Türkiye'de 156 gazetecinin demir parmaklıklar ardında olduğunu belirterek, “Basının özgür olmadığı toplumlar özgür değildir. Tutuklu gazeteciler bir an önce serbest bırakılmalı, mesleğimizin üzerindeki baskılara derhal son verilmelidir” dedi.İGC Başkanı Misket Dikmen, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yayınladığı mesajda şunları vurguladı:

“Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu; görev başında yaşamını yitiren gazetecilerin anısına saygı duymak, saldırılardan korumak ve basın özgürlüğünün önemini vurgulamak için 1993’de 3 Mayıs'ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü ilan etti. Basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğüne dayanır. Ancak kişiler, düşüncelerini ifade ederken endişe duyuyorlarsa, hapis tehdidiyle karşı karşıya kalıyorsa, özellikle otosansür tehlikesi gazeteciler arasında adeta bir virüs gibi yayılıyorsa; o ülkede basın ve ifade özgürlüğünden söz etmek mümkün değildir” dedi.

Dikmen, şöyle konuştu:

“Örneğin Cumhuriyet Gazetesi'nin tüm yöneticileri, muhabirleri, çalışanları sudan sebeplerle cezaevinde tutuluyor. 185 gündür özgürlüklerinden yoksunlar. Yıllardır mücadele ettikleri terör örgütleriyle adlarının yan yana yazılması gibi akılla izah edilemeyecek suçlamalarla karşı karşıyalar. Benzerlerini darbe dönemlerinde gördüğümüz iddianamelerle insanları özgürlüklerinden yoksun bırakmak kabul edilemez.

Tüm tutsak gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, özgür düşünceye olan baskılar son bulmalıdır. Halkın haber alma özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılana kadar İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak mücadelemizi sürdüreceğiz.”