Uzmanlardan prostat kanseri uyarısı

Uzmanlardan prostat kanseri uyarısı

15 Eylül Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Günü nedeniyle, Türk Üroonkoloji Derneği’nden prostat kanseriyle ilgili açıklamalar yapıldı.

Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güven Aslan, teknolojideki ilerlemelerle birlikte son yıllarda hem prostat kanseri erken tanısına hem de tedavisine yönelik dünya çapında birçok çalışmanın ve gelişmenin olduğunu söyledi. Ülkemizde ise Türk Üroonkoloji Derneği bünyesindeki Prostat Hastalıkları Çalışma Grubu’nun ülkemiz verilerinin belirlenmesi konusunda çalışmalarının olduğunu açıkladı.

HASTALARIN YARISI 60-69 YAŞ ARASINDA

Türk Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Sinan Sözen, “Türkiye Prostat Kanseri Haritası raporu, hem erken teşhis hem de tedavi aşamasında hastalar için önemli bilgiler içermektedir. Türkiye çapında 19 büyük merkezden elde edilen 5040 hastaya ait veriler ile oluşan raporda, prostat kanserli hastaların yarısının 60-69 yaş aralığında olduğu ve erken evre prostat kanserinin kendine özgü herhangi bir belirtisinin olmadığı belirtilmiştir” dedi.

turk-uroonkoloji-dernegi-yk.jpg

Türk Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Süleyman Ataus, “Prostat kanseri tanısı konulan hastaların yaklaşık yarısı sık idrara gitme, idrar yaparken zorlanma ve idrarda kan görülmesi gibi nedenlerle başvurmakta, fakat diğer yarısı ise hiçbir belirti göstermeden prostat kontrolüne gelen hastalardan oluşmaktadır” diye belirtti. Prostat kanseri tanısı alan hastaların dörtte birinde tanı öncesi parmakla prostat muayenesinin kanser bulgusu barındırdığını, hastaların yaklaşık üçte birinde ise kanda bakılan PSA testinin oldukça yüksek (>10ng/ml) olduğunu belirten Dr. Ataus, “Ülkemizde, 50 yaşından sonra tüm erkeklerin yılda bir kez üroloji uzmanına kontrole gitmeleri gerekmektedir. Ailesinde prostat kanseri olan erkeklerin ise 40 yaşından sonra yılda bir kez kontrole giderek parmakla prostat muayenesi olmaları ve kandan PSA testi yaptırmaları gerekmektedir” diye konuştu.

Türk Üroonkoloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, "Pandemi döneminde diğer tüm kanserlerde olduğu gibi prostat kanserinde de ileri evreli hastalık tanısında artış gözlendi. Çünkü hastalar, Covid-19 endişesiyle hastaneye başvurmakta gecikmişlerdi" diye belirtti. Covid-19 pandemisi ile birlikte birçok hastanın hem erken tanısında hem de kanser tanısı almış hastaların tedavi ve takiplerinde gecikmeler olduğunu belirten Dr. Bilen, “Hastalığın evresi ilerledikçe hastalık prostatın dışına çıkmakta, önce yakınındaki lenf bezlerine sonra da uzak lenf bezlerine ve kan yoluyla kemiklere ve diğer organlara yayılmaktadır. İleri evre prostat kanseri, hastadan hastaya değişkenlik göstermekle birlikte mutlaka multidisipliner yaklaşımla tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Bu yüzden bu hastaların yönetiminde üroonkologlar, medikal onkologlar, radyasyon onkologları, nükleer tıp uzmanları, radyologlar, patologlar ve moleküler genetikçiler aktif olarak rol almaktadır” dedi.

YENİ TEDAVİLER GÜVENLE UYGULANIYOR

Türk Üroonkoloji Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. İlker Tinay, “Türkiye Prostat Kanseri Haritası raporuna baktığımızda, prostat kanseri tanısı sonrası hastaların yaklaşık dörtte üçünün cerrahi (radikal prostatektomi) olarak tedavi edildiğini ve son yıllarda artan oranlarda laparoskopik ve robotik cerrahi gibi kapalı cerrahi yaklaşımların uygulandığını görmekteyiz” diye belirtti. Dr. Tinay, “Ayrıca, prostata sınırlı prostat kanserinde cerrahi tedavinin yanı sıra radyasyon tedavisi de benzer etkinlikte ve güvenle uygulanabilmektedir. Son yıllarda artan fokal tedavi seçenekleri ise bazı hastalar tarafından yakın takip edilmektedir” şeklinde konuştu.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.