Bundan 50 yıl önce günde 8 buçuk saat olan ortalama uyku sürelerinin bugün yedi saate, hatta daha altına indiğini belirten Akdemir, günde altı saaatin altında uyumanın, aşırı kilo riskini % 50’den fazla artırdığına dikkat çekti.
Prof. Dr. Akdemir konuyla ilgili şub bilgileri verdi: "Bir çalışmada günde altı saaatin altında uyumanın aşırı kilolu olma riskini %50’den fazla artırdığı rapor edildi. Bir diğer çalışmada ise 10'lu yaşlarında ve akranlarından daha kısa süre uyuma alışkanlığı geliştirmiş çocukların, kilo alma sorunuyla en fazla karşılaşanlar olduğu görüldü. Kısa uyku süresiyle şişmanlık arasındaki bağlantı tüm yaş grupları için geçerli olmakla birlikte, çocuk ve gençlerde daha belirgin. Bir diğer deyişle, uykularımız kısaldıkça kilolarımız artıyor" diye konuştu.
Akşamları makul bir saatte yatarak, günde 7 - 8 saat kesintisiz uyumayı alışkanlık haline getirmemiz gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Akdemir, doğru uyku davranışlarına çocuklarımızı alıştırmamızı, aşırı kilodan onları ve kendimizi korumamız gerektiğini sözlerine ekledi.

YETERSİZ UYKU, İŞTAHI DA ARTIRIYOR

İnsanların giderek daha hareketsiz bir yaşam tarzını benimsediğini kaydeden Özel İzmir Egepol Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Akdemir sözlerine şöyle devam etti: "Gündüzleri uzun saatler bilgisayar başında ve hareketsiz çalışma ortamında, akşamları ise televizyon karşısında, atıştırmalık gıdalar rahatça tüketiliyor. Başka bir deyişle uyku süresi kısaldıkça yağlı ve karbonhidratlı yiyeceklere duyulan iştah da artıyor. Bunlara ek olarak yetersiz uyku, kişinin kendisini gün boyunca yorgun hissetmesine yol açıyor. Nitekim yapılan iki çalışma, uyku süresi kısa olan çocukların televizyon izleme sürelerinin daha uzun olduğunu ve bu çocukların düzenlenen spor etkinliklerine daha az katıldıklarını da gösterdi"