VALİ AYYILDIZ İKÇÜ AİLESİYLE İFTAR AÇTI
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Ailesi, Ramazan Ayı’nın gelenekselleşen organizasyonu olan İftar Yemeği’nde bir araya geldi.
Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen İftar Yemeği’nin onur konuğu İzmir Valisi Erol Ayyıldız oldu.
İKÇÜ Merkez Yemekhanesinde yaklaşık altı yüz personelin katıldığı iftar yemeğine, Rektör Prof.Dr. Saffet Köse ev sahipliği yaptı. İftara, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Turan Gökçe, Prof.Dr. Adnan Kaya, Prof.Dr. Dr. İrfan Karadede, Dekanlar, öğretim üyeleri, Genel Sekreter Nurettin Memur, idari personel ve aileleri katıldı.
İslami İlimler Fakültesinden Öğr. Gör. Hamza Afacan’ın yemek duasının ardından İKÇÜ Ailesine seslenen Rektör Prof.Dr. Saffet Köse, bir arada olmanın mutluluğunu paylaştığını söyledi. Prof.Dr. Köse, “Ramazan Ayı’nın bu müstesna gününde Sayın Valimizin iştirakiyle onurlandırdığı iftarımızda, siz değerli çalışma arkadaşlarımla birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum.” dedi.
“Oruç, hem manevi hem maddi arınmadır.”
Ramazan ruhunun hayatımızın her anına yayılmasını temenni ettiğini dile getiren Prof.Dr. Köse, oruç ibadeti ile ilgili düşüncelerini aktardı. Rektör Prof.Dr. Köse, “İbadetler insanın iç dünyasını düzenleyen, arınmayı ve nefis terbiyesini hedefleyen işleve sahiptir. Bu yönüyle ibadetler insanda olumlu manada davranış değişiklik meydana getirmenin de aracıdır. Oruç da böyledir ve çok özel bir ibadettir. O sebeple tüm dinlerde mevcuttur. Bu bağlamda oruç insan ruhunda iyiliğin hâkim olmasını desteklerken aynı zamanda bedeni de arındırarak sağlığa katkısı olan, ramazanın sonunda dinlenmiş ve yenilenmiş bir bedene kavuşmamamızı sağlayan bir ibadettir.” diye konuştu.
“Nefis terbiyesi sözü veriyoruz.”
Orucun nefsi terbiye ederken insanı haram olan her şeyden de uzak kıldığını vurgulayan Prof.Dr. Köse, “Biraz önce sofraya oturduk, önümüzde yiyecek ve içecekler var. Ne kadar susamış ne kadar acıkmış olsak da elimizi onlara uzatamadık ve ezanı bekledik. Bunun bir anlamı var. Biz demek istiyoruz ki; Ya Rabbi, senin bana helal kıldığın nimetleri ne kadar zor durumda da olsam, nefsim istese de onu terbiye etmek için alamıyorum. Orucu açtıktan sonra senin haram kıldığın şeylere hiç elimi uzatmayacağım.” dedi.
“Hayatımız oruç ruhu ile devam etsin.”
Orucun sadece aç, susuz kalmak olmadığını da belirten Prof.Dr. Köse, orucun tüm organlarca tutulmasının önemine değindi. Rektör Prof. Dr. Köse, “Aslolan elimize oruç tutturmaktır, harama el sürmemektir, gözümüze oruç tutturmaktır harama yönelmemektir, zihnimize oruç tutturmaktır haramı düşünmemektir, kulağımıza oruç tutturmaktır haramı dinlememektir, ayağımıza oruç tutturmaktır, kötülüğe gitmemektir. Bütün bunların özü de bilhassa kalbimize oruç tutturmaktır, oraya kötülük girmesine engel olmaktır. Vücuda giren orucu bozduğu gibi kalbe giren kötülük de onun maneviyatını giderir. Bu sebeple oruç sadece aç-susuz kalmak değildir. Peygamber Efendimiz (SAV) buyurur ki; “Nice oruç tutan insan vardır ki, tuttuğu oruçtan ona kalan sadece açlık ve susuzluktur.” Oruç aynı zamanda açlığı-susuzluğu yaşayarak açları ve susuzları anlamaktır. Hz. Yusuf’a sormuşlar, sen neden çok oruç tutuyorsun? O da demiş ki: “Ben devlet hazinelerinin başında bulunana bakanım. Aç-susuz kalmışlar, bana yardım istemeye geliyorlar. Oruç tutup onları daha iyi anlayıp ona göre davranmak için” demiş. Oruç bu kadar değerli bir ibadet. Son sözüm şu olsun: Hayatımız hep oruç ruhu ile devam etsin.” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.