
Ali EYCE
Vatandaşın ‘Motokurye isyanı’ var!
Trafik düzenleme veya denetleme veya idare etme işleri her kimdeyse, vatandaşın sözü ona, bizim yazımız da ona!
Bakınız şehirlerde bırakın otomobille, yayan olarak bile trafikte olmak artık büyük bir tehlike haline geldi.
Bir ara sokak hayvanlarıyla ilgili şikayetler çoğaldı ve gereği neyse yapıldıysa, sokaklarımızda, caddelerimizde ve kaldırımlarımızda var olan orijinal adı motosiklet, trend adı motokuryelerle ilgili ciddi sorunlar ve buna bağlı şikayetler artmaya başladı.
Trafik kuralları Dünya'da olduğu gibi Türkiye'de tektir!
Trafiğin içinde sürücü olan da yaya olan da trafik kurallarına uymak zorundadır.
Trafikte hangi tür taşıt kullandığı sürücüye ayrı bir kural tanımlamıyor, tanımlayamaz.
Zamanla yarışan, daha çok para kazanmak için hızlanan motokuryeler trafikte hem araçlar için hem de yayalar için ciddi tehlikeler yaratıyor.
Sadece karşındaki insanlar için olsa, kendi hayatlarını bile riske atarak.
Trafikte tehlikeli hareket etmek, başkalarının ve hatta kendi hayatını riske atarak var olmak Trafik Kanuna göre suçtur.
Türk Ceza Kanuna göre ayrı suçtur.
Ancak gelin görün ki, dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip Çin ve Hindistan'da beter halde olmaya başladı Türkiye'deki trafiğin motorkuryeli hali.
Para kazanmak, zamanında siparişi yetiştirmek ve daha çok para kazanmak dürtüsüyle trafikte otomobillerin sağından, solundan, önünden, arkasından, yanından, dibinden geçen, geçerken ne uyarı ne sinyal vermeyen, trafik kurallarına araçların sağlanması gibi yeni bir kural kazandıran motor kuryeler, artık yayalar içinde ciddi tehlike oluşturmaya başladı.
Kaldırım üzerlerinde park eden motorlar, caddelerin kenarlarına bırakılan motorlar, kaldırımda süren, dönülmez yerden dönen, yol ayrımlarından u dönüşü yapan, engelliler için yapılan alanların üzerinden gezenler, şehir içi trafikte taşıt hızı kuralını uymayanlar, motorların arkasına koydukları kasaların araçlara ve yayalara zarar verecek şekilde büyük olanlar şehir içinde tam bir trafik bunalımı yarattı ve yaratmaya devam ediyor.
Denetim hiç yapılmıyor demek doğru olmaz ama şikayetlerin geneline baktığınızda şikayetlerin motor kuryelerin kafalarında kask olmadığı veya ticari faaliyet içinde bulunmaları için yeterlilik belgeleri olup, olmadığı konusunda değil.
Şikayetlerin tamamı, hayatı, trafiği, kuralları hiç sayarak şehir içinde yaşamı zorlaştırdıkları yönünde.
Geçtiğimiz gün bir habere denk geldim.
Motorkurye kaldırımda motoruyla, engelli vatandaşlara ayrılan sarı alanın üzerinde motoruyla kısadan varmak, zamandan ve paradan kazanmak amacıyla bir ileri, bir geri hareket ediyor.
Önüne eşiyle birlikte gelen vatandaş motokuryeyi, kaldırımın kendilerine ait olduğunu belirtip uyarıyor ve sonunda sinirlerine hakim olamayıp, motor kuryenin kaskına tokat atıyor.
Motokurye de avukatı aracığıyla atılan tokattan dolayı şikayetçi oluyor.
Tokat hakkı değil!
Ancak yayalara ait kaldırımda, engellilere ait sarı şerit üzerinde motor kuryenin olmasının, hareket etmesini, bunu da parkta bisiklet süren bir çocuk gibi haklı görmesinin hiçbir mantığı yok.
Trafik kurallarını uymadığın için seni uyaran, sonra da sinirlerine hakim olmayıp, eşinin ve kendisinin yaya hakkını çiğnediğin için kaskına tokat atan vatandaşın da ceza mahkemesinde yargılanmasına neden olmanın mantığı yok.
Sen kurallara uysan!
Tokatı kesin yemezsin!
Sen kurallara uysan!
Vatandaşı mahkemelik etmezsin!
Senin kurallara uyman için de daha nelerin yapılması gerekiyor bilemiyorum.
Otomobil sürücülerinin emniyet kemerlerini takıp takmadıklarını, aracının sigortasını, vizesini, vergisini yatırıp, yatırmadıklarını, otomobilini hatalı yerlere park edip etmediğini kontrol edenlerimiz zaten var.
Yayalar ise Allah'a emanet!
Vesselam!