Üst göz kapağında en fazla karşılaşılan sorunların deri sarkması, bir miktar da yağ torbalanması olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ahmet Sönmez, bu durumun her hastada farklı değişik seviyelerde olabileceğini, iyi bir ameliyat öncesi değerlendirmenin ameliyatta nereye ne oranda dokunulacağını gösterebileceğin değindi. 

“Ameliyat öncesi değerlendirme çok önemli” 

Ameliyat öncesi değerlendirmenim öneminden bahseden Doç. Dr. Sönmez, ‘’En sık gördüğümüz sorun üst göz kapağı derisinin ya eksik alınması ya da fazla alınmasıdır. Eksik alınma durumunda hasta ameliyat olmamış gibi bir görüntü ortaya çıkar. Fazla alındığı durumda da uyur pozisyonda gözler açık kalabilir ve bunun sonucu olarak göz kuruluğu görülebilir. Daha da kötüsü fazla deri çıkartıldığı durumda kirpik ve kaş arasındaki mesafe daralır. Bu istenen aydınlanmış, dinamik bakış yerine deprese bir ifadeye neden olur. Bu ifadeden hasta rahatsız olur ama neden oluştuğunu bilemez’’ şeklinde açıklamalarda bulundu. 

“Üst göz kapaklarındaki problemler” 

Üst göz kapağı ile ilgili başka bir durumun yüzün bir bütün olarak değerlendirilmediği, sadece göz kapaklarına odaklanıldığı zamanlarda ortaya çıkabildiğinin altını çizen Doç. Dr. Ahmet Sönmez, bakışlarda çökme ve yorgunluğa neden olan önemli unsurlardan birisinin kaşların düşüklüğü olduğunu belirtti. 

Yapısal olarak önceden beri var olan ya da zamanla yer çekimine bağlı olarak ortaya çıkan bu durumun da ameliyat sırasında değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Ahmet Sönmez, gerekiyorsa sadece üst göz kapağına yönelik değil, kaşları da yukarı kaldırmaya yönelik bir işlemin planlanabildiğini vurguladı. Aksi halde istenilen sonucun veya etkinin ortaya çıkmayacağını söyleyen Doç. Dr. Sönmez, alt göz kapağında görülen sorunların biraz daha farklı olduğunu ifade etti. 

“Alt göz kapaklarındaki problemler” 

Alt göz kapağındaki problemlerin genelde torbalanma olduğunu anlatan Sönmez, derideki gevşemenin üst göz kapaklarındaki boyutlarda olmadığını belirtti. ‘’Gözaltı çukurluklar yorgun ve deprese görünüm verir. Gözaltı çukurların çoğu zaman sebebi yanak dokusunun da sarkması ve gözaltını boşaltmasıdır. Yani burada da yüze bütünsel olarak yaklaşım gerekiyor. Alt göz kapağı ameliyatı sadece alt göz kapağı ameliyatı değildir. Yanak dokusunu da bir miktar yukarı alıp destek yapıldığı zaman hem daha hoş bir görünüm elde edilir hem de sonuçlar daha uzun süreli olur’’ şeklinde sözlerine devam eden Doç. Dr. Ahmet Sönmez, son olarak torbalanmalar konusuna değindi. 

Gözaltı torbalarının yağ keseleri olduğunu, eskiden bu yağların tamamının çıkarılıp güzel sonuçlar alındığının düşünüldüğünü anlatan Sönmez, ancak bu şekilde elde edilen sonuçların istenen canlı görüntüden çok uzak olduğunu ve çukurlaşan göz kürelerinin mat bir ifadeye sebep olduğunu belirtti. Doç. Dr. Ahmet Sönmez, ‘’Buradaki sorun yağın dağılımı ile ilgili olduğu ve ameliyat sırasında bu yağın yeni alanlara kaydırılması ile gözde ifadeyi matlaştırmadan tam tersine canlı ve genç bir bakış elde edilebiliyor. Artık alt göz kapağı ameliyatlarında bu konulara dikkat edildiğinde sonuçlar çok daha uzun soluklu ve güzel olmaktadır’’ dedi.