Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Frig Salonu’nda gerçekleşen konferansa çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Erbaş konuşmasında insan beyninin niteliklerinin uğraş alanlarına göre değiştiğini belirtti. Erbaş, "Neyle çok uğraşırsan beynin ona dönüşür. Sinir hücresi tipi insanın uğraştığı şeye göre şekillenir. İnsan beyni kopyala-yapıştır yöntemiyle çalışır. Zeka, beyin nöronlarının büyüme gözüdür. Yetenek ise insanın sürekli uğraştığı işlere göre şekillenir. Toplumun değişmesi için çocuklarımızı anksiyete (kaygı bozukluğu) ile büyütmemeliyiz. Çocuklar ailelerinin bir kopyası gibidir. Anne ve babanın davranışları, tarzları çocuklarına kopyalanır" şeklinde konuştu. 
 

"Kadın beyni erkeklere göre daha fazla düşünür" 

Kadın ve erkek beyni arasındaki farklılıkları da anlatan Dr. Oytun Erbaş, "Erkek beyni koş-yakala işlerinde daha iyidir. Kadın beyni erkeklere göre daha fazla düşünür. Depresyon erkeklere göre kadınlarda daha sık görülen bir hastalıktır. Evli kadınlarda daha fazla, evli erkeklerde ise daha azdır" diye konuştu. 

Son olarak stres ve mutluluk konusuna değinen Dr. Erbaş şunları söyledi; 

"Eğer stresiniz yüksekse başarınız da yüksektir. Depresyon uzun stresin sonucudur. Stres uzun sürdüğü zaman bir sorun vardır demektir. Mutluluk ve meslek de duygusallığı etkiler. Mutluluk geriye dönük oluşur. Parasızlık mutsuzluk getirir. Çok para da mutluluk getirmez. Bazı meslekler sosyal onama gerektirir. Örneğin yılın doktoru, ayın elemanı seçmek övgü gibi. Anne-babalar önce kendileri otokontrollü olmalı. Otokontrol Alzheimer'i bile önler." 
Dr. Oytun Erbaş konferansın ardından ise okuyucularıyla bir araya gelerek kitaplarını imzaladı.