Yetişkinlere oranla çok daha hassas bir yapıda olan bebek ve çocuklar, dış etkenlere karşı daha savunmasız kalarak, olumsuz etkileri fazlasıyla hissederler. Tabiatın yaşam kaynağı güneşte olduğu gibi… Gelişimleri için çok önemli bir rol üstlenen güneş, aynı zamanda çeşitli problem ve alerjileri de beraberinde getiriyor. Avrasya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ersin Sarı, çocuklarda güneş alerjisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlatıyor.
 

Güneş alerjisi nedir?
 

Cildin güneşle temas kurduğu bölgelerde kırmızı kaşındıran döküntülerle ortaya çıkan bir alerji türüdür. Güneşe maruz kalınması durumunda kendini gösteren güneş alerjisi, genellikle birkaç dakika içerisinde etkisini gösterir. Güneş zehirlenmesi olarak da adlandırılan güneş alerjisi, ciltte hafif kızarıklıklara yol açabileceği gibi, içi su toplamış lezyonlara da sebep olabilir. 

Bu çocuklara dikkat!

Güneş alerjisi için hedef olan belli özelliklere sahip kişiler vardır. Özellikle açık tenli ve alerjik bünyeye sahip çocuklar, UV ışınlarının zararlı etkilerinden ve güneş alerjisinden daha fazla etkilenir. Alınacak bazı önlem ile çocukları güneş alerjisinden ve güneşin zararlı ışınlarından korumak mümkündür. 

Çocuğun cilt hassasiyetine göre, uzman bir hekimin önereceği 15-50 faktör arası güneş koruyucu kremler, güneşin zararlı etkilerine karşı büyük oranda koruma sağlar. Ancak bu durum, çocuğun açık havada ve güneş altında dilediği kadar zaman geçirebileceği anlamına gelmemelidir. Güneş kremi, güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmeli ve 2-3 saatte bir yenilenmelidir. Güneş koruyucusuna rağmen, güneşin en etkili olduğu 11.00 ve 16.00 arasında mümkünse dışarı çıkılmamalıdır. Ayrıca, çocukların dudaklarına sürülecek güneş koruyucular da güneşin neden olabileceği yara ve uçuklara karşı koruma sağlar.
 

Güneş alerjisinin belirtileri
 

Özellikle yaz aylarında çocuklarda güneş çarpmalarına karşı dikkatli olunmalıdır. Çocuğun uzun süre güneşe maruz kalması;

Deride kızarıklık, 

Kırmızı renkte kabartılar,

Acı hissi, 

Fazla etkilenmiş bölgelerde ciltte su toplanması, 

Baş ağrısı, 

Kusma, 

Ateşe yol açabilir. 

Eğer çocuğunuzda bu gibi belirtileri gözlemliyorsanız geciktirmeden bir doktora başvurmanız gerekmektedir. Eğer çocuğunuz güneşe karşı bir alerjik reaksiyon gösteriyor, cildi soğuk ve nemli ise, gölge ve serin bir yere yatırıp bacaklarını yüksekte tutmaya özen gösterin. Eğer çocuğunuzun cildi kırmızı bir renk almış, sıcak ve kuru ise, soğuk su altında tutulduktan sonra serin ve gölge bir yere yatırın. Gerekirse ateşi düşünceye kadar soğuk suya batırılmış bir bezle vücuda kompres uygulayın.

Çocukları güneşten korumak için yapılması gerekenler

Güneş ışınlarının en zararlı olduğu saatler olan 11.00 -16.00 arasında bebek ve çocuklarınızı doğrudan güneşe maruz bıraktırmayın. Dışarı çıkarmak için bu saat dilimini kullanmamaya özen gösterin. 

Eğer çocuğunuz güneşe çıkacak veya güneşlenecekse bu süre iki dakika ile başlamalı ve 25-30 dakikayı geçmemelidir.

Bebeklerin ve çocukların başları şapka ile güneşten korunmalıdır.

Çocuklar, terletmeyecek ve güneşe karşı koruma sağlayacak şekilde giydirilmelidir. Daha açık renkli, hava aldıran ve pamuklu kıyafetler tercih edilmelidir.

Bebek ve çocuklar dışarı çıkarken ekstra özen gösterilmeli ve mutlaka en az 30 koruma faktörlü bir koruyucu krem kullanılmalıdır.

Koruyucu kremler, yeterli miktarda ve cilde yedirilerek uygulanmalıdır.

Tatilde çocuklar havuza veya denize girip kurulandıkça güneş kremlerinin etkisi gideceğinden gün boyunca tazelenmelidir.

Yaz aylarında çok daha fazla sıvı kaybı olacağından mutlaka bol bol su içirilmelidir.

Hala emen bebeklerin ciltleri daha ince olduğu için, güneşe karşı daha hassastırlar. Bu nedenle, 6 aydan küçük bebekler, doğrudan güneşe çıkarılmamalı, gölgede tutulmalıdırlar.

Hava bulutlu olduğunda ekstra dikkatli olunmalıdır. Çünkü güneş ışınlarının %70’ı bulutları geçer.

Kum ve suyun güneş ışınlarını yansıttığı unutulmamalıdır. Gölgede bile cilt yanıkları olabilir.

Çocukların gözleri sanıldığından daha hassastır. Bu sebeple UV korumalı bir gözlükle güneşten korunmalıdır. Uzun yıllar UV ışınlarına maruz kalmak, katarakt riskini arttırır.

Güneşin UV ışınlarından en çok yanaklar, burun ve omuzlar etkilenir. Bu nedenle bu bölgelerin korunmasına ekstra özen gösterilmelidir.