İşte o köşe yazısı:

Neredeyse 6 aydır bütün dünya, Ukrayna'nın sebepsiz Rus saldırganlığına karşı kahramanca direnişini izlemektedir. Askeri uzmanların değerlendirmesine göre haftalar içinde bitmesi gereken sorun, uzun sürecek savaşa dönüşmektedir.

Türk halkı ve Sayın Erdoğan liderliğindeki yetkililerin temsilcileri, savaşa katılanlar konusunda tarafsızlığı tutuyorlar. Ancak, Sayın Erdoğan'ın tarafları uzlaştırma, Ukrayna tahılının ihracatı için ticaret yolları oluşturma ve savunma sanayii alanında ticari işbirliği yapma çabalarında kendini gösteren Ukraynalılara karşı sempatiyi gizlemek zor. Türkiye'den satın alınan Bayraktar'ların Ukrayna'daki muharebe sahasında hedefleri vurduğu çok sayıda video görebiliriz.

Türk işadamları ve sanayicilerinin Ukrayna devlet işletmeleri ve Savunma Bakanlığı ile tedarik sözleşmeleri mevcut, Ukrayna'ya sadece silah değil, aynı zamanda kask ve vücut zırhı gibi koruyucu ekipman da satılıyor.

Dünyanın çoğu Ukrayna'yı destekliyor, çünkü koruma niyetleri adil, anlaşılır ve dürüsttür. Bu metnin yazarı şahsen bu pozisyonu paylaşıp Ukrayna halkının egemenlik çabalarını destekliyor.

Aynı zamanda, ticaret etkileşimi çerçevesinde meydana gelebilecek olaylara karşı hepimiz dikkatli olup savaş zemininde ahlaksız ticari uygulamaların ortaya çıkmasını yasaklamalıyız.

Bu metnin yazarı, Ukrayna Savunma Bakanlığı'ndan Türk işletmelerinden birine verilen belli bir savunma siparişi ilgili evrak ve bilgiler aldı. Siparişin konusu 30.000 adet vücut zırhıydı.

Gerçekliği daha sonra Ukrayna tarafına yapılacak incelemelerle teyit edilecek olan sağlanan belgelere göre, Türk firması ile Mart 2022 tarihinde tedarik sözleşmesi imzalanmış olup Türk firması lehine yaklaşık 300 milyon lira ön ödeme yapıldı. Türkiye için daha önce teslimat yapmamış ve askeri teçhizat sektörüyle doğrudan ilgisi olmayan bir işletmenin avans alması normal ama, Ukrayna için aynı mı acaba, bu kadar güvene sebep olan şey neydi?

Yine de olsun derdik, ancak Mayıs ayının başlarında, sözleşmenin imzalanmasından iki aydan kısa bir süre sonra, Ukrayna Savunma Bakanlığı temsilcileri sözleşmeyi feshetme ve cayma tazminatı ile birlikte yatırılan paranın iadesi talebi ile uluslararası mahkemeye başvurdu. Kurşun geçirmez yeleklerin teslimat konusu artık gerekli olmayan olarak kabul edilmektedir.

Ukrayna tarafına göre, böyle bir davanın nedeni vücut zırhı tedarikinin gecikmesiydi.

Bu dava hakkında bilgi veren kişiye göre, Ağustos 2022 itibariyle dava uluslararası mahkemede incelenmeye devam ediyor, Ukrayna tarafı ise sözleşmeyi yerine getirmek ve teslimat yapmak için her hangi bir imkan bırakmayıp sadece paranın iadesini talep ediyor. Konuştuğumuz şahsa göre kurşun geçirmez yelekler sevkiyata hazır, bazıları sunulan belgelerle kanıtlandığı gibi Romanya'da bulunmakta, ancak dört aydan fazla bir süredir Ukrayna departmanının temsilcileri teslimatları sonuçlandırmaktan daha çok mahkeme işlemleriyle ilgileniyorlar.

Bir sonraki mahkeme duruşunun Eylül 2022'de yapılması bekleniyor ve söz konusu olayın sonucun olup olmayacağını merak ediyoruz, ancak şimdi aşağıdaki konular daha çok gündemdedir:

- Ukrayna'ya vücut zırhı tedarikinin başarısızlığı, yozlaşma kurbanı olabilir mi?

- Ortaya çıktığından daha hızlı davaya dönüşen 300 milyon liralık avans için güvenin sebebi neydi?

- Ukraynalı askerlerin artık Türk kurşun geçirmez yeleklerine ihtiyacı yok mu, Ukrayna Bakanlığının dava açtığı para askerleri zırhlı levhalardan daha mı iyi koruyabilecek?

Devlet kurumlarına resmi talepler göndererek ve Ukraynalı meslektaşlarımızla işbirliği yaparak bu soruların yanıtını en yakın gelecekte bulmaya çalışacağız.

Bilerek her hangi tanımlayıcı bilgileri yayınlamıyoruz çünkü, olayın mevcut durumunun geniş bir kamu ilgisini, açıklanmasını ve neden olabileceği uluslararası skandalları gerektirdiğinden emin değiliz, ancak milletlerin bireysel temsilcilerinin kişisel ticari çıkarlarını ve isteklerini, iyi komşuluk ilişkisinden daha üstün tutmalarına izin veremeyiz. Bu tür vakaların her biri kontrol edilip onaylandığı halde kamuya açıklanacaktır.