Ülkü açıklamasında şunları kaydetti:
 
“Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin Türkiye’nin siyasi denetim altına alınmasına yönelik bu kararının rasyonel hiçbir dayanağının olmadığını ve Avrupa Birliği’nin vizyonu ve misyonu gereği temsil etmesi gereken değerlerle ters düştüğünü düşünüyoruz. Bilhassa Türkiye’nin teröre karşı meşru mücadelesinin Avrupa Birliği tarafından sözde “liberal değerler” adı altında görmezden gelinmesini ve birçok haksız söylemle Türkiye’nin bu mücadelesinde yalnızlaştırılmasını kaygıyla takip ediyoruz. Biz, AB’den vize serbestisi gibi olumlu adımlar beklerken bu gelişmenin yaşanması elbette üzücüdür.
 
Ülkemiz 80 milyona yaklaşan nüfusuyla Avrupa Birliği ülkeleri için vazgeçilemez bir ticari ortak olmasının yanı sıra, Avrupa’ya uzanan enerji yollarının güvenliği için önemli bir aktör ve güvenilir bir partnerdir. Türkiye de ihracatının yarısına yakın kısmını Avro Bölgesi’ne gerçekleştirmektedir. 2016 yılında Türkiye’den AB ülkelerine toplam 68,4 milyar dolar tutarında ihracat yapılmış ve böylece AB’nin toplam ihracatımızdaki payı %47,9 olmuştur.  Bu bakımdan ekonomik ilişkilerde yaşanabilecek olumsuzluklar iki aktörün de zararına olacaktır. Yaşanan bu gelişmelerin Türkiye-AB ekonomik ilişkilerine yansımaması gerektiğini düşünüyoruz.
 
Bu bağlamda, AB ile Türkiye arasında yapıcı bir diyalog ortamı oluşturulması için bu kararın tekrar gözden geçirileceğini temenni ediyoruz” dedi.