Uzmanlar uyarıyor! Sıcaklarda inme oranları artıyor
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erdoğan, sıcak havalarda inme ve beyin kanaması vakalarının arttığına dikkat çekerek uyarılarda bulundu.
Yaz aylarında mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak havaların, insanları her konuda olumsuz etkilediğine dikkat çeken Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan, özellikle bu aylarda sıklaşan inme ve beyin kanaması vakalarına karşı uyarıda bulundu.
Prof. Dr. Erdoğan, “Sıcak havalar insanları birçok şekilde etkileyebiliyor. Ama sıcak havalar ile birlikte eğer bir primer hastalığı varsa kişinin, örneğin bir hipertansiyonu varsa bu tansiyon daha yüksek düzeylere çıkabiliyor. Bu nedenle de küçük damarlarda kanamalar ile kendini gösterebiliyor. Bir diğer kanama sebebi de damarlarda eğer baloncuk varsa, yine tansiyonun artması ile birlikte baloncuğun patlaması ve ona bağlı olarak da kanamaya sebep olması söz konusu. Fakat burada en önemli şeylerden bir tanesi aslında inme yani tıkanmaya bağlı olan, vücutta oluşan inmeler veya felçler dediğimiz hadiseler, burada da sıvı kaybının aşırı miktarda olması ve damar içerisindeki sıvının daha yoğunlaşması, kanın daha yoğunlaşması ile birlikte küçük damarlarda tıkanmalar ile kendini gösteriyor. Bunlar da genellikle tıkanan bölüm ile ilgili olarak, konuşma bozukluğu olabilir, bir şekilde vücudun bir kısmında kuvvetsizlik güçsüzlük ile kendini gösterebilir. Ya da işte halk arasında felç dediğimiz felçle kendini gösterebilir. Bu tür durumlar olduğu zaman mutlaka bir acil merkeze başvurmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Burada yapılması gereken en önemli şey 2 yaş altı ve 65 yaş üstü grubu çok korumak gerekiyor”
İnsan vücudunun çevresel faktörlere karşı uyum sağlayabilecek bir yapıda olduğunu, ancak ani sıcaklık değişimlerine karşı dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erdoğan, “Aslında vücudun termoregülasyon sistemi dediğimiz sistem çok etkili. Yani nerede etkili? 2 yaşın üzerinde 65 yaşın altındaki grupta, sağlıklıysa, kronik hastalığı yoksa termoregülasyon etkili. Yani dışarısı isterseniz 45-50 derece olsun, giyiminize dikkat ettiğiniz sürece, kafanızı koruduğunuz sürece, çok büyük etkilenme olmuyor. Ama eğer soğuk bir yerden geliyorsanız veya sıcak bir yere direkt olarak gidiyorsanız, hemen o sıcak ortamda kendinizi direkt olarak dışarı atmamanız gerekiyor. Bu tür durumlarda vücudun ortama uyum sağlaması gerekiyor. Ortalama olarak da vücudun uyum sağlaması için 2 hafta gerekiyor. O yüzden de vücut uyum sağlamadan soğuk bir yerden gelip de Adana gibi sıcak bir yere gittiğimizi düşünelim, o zaman orada bir an evvel dışarı çıkıp da öğlen sıcağında dışarı çıkarsanız, vücudun uyum sağlaması, bu termoregülasyon sistemini ortaya koyması çok zor. O zaman da sorunlar otaya çıkıyor. Burada daha çok problemler sıcak çarpması şeklinde.
Kişinin vücut ısısının çıkması ile beraber terlemesinin azalması veyahut da artması da olabiliyor. Bunlarla kendini gösteriyor. Bunlar tamamen farklı, sıcak çarpması ile ilgili. Burada yapılması gereken en önemli şey 2 yaş altı ve 65 yaş üstü grubu çok korumak gerekiyor. Onun haricinde kronik hastalığı olanlarda, aşırı kilolu olanlarda, obez olanlarda, bu dönemlerde yani saat 11.00 ile 16.00-17.00 arasında güneşin çok etkili olduğu ve ısının yüksek olduğu zamanlarda dışarı çıkmamak gerekiyor. Serin yerlerde durmakta fayda var ve bol bol sıvı tüketmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
Son zamanlarda ülkenin güney kesiminde yaşanan yangınlara ve burada oluşan yüksek sıcaklığa da dikkat çeken Prof. Dr. Erdoğan, burada görev alanların çok dikkatli olması gerektiğini ve sivil vatandaşların mümkün oldukça yangın bölgelerine görmemesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
“Gerçekten çok çok üzücü olaylar. Türkiye’nin güney sahillerinin hemen hemen her tarafında olan, birçok yerden çıkan olaylar. Bizi de gerçekten çok üzdü. Ama hava sıcaklığının çok dışında bir şey, yangın ortamındaki hem duman, hem dumanın oluşturduğu zehirli toksik hava ve aynı zamanda yangının verdiği ısı. Yani özellikle orada çalışan orman ve itfaiye işçileri, onların zaten çok dikkat etmeleri gerekiyor. Ama tabi ki yerleşim yerlerine yaklaştığı zaman mutlaka oralardan uzaklaşmak lazım. Tıbbi olarak yapılacak da çok fazla bir şey yok. Mutlaka oralardan uzaklaşmak gerekiyor.
Sıcaklarda yapacağımız en önemli şey, serin yerlerde bulunmak, sıvımızı iyi almak, özellikle sıvı derken suyu kast ediyorum. Suyu mutlaka iyi tüketmek gerekiyor. İdrar renginin açık sarı renkte olacak şekilde olması gerekiyor. Giysilerimize çok dikkat etmemiz gerekiyor. Pamuklu, hafif ve geniş giysiler giyerek terlemeye müsaade etmemiz gerekiyor. Vücudumuzun termoregülasyon sistemine müsaade etmemiz gerekiyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.