Sosyalleşmek önemli!

Etkileşim halinde olmak önemli!

Spor yapmak önemli!

Hayatı hareketlendirmek önemli!

Ama hepsinden daha önemlisi var o da toplumu olumsuz yönde etkilememek.

İzmir Valisi Sayın Dr. Süleyman Elban, şehir içinde etkinliklerle ilgili örnek olabilecek bir karara imza attı.

Başka şehirlerde etkinlik yapıldığında yaşanan durumlar nedir bilemem. İzmir'de yaşayan insan olarak, İzmir'de yaşayan insanlar gibi etkinlik yapıldığında İzmir'in halini, daha doğrusu halsizliğini en iyi bilenlerdenim.

Gördüm, yaşadım, kızdım, söylendim!

Her İzmirli gibi!

İzmir Valiliği tarafından kent merkezinde maraton, yürüyüş, koşu ve bisiklet yarışı gibi trafiği etkileyecek etkinlikler yapılmaması yönünde karar alındı.

Bu karar toplumun büyük kesiminin beklediği alınması gereken bir karardı ve nihayet alınabildi.

Sakın ve sakın ola birileri kalkıp özgürlüğümüz kısıtlanıyor, yasakçı zihniyetle işler yürütülüyor, bizim de etkinlik yapmak yasal hakkımız, insan hakkımız, evrensel hakkımız gibisinden kafa ütülemeye girmesin.

Ütünüz tutmaz!

Bu şehirde 6 milyonun üzerinde insan yaşıyor.

Bu şehirde 6 milyon insanın kimisi okula, kimisi işine, kimisi önemli ve giderilmesi zorunlu bir durumu düzeltip, yaşadığı hayatı normale çevirmek, yaşayacağı hayatı normal hale getirmek için uğraşırken bir de bilmem ne etkinliğinden dolayı şehirde yaratılan trafik sorunuyla mücadele etmek, söylenmek, kızmak ve kaybetmek zorunda değil.

İzmir'in sınırları ne Karşıyaka Çarşı'da son buluyor, ne Kemeraltı Çarşı'da son buluyor, ne de Fahrettin Altay Meydanı'nda bitiyor.

Etkinlik yapacaksınız, illa yapacağım diye diretiyorsanız, insan trafiğinin, araç trafiğinin olmadığı binlerce kilometrelik alanlar var.

Gidin oralarda yapın etkinliğinizi!

Kimse de bu uçsuz bucaksız yerde ne yapıyorsun, neden yapıyorsun gibisinden sorular sorup, için için öfkeyle söylenmez etkinliğinize, etkinlik içinden çıkan eziyetinize.

Toplum olarak bir şeyler yaparken, bir çok şeylerinde yaptığınızdan haberleri olması, sizi görmesi, sizi takdir etmesi, sizi beğenmesi, sizi alkışlaması, sizi olumlaması ve egonuzu tatmin etmesini bekliyorsanız bu yasağın zaten neden olduğunu anlayamayacak kadar toplumsal bencilsiniz demektir.

Toplumun istekleri, beklentileri kendini toplumun bir parçası olarak görenlerin bencilliğinden çok ama çok daha önemlidir.

Bugün şehir içinde yaptığınız etkinliğin ne denli zararı olduğunu, bir başka gün içinde olmadığınız etkinliğin size yarattığı zaman, mekan ve ihtiyaç kayıplarını yaşadığınızda anlayacağınız günlerde gizlidir.

Eskiler ne demiş, 'İğneyi kendine, çuvaldızını başkasına batır'

İğneyle, çuvaldızıyla sorunları olduğu için değil.

Vesselam!