Nilda Altın- Pika yeme bozukluğunu "Besin değeri olmayan, besin olarak, yemek olarak kabul edilmeyen maddelerin yenmesi ve yokluğunda aşırı derecede istek duyulması, aşerilmesi halidir." sözleriyle tanımlayan Psikolog ve Aile Danışmanı Beyza Ece Yılmaz, pikanın özellikle 2-3 yaş arasında ve hamilelik döneminde artış gösterdiğini ifade etti.

Yılmaz pika hakkında şunları söyledi:

"Gıda olarak kabul edilmeyen bu maddelerin tüketilmesi, yetersiz beslenme, gıda eksikliği, demir eksikliğine sebep olur. Bu maddeler demir eksikliğini gidermezler, aksine demir emilimini bozdukları için demir eksikliğine sebep olur ya da arttırır.

Hamilelik döneminde, bireyin çocukken pika öyküsünün bulunması ya da ailesinde pika öyküsünün bulunmuş olması, risk faktörleri arasındadır.

Aynı zamanda başka bazı ruhsal bozukluklarının eşlik ediyor olması, mesela obsesif kompülsif bozukluk ya da şizofreni gibi bazı piskotik bozukluklarla eş olarak görmekteyiz.

Bireyin pika tanısı alabilmesi için bir ay boyunca süregelmesi, devam etmesi gerekmektedir bu yeme bozukluğunun. Aynı zamanda kültürel normlardan ayırt edilmesi gerekmektedir. Bazı kültürlerde örneğin kil yemek kutsal sayılabilir. Yemesi motive edilebilir, yedikçe kişi takdir edilebilir. Böyle durumlarda pika diyebilmemiz pek doğru olmayacaktır.

Bazı gelişimsel bozukluklar da pika için risk faktörüdür. Eğer çocuğunuzda ya da kendinizde bu tarz baş edemediğiniz yeme alışkanlıkları varsa, en yakın zamanda bir uzmanla görüşmeniz doğru olacaktır."