Yılın Sivil Toplum Farkındalık Ödülleri" kadın kategorisinde Başbakan Yıldırım'dan ödül alan dernek, mahalledeki 35 kadına istihdam sağlıyor. Bursa'nın Kestel ilçesinin kırsal mahallelerinden Saitabat'ta 15 yıl önce 9 kadın tarafından kurulan ve şu anda başkanlığını Sermin Cakalıoğlu'nun yaptığı Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği Türkiye'de ilk "Köy Kadın Derneği" olmasıyla farklılık teşkil ediyor.

Köyde kurulan anca yalnızca erkeklerin üye olduğu tarım kooperatifinden duydukları rahatsızlıktan ötürü alternatif olarak kurulan derneğin sitesinde yapılan açıklamada, "köyümüzde kurulan fakat sadece köy erkeklerinin üye olabildiği tarım kooperatifi vardı. Köyümüzdeki bayanlar bu durumdan rahatsız olduklarını ve kendilerininde kooperatife üye olmak istediklerini söylediler ancak bende onlara köy erkekleri bizi bu kooperatife üye yapmıyorsa bizde kendimize bir dernek kurar ve bizde kendi ayaklarımız üzerinde durabilir ve etrafımıza çevremize faydalı çalışmalar yapabiliriz diyerek köyümüzde böyle bir dayanışma derneği kurmaya karar verdim ve köyümüzdeki her aileden bir kişiyi arayarak onlara köyümüzde bir dernek kurmak istiyorum bana katılırmısınız dedim ve onlarda bana sen varsan bizde varız fakat bizim tahsilimiz yok nasıl olur dediler. Ben de onlara benimde sizden farkım yok bende ilkokul mezunuyum ama dernek kurmak insanlara yardımcı olmak için tahsil gerekmiyor tahsilimiz olmadanda kendimiz ve çevremiz için bişeyler yapabiliriz dedim. Derneğimizi kurmak için bir adres gerekiyordu ve köyümüzün muhtarına köyün girişinde şelalenin yanındaki boş araziyi derneğimize vermesi için rica ettim. Derneğimizin yerinide ayarladıktan sonra 2002 yılının Nisan ayında 9 üyeyle derneğimizi Saitabat Köyü Kadınları Kalkındırma ve Koruma Derneği adıyla kurduk. Derneğimizin adı sığınma evi olarak algılandığından dolayı çeşitli telefonlar aldık bu sebeple 2007 yılında derneğimizin adını Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği olarak değiştirdik" açıklaması yer aldı.

Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği, "otantik köyevi" olarak dizayn edilen iki katlı dernek binasında sunduğu köy kahvaltısıyla, Türkiye'nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından misafir ağırlıyor.

Kestil'in kırsal mahallelerinden Saitabat'ta 2002'de kurulan dernek, üyelerinin yaptığı çilek ve ahududu reçeli, salça, tarhana, makarna ve yöresel silor yemeği, salça gibi ürünlerin satışından gelir elde ediyor. Bu gelirlerle yapılan dernek binası, özellikle hafta sonu kahvaltı için gelenlerle dolup taşıyor.

Üyeleri, turistlerle diyalog kurabilmek için İngilizce kursuna bile giden derneğin 113 üyesi bulunuyor. "Sultan Annelerin Başarı Öyküsü" adlı projesiyle "Yılın Sivil Toplum Farkındalık Ödülleri" kadın kategorisinde Başbakan Binali Yıldırım'dan ödül alan dernek, mahalledeki 35 kadına istihdam sağlıyor.

Dernek bünyesinde yapılan doğal ürünler, internet üzerinden de satışa sunuluyor.

Sitemizin köşe yazarlarından Işıl Mencik de "Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği" hakkında yazısını kaleme aldı. Mencik yazısında şunları aktardı:

Kadın isterse toprağa su
Kadın isterse geceye aydınlık 
Kadın isterse ayaza yazı 
Kadın isterse bir DÜNYA olabilir 
Yazıları yazmama vesile olandır kadın 
Yöresel kıyafetleriyle,hoşgörüsüyle samimiyetiyle,yemekleriyle, azmiyle,savaşçı ruhuyla kadını kadın yapan değerlerle kendini geliştiren  yüzlerce insana örnek olacak bir fotoğraf karesi.
Birlikte yola çıktığı yol arkadaşlarına örnek olmuş. 
Türkiyede bir ilke imza atmış .
Köy Derneği kurmuş.  
Hakla hakkını arayan, umudunu yitirmemiş, farkındalıklarıyla  adım atmaya kendini hazır hissetmiş,cocukların , gençlerin,köy kadınların  refahı için çabalamış,bunun devamını getirmek için gerekli olan tüm mücadeleyi vermiş. 
Bunun karşılığında ise kocaman gönüller kazanmış Sermin Cakalıoğlu.
Büyük bir hayranlıkla izledim,anlattım,
onları enerjilerini heyecanlarını duygularını öylesine yüreğim de hissettim ki   İçimde yanan ateşin ortaya çıkarmak istediğim gücü gösterdiler bana.
 Güç benim için işte buydu başarıyla başarıyı meydana getirecek bu güçtü.
 inanin tarifi yok kadın hayatına dokunmanın o zorluğun o yükün hafifletmenin nasıl bir duygu olduğunu söyleyeceğim her kelimesi kifayetsiz kalacağını benim için tarifi ve benzeri olmadığını  her yerde kendine kanitlayabilen bir varlık bir insan olduğunu ve
kadın olmanın mutluluğunu gururunu yaşatan kadınlarınız.
Bana Ortak olan sevincime sevinci gibi sevinen beni gözyaşlarına boğan bir kadın topluluğu.
Yapmıs olduğu seylerde onlar icin yaş, konum,statü, engel değildi.  Engelse de o güçlüğe göğüs gelebilecek koca yüreğe sahip kadınlardı.
Aslında  her kadın için bu böyledir. 
Demiştim ya kadın GÜÇLÜDÜR diye . 
Kendisi için için değil tüm kadınlara hitap eden bir yer düşünelim şimdi .
 O yer iyilik, yardım,  dayanışma, koruyucu kollayıcı annelik dünyası içinde kadın yetiştiren bir kadın topluluğu .  
Bu kadar muazzam yerde inanin büyülenmistim adeta benim olduğum  yerdi.  Yaşım onlarda küçük olabilirdi ama duygularımız hislerimiz ve birbirimize karşı hissettiklerimiz o samimiyet gözlerimizdeki ışık her şeyi anlatmaya yetiyordu. 
BEN BİR KADININ ACISINA,SEVINCINE,GÖZYAŞINA, ÜZÜNTÜSÜNE,MUTLULUĞUNA,
YAPTIĞI YAPACAĞI  BAŞARIYA GÖNÜLLÜ BİR KADINIM..
EN BÜYÜK MUTLULUĞUN ARDINDAKİ  KAHRAMANDIR KADIN.