Medicana Konya Hastanesi Diş Hekimi Dt. Ali Akçakaya, diş hastalıkları ve alınması gereken önlemlerle ilgili bilgiler verdi. Dt. Ali Akçakaya, "Sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazlarından biri de ağız ve diş sağlığıdır. Sindirim sistemi ağızda başlar ve bu nedenle ağız ve diş sağlığını bozan faktörler vücut sağlığını da etkilemektedir. Diş çürükleri; dişeti hastalıkları, solunum yolları, kalp hastalıkları, şeker, mide, bağırsak sorunları gibi birçok hastalığın riskini arttırmaktadır. Ayrıca bazı hastalıkların ilk ve en önemli belirtileri ağızda görülmeye başlamaktadır.

Bunun yanında dişler estetik ve fonasyon (konuşma) açısından da çok önemlidir. Dişlerde yaşanan problemler kişiyi estetik açıdan zor duruma sokabilir ve diş eksiklikleri bazı seslerin çıkarılamamasına neden olabilir. Bu da günlük sosyal yaşantıda büyük problemlere yol açar. Hele ki sosyal medyanın son derece aktif kullanıldığı, gülüşlerimizin daha bir ön planda olduğu günümüzde güzel gülüşlere sahip olabilmek için ağız bakımına verilmesi gereken önem artmalıdır" dedi.

"Diş bakımı bebeklikte başlamalıdır"
 

Diş bakımının önemine dikkat çeken Dt. Akçakaya, "Diş bakımı bebeklikten yaşlılığa bir ömür devam etmesi gereken bir alışkanlık olmalıdır. Özellikle bebeklerde ilk dişin görülmesiyle beraber diş bakımına özen göstermek gerekir. Bu hususta ailenin rolü çok büyüktür. Çocuğun 1-1,5 yaşlarından itibaren diş hekimine götürülmesi ve kontrollerinin yapılması hem bir problem durumunda teşhis ve tedavi açısından geç kalınmasını önler, hem de çocukta bulunan diş hekimi korkusunu yenmesi açısından bir başlangıç ve alışma süreci başlamış olur. Anne, babaların ‘Nasıl olsa yenisi gelecek’ düşüncesiyle bebeklerinde diş bakımına dikkat etmemesi büyük bir yanlıştır. Bebeklerdeki çürükler ve diş kayıpları eğer zamanında bir önleme tedavisiyle müdahale edilmezse daimi dişlerinin de problemli çıkmasına sebep olacaktır. İlerde telafisi zor diş konum anormalliklerine neden olacaktır. Bu durum da çok uzun zaman isteyen ve çok pahalı bir ortodontik tedaviyi gerektirecektir" diye konuştu.

"Asitli içecekler dişlere zarar vermektedir"
 

Asitli içecekler tüketilirken dikkat edilmesi gerekenlere de vurgu yapan Dt. Akçakaya, "Günlük yaşamda ağız bakımı hususunda dikkat edilmesi gereken noktalardan biri ise asit erozyonudur (aşınma). Asitli içeceklerin çok fazla tüketilmesi, içeceğin ağızda bekletilmesi alışkanlığı, limon yeme alışkanlığı gibi nedenler asit erozyonuna sebep olup dişlere zarar vermektedir. Bu etkiyi en aza indirmek için asitli içeceklerin pipetle kullanılması çok basit ve etkili bir yöntem olacaktır. Bununla beraber yemekten hemen sonra değil de en az yarım saat sonra diş fırçalamak da asit erozyonundan korunmamızı sağlayacaktır. Diş macunu seçiminde de aşındırıcı özelliği az olan macun seçilmesi daha sağlıklı olacaktır. Öğün aralarında rastgele yemekten ve şekerlemelerden kaçınmalı, her tatlı yiyecekten sonra ağız suyla çalkalanmalıdır. Bu şekilde yemekten sonra suyla ağız çalkalamak ağız bakımının başlangıç da önemli bir yere sahiptir" ifadelerini kullandı.

"Diş fırçalamak dişlerimizi korur ve diş taşı oluşumunu önler"
 

Biri yatmadan önce olacak şekilde, günde iki defa ve en az iki dakika sürecek şekilde diş fırçalamak çürüklere karşı dişleri korur, dental plak ve diş taşı oluşumunu engeller, fırçalamanın sonunda dilin de fırçalanması durumunda ağız kokusu şikayeti de en aza indirilmiş olur. Diş taşı oluşumu dişlerimizin sağlığı açısından çok önemlidir. Diş taşları önce diş etlerinde bir iltihap başlatır ve diş taşının temizlenmemesi halinde iltihap ilerleyerek dişin destek dokusunda yani kemikte yıkımlara sebep olur. Bu yıkımla beraber diş kayıpları görülür. Ülkemizde ve dünyada en fazla diş kaybına neden olan durum da bu diş taşlarının sebep olduğu kemik yıkımı hastalığıdır. Bütün bunlar göz önüne alınınca ağız ve diş sağlığını korumak için günde en az iki defa dişleri fırçalamak, diş ipi ve ağız bakım suyu kullanmak çok önemlidir. Bunun yanında yılda en az bir defa diş hekimi kontrolüne gidilmesi gerekmektedir. Çünkü vaktinde alınan önlemler ve yapılan koruyucu tedaviler ilerde oluşacak daha büyük problemlerin önüne geçip zaman ve emek tasarrufu sağlayacaktır" dedi.