Uzmanlar uyardı! Deri yaşlanmasına dikkat...
Özel Adatıp Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Teoman Erdem “Deri Yaşlanmasıyla” hakkında konuştu.
Vücudun en büyük organı ve dışa açılan penceresi olarak deri, beden sağlığının en önemli göstergesidir. Derinin görünümü aynı zamanda yaşı da yansıtmaktadır. Özel Adatıp Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Teoman Erdem ‘Deri Yaşlanmasıyla’ ilgili bilgiler vererek, “Tüm dünyada doğurganlık azalıp, ömür uzamakta ve insanlar giderek yaşlanmaktadır. Sağlık sadece bedensel ve ruhsal olarak iyilik hali değil sosyal olarak da insanın iyi olmasıdır. Artık insanlar yaşlanmayı geciktirmek ve daha kaliteli bir yaşlılık geçirmek için yoğun çaba harcamaktadırlar. Tıp da bu isteği karşılamak için yoğun çalışma ve araştırma yapmaktadır” dedi.
“Deri yaşlanması belirtileri”
Deri Yaşlanmasının belirtilerindende bahseden Erdem, “Kronik yaşlanma insanın önleyemeyeceği genetik doğal fizyolojik yaşlanmadır. Bu yaşlanmada deride incelme, kuruma, solukluk, gevşeklik oluşur. İyi huylu deri tümörleri gelişir. Derinin su tutma fonksiyonu, mikroplara karşı savunma fonksiyonu, yara iyileşmesi, ter ve yağ yapımı gibi derinin pek çok fonksiyonunda yaş artışıyla birlikte azalma meydana gelir. Saçlar incelir, yavaş uzar, dökülür, beyazlaşır. Erkeklerde saç dökülmesi 20’li yaşlarda, kadınlarda ise menopozdan sonra başlar. Yaşla kadınlarda çenede istenmeyen kıllar oluşurken, erkeklerde kaş, burun içi, kulak kılları uzar. Tırnaklar incelir, yavaş uzar, kurur, matlaşır ve kolay kırılırlar. Eller ve yüzde deri altı yağ dokusu azalırken, uyluklar ve karında artar. Bu da kadınlarda kalça, erkeklerde bel bölgesinin genişlemesine neden olur. Derinin ısı regülasyonu bozulur ve yaşlılar daha çok üşür” diye konuştu.
“Ekstrensek yaşlanma nedenleri önemli”
Ekstrensek Yaşlanma nedenlerinde bahseden Erdem, “Yüzde 80 nedeni kronik güneş ışınlarına maruz kalma yani foto yaşlanmadır. Sigara kullanımı, alkol kullanımı, yetersiz beslenme, yetersiz su alımı, sıcak ve rüzgar gibi iklimsel olaylar, elektromanyetik alan, iyonize radyasyon, toksinler, kimyasallar, hava kirliliği, stres, uyku bozukluğu Ekstrensek yaşlanma neden olur” şeklinde konuştu. Ekstrensek yaşlanma sürecinin gelişiminde serbest radikallerin önemli rol oynadığını belirten Prof. Dr. Teoman Erdem, deride incelme veya kalınlaşma, kabalaşma, kuruluk, düzensiz sarımsı soluk görünüm, kahverengi düzensiz renk oluşumu, siyah ve kahverengi lekelenmeler, deriden kabarık siyah oluşumlar, siyah noktalar, damarların görünür hale gelmesi, deri içine noktasal kanamalara bağlı kırmızılık ve yağ birikimi oluşabileceğini söyledi.
“Deri sadece su ile temizlenmez”
Derideki kirin, kimyasalların ve aeroallerjenlerin uzaklaştırılması amacıyla yüzün her gün yıkanması gerektiğini ve sadece suyla yıkamanın tam bir temizlik sağlamadığını söyleyen Prof. Dr. Teoman Erdem, “Sadece su ile yıkamak yüzde 65 oranında temizler. Herkes deri tipine uygun temizleyici kullanmalıdır. İdeal bir temizleyici deriyi tahriş etmeyen, kurutmayan ve allerjik olmayan özelliklerde olmalıdır” dedi. Yeterli ve dengeli beslenmeyle deri yaşlanmasında oluşan değişikliklerin bir kısmının ertelenebileceğini belirten Prof. Dr. Teoman Erdem, sözlerinin devamında, “Yeterli ve dengeli beslenmeden kasıt besin çeşitliliğine önem vermek, gereksinim duyulan tüm besin öğelerini (E, C, A, B6, B1, B2, B12 vitamini, niasin, karnitin, karotenoid, biyoflavonoidler, folik asit, biotin, çinko, selenyum, manganez, demir, bakır) yeterli miktarda almaktır. Diyette daha az yağ, daha az kolesterol tüketmek, diyet karbonhidratının kompleks karbonhidrat ağırlıklı olmasına dikkat etmek, basit karbonhidrat alımını azaltmak, bol su, sebze, meyve tüketmek, tuzu azaltmak, protein ve esansiyel yağ asitlerini arttırmak yeterli ve dengeli beslenme için yapılması gerekenlerdir. Antioksidanlar da ağızdan destekleyici olarak alınabilir” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.