URLA’DA GENÇLERİN MAĞDURİYETİ VAR!
Urlalı siyasetçi Önder Şengüler, Urla'ya gelen HDP'liler hakkında köşe yazısı yazdı.
2013 yılının son ayları Türkiye açısından çok hareketli bir dönemdi. Yerel seçimlere 4 aylık bir süre kalmıştı. Tam bu süreçte tarihler 17 Aralık 2013’ü gösterdiği gün “FETÖ yargısal darbe kumpası” ile güne uyandık. 17/25 aralık hain FETÖ’nün yargı ve emniyet teşkilatında ki tüm gücü ile Hükümete saldırdığı gün olarak tarihte kara bir leke olarak kaldı. FETÖ terör örgütü artık açıktan Devlet’e saldırmaya başlamıştı.
Urla’da 2014 seçimlerine hazırlık tüm heyecanı ile devam ederken Şubat ayında , seçimlere bir ay kala , bir pazar günü FETÖ Terör örgütü üyelerinin organize ettiğine inandığım bir süreç yaşandı. Tüm haber bültenlerinde “Urla’da HDP gerginliği” başlığı ile ilçemiz Türkiye gündemine oturmuştu.
HDP seçim bürosu açılışı için pazar gününü seçmiş! Urla’nın o dönem abileri diye kendilerini lanse edenler ise bizim Urla’nın gençlerini bir gün önce organize ederek “HDP seçim ofisinin açılışına tepki vereceğiz” diyerek , gençlerimizi galeyana getirmeye çalışmışlardır.
Urla ilçemiz sakin , temiz , insanların birbirine saygı ile yaklaştığı , kavgadan ve gürültüden uzak bir şehirdir. Bu şehrin gençleri de vatansever , milliyetçi , işinde gücünde olan gençlerdir.
O gün için 20’li yaşlarda bugün ise 30 yaşlarında olan 25 genç kardeşimiz şuan ciddi bir mağduriyet yaşamaktadırlar. Ben o dönem Ak Parti Urla Teşkilat Başkanı olarak görevliydim. HDP olayları sırasında Urla meydanında bulunan Parti binamızda olup bitenleri anlamaya çalışıyorduk. Tüm olayları gözlerim ile bizzat gördüm ve yaşadım. Urla’lı gençler belediye binası yanında bulunan (urit kafe) alanda toplanmışlardı. Urla’lı gençlerin elinde ne silah , ne sopa ne de taş vardı. Sadece İstiklal Marşımızı okumak istediler. Ziraat bankası yan sokağında bulunan HDP ofisinden Urla’lı gençlerin üzerine yağmur gibi taş atıldığını bizzat gördüm. Özellikle belirtmek isterim ki alanda bulunan herkes genç te değildi! Yaşlısı , genci 8.000 kişi toplanmıştı. HDP tarafından atılan taşlar ve sopalar Urla’lı gençlerin olduğu bölgeye gelince , doğal olarak gençlerde refleks gösterip HDP binasına bu taş ve sopaları fırlattılar. Olaylar sırasında ölen olmadı! Kalıcı hasar ile yaralanan olmadı! Bildiğimiz kadarı ile bir kişinin başı yarıldı , bir kişi ayağından yaralandı , bir kaç kişide çizik ve ezikler oluşmuştu. Bu kadar büyük bir olay küçük bir kaç hadise ile son bulmuştu.
Olayın üzerinden tam 8 yıl geçtikten sonra , geçtiğimiz günlerde 8 genç arkadaş tutuklanarak cezaevine yollandılar. Yargılanan 25 Urla’lı genç kardeşimizin tamamı bu davadan 4 yıl ile 8 yıl arası cezalar aldı. 8 genç arkadaşın tutuklanma sebebi ise istinaf mahkemesine itiraz etmemeleri! Bu arkadaşlar suç işlediklerinin farkında değiller ki! Bir üst mahkeme olan istinafa başvurmak ta akıllarına gelmemiş. Geriye kalan 17 genç ise cezalarının akıbetini beklemekte ve hayata tutunma konusunda ciddi mağduriyetler yaşamaktadırlar.
Yazımın başlığı da bu sebeple “Urla’da gençlerin mağduriyeti var” şeklinde oldu. İnanın ki bu gençlerin bir çoğu ciddi anlamda mağdur olmuş durumdalar. Kimisi evlendi çocuğu var , kimisi resmi kurumda işe girdi , kimi kendi iş yerini açtı , bir çoğu ailesine bakmak ile yükümlü ve sorumlulukları var. Hayatlarının baharında olan bu arkadaşların 8 yıl ceza alması ciddi mağduriyetler doğurmaktadır.
Öncelikle bu dosya benim şahsi düşünceme göre yeniden ele alınmalıdır. Bu konuda dosya da eksikliklerin veya bilinçli mağduriyetlerin doğurulduğu düşüncesindeyim.
Elinde megafon ile gençlerin arasında gezen bazı kişiler o gün için “yapmayın etmeyin” diye anons ederken , bir gün önce gençleri tepkimizi koyalım diye galeyana getiren kişilerdi. Bu kişiler “tavşana kaç , tazıya tut” dediler. Bu elinde megafon ile gezen kişilerden kimisi FETÖ terör örgütü üyesi olmaktan tutuklandı. Kimisi ise FETÖcülerin finansmanı ile gençleri toparladı ateşin içine attı. O günden sonra da ortadan kayboldular.
Madem ki gençlerin abisi olarak elinizde mikrofon , megafon ile alanda konuşma yaptınız! Neden mahkeme tutanakların da şahit değilsiniz? Neden mahkemelere çıkıp “bu çocuklar taş atmadı , ellerinde sopa yoktu , karşı yönden gelen saldırıya biz 8.000 Urla’lı olarak cevap verdik. Bir suçlu var ise 8.000 Urla’lı suçludur hepimizi yargılayın” diyemediniz? Gençleri yargı önünde yalnız bırakıp kaçtınız. Bugün yargılanmıyor olabilirsiniz ancak İlahi Adalet her zaman tecelli eder. Bu işe sebep olanlar bu gençlerin mağduriyeti altında ezilir kalırlar.
Gelelim konumuza yeniden! Olayın Emniyet fezlekesini hazırlayan dönemin komiseri FETÖ Terör örgütü üyesi olması nedeniyle görevden uzaklaştırıldı. Dosyanın açılmasını sağlayan dönemin savcısı FETÖ terör örgütü üyesi olmaktan tutuklandı.
İzmir’den ilçemiz Urla’ya gelen tüm HDP araçlarında zincirler , demir sopalar , kaldırım taşları vardı. Hiç bir HDP’liye o gün işlem yapılmadı. Devlet’in otoyolunu yere oturarak kapatan HDP’li gençler’e hiç bir işlem yapılmadı. Ben burada emniyet güçlerimizi suçlamıyorum , çünkü çok kalabalık gruplar halinde gelmişlerdi. Olayı bastırmak adına , büyümesin , daha kötü olaylar yaşanmasın diye HDP konvoyu ilçeden uzaklaştırıldı. Çok doğru bir iş yapıldı buna sözüm yok ancak tüm faturanın 25 genç kardeşimizin üzerine kesilmesi “mağduriyetin” en büyüğüdür.
Urla’lı gençlerin dosyası yeniden açılmalıdır. Bu dava yeniden görülmelidir. Ben eminim ki bu dava için yüzlerce Urla’lı tanık olmak isteyecektir. Olayın tüm videoları , delilleri ortadadır. Bizler bu olaylara tanık olduk. Bu üzücü olayda can kaybının yaşanmaması en büyük sevincimizdir. Gençlerimizin, kalabalığın da verdiği heyecan ile attıkları taşın kime isabet ettiği belli değildir. Hazırlıklı bir şekilde gelen HDP’li grubun kendi kendini yaralamadığını kim söyleyebilir? Hangi taş ta kimin parmak izi çıkmış? Kimin kimi yaraladığının belli olmadığı bir dosyadan 25 kişiye 8 yıl hapis cezası verilmesi ciddi anlamda mağduriyetlere sebep olmuştur.
Gizli FETÖ eli ile yapıldığına inandığım bu olayın asıl araştırılması gereken boyutu ise ; bu gençleri Urla meydanına kimler çağırdı! Kimler gençleri galeyana getirdi! Kimler bu gençlerin geleceği ile oynadı. Asıl araştırılması gereken ve ceza verilmesi gereken kişiler gençlerimiz değil , bu işe sebep olan kirli ellerdir.
Bu yazdıklarım benim şahsi düşüncelerim olup , gençlerimizin mağduriyetinin giderilmesi için yetkili tüm merciler ile irtibata geçip bu mağduriyeti anlatmamız gerektiğine inanmaktayım.
Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.