Dr. Tayfun Akseki, “Hava değişimi olan mevsimsel geçiş dönemlerinde migren atakları tetiklenebiliyor. Özellikle bu tip şikayeti olan hastaların atakları sıklaşabiliyor. Buna dönük tedavi olarak akupunktur kürleri uyguluyoruz. Haftada bir sıklıkla hastalara kürler uyguluyoruz ve migren ataklarının oluşmasını önlemeye çalışıyoruz. Bunun yanında migren botoksu uygulaması da yapılabiliyor. Migren botoksu uygulaması yaptığımızda etkinin oluşması 72 saat içinde başlıyor. Yaklaşık 12 günde oturuyor. Ondan sonra 4 ay süresince hasta migren ağrısı hissetmiyor. Saçlı deride bazı kaslara, alın bölgesine ve boyunda belli bölgelere uygulandığı için tetikleyici herhangi bir kasılma da olmadığından 4 ay boyunca hasta oldukça konforlu bir dönem geçirmiş oluyor. Akupunktur tedavisi ile migrenin oluşumunu önlemeye dönük bir tedavi uyguluyoruz. Etkili olduğunda hastalarda atakların arası iyice açılıyor.

Saçlı deride belli noktalara botulinum toksini içeren ilaç enjekte ediyoruz. Kasların kasılması 4 ay boyunca geçici olarak paralize oluyor. Medikal estetikte kullandığımız botoks gibi etki gösteriyor. Kaslar atak esnasında kasılmayacağından dolayı ağrıya yol açıcı etki oluşturamıyor.

Migren çok sık görülüyor. Ayrıca migrenle karışan küme tipi baş ağrıları da mevcut. Özellikle stresli dönemlerde yüz ve saç derisi kasları çok kasıldığında şiddetli bir baş ağrısına neden oluyor. Yine aynı tedavi ile bu tip ağrıda da fayda sağlıyor.

İlaç tedavisinde kullanılan ilaçların bazı yan etkileri de olabiliyor. Akupunktur tedavisinde etkili noktalara iğneleme yapıldığında şikayeti geçiriyor ve yan etki söz konusu olmuyor. Özellikle midesi hassas kişilerde ağrı kesici kullandığınızda gastrit ya da ülserinde azma olabiliyor. İlaçsız tedavi seçenekleri oldukça yararlı.

Atakların sıklaştığı dönemde ağrı çok şiddetli ise yaşam kalitesi oldukça düşüyor ve migren botoksu kaçınılmaz oluyor. Akupunktur uygulaması uzun vadeli tedavide önemli bir seçenek olarak öne çıkıyor."