya başladı mı kişi; düşünmekten de korkmaya başlarmış.” diyen Prof. Uysal, "O zaman bugün 'kral çıplak' diyelim, düşünelim, soralım, sorgulayalım, budur temel isteğim" dedi. Taşa ruh verecek heykeltraş olmak için bile özel yetenek sınavının yapıldığı bir ülkede, Milli Eğtiim sisteminin sorgulanması gerektiğini bir kez daha vurgulayan Uysal, şunları söyledi:
"Taşa ruh verecek heykeltraş olmak için bile özel yetenek sınavının yapıldığı bir ülkede, kişilik ve karakter yapısına bakılmadan, mesleğe uygun olup olmadığı analiz edilmeden, ders anlatım kabiliyeti değerlendirilmeden, çocuk psikolojisi ve pedagojik uyumu gözlenmeden sadece bir sınav ve teorik ağırlıklı eğitim ile; insana ruh verecek öğretmenin yetiştirildiği; öğretmen kazanım sistemimizi sorgulayalım. LGS, OKS, SBS, TEOG... Sadece isimleri değişen ama asıl içeriği ve soru tipi hiç değişmeyen; öğrenci ölçme, seçme ve yerleştirme sistemimizi sorgulayalım."
TABLETLER ÇOCUKLARIMIZA NE KAZANDIRDI
2015 yılında 4,3 milyar TL harcanarak çocuklara dağıtılan tabletlerin öğrencilere ne kazandırdığının belli olmadığını anlatan Uysal, küçük hesaplar için çıkarılan serbest kıyafet uygulamasının da sorgulanması gerektiğini belirterek, "Serbest düşünce ve kabiliyetleri değil, parayı ön plana çıkaran, çocukları marka rekabetine sokan serbest kıyafet uygulamasını sorgulayalım" dedi. Gerekli alt yapı oluşturulmadan, sırf kısır siyasi çekişmelerle dershanelerin kapatılmasının yeni sorunlar doğurduğunu belirten Uysal, dershanelerin yerine fahiş fiyatlarla her gün mantar gibi türeyen etüt merkezlerinin ve özel ders sisteminin aldığını ifade etti. Milli Eğitim'de 13 yılda dikiş tutturulamadığını söyleyen Prof. Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
13 YILDA NEDEN 6 MİLLİ EĞİTİM BAKANI DEĞİŞTİ
"Köklü bir sistem kurma ihtiyacının aşikar ve bu sistemde eskinin üstüne yenilerin konulmasının, süreç yönetiminin ve devlet mekanizmasında kurumsal devamlılığın esas ve önemli olduğu dönemde; tek parti iktidarında altı milli eğitim bakanının değiştiği ve her gelenin sanki başka bir siyasi partinin mensubuymuş gibi eskileri yok etmesine; Atatürk döneminde (1923-1938) 17 milli eğitim bakanı değişimini örnek göstererek cevap verilen siyasi karar süreçlerini yani eğitimdeki istikrarı sorgulayalım...
Memlekette bu ve daha saymadığım eğitim konusunda tartışılması gereken nice problemler yokmuş gibi; ülkenin gelecek eğitim projelerinin, müfredat zenginliğinin, planlama stratejilerinin tartışılacağı, akademisyenlerin ve sahadaki yöneticilerin de görüşlerinin alınacağı Milli Eğitim Şurasında, temel tartışma konusunun “Osmanlıcanın zorunlu ders olarak okutulup okutulmaması” olması gibi boş gündem maddelerini sorgulayalım.
MUHALEFET KIŞ UYKUSUNA YATMIŞ
Ve acı olan tüm bunlar bu ülkede yaşanırken, sanki hepsi başka ülkede eğitim almış, hepsinin çocukları yurtdışında okuyormuş gibi davranan ya da başka bir ülkenin temel meselelerine çözüm arayışında olan; söz polemiğinde usta savaşçı olmalarına rağmen, birbirini yemekten yorgun düşmüş ve belki yorgunluktan da kış uykusuna yatmış siyasi muhalefetin yokluğunu sorgulayalım. Ne dersiniz, sorgulamaya değer bir şeyler varmış, değil mi?"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.