Dünya da yaşamı mahveden korona virüsü salgınıyla ilgili korkular, yaklaşan kış ayları ve havaların soğumasıyla birlikte yükselmeye de başladı.

Sıcak havalarda sanki bulaşma düşmüş gibi, soğuk havalarda bulaşma artacak endişesi yaşayanlardan olmayın.

Bu salgın var.

Salgını yayılmasına neden olan taşıyıcı insanlar var.

Kendimizi korumanın tek yolu da maske.

Virüsün ilk çıktığında bilim adamları, bilinmezlik içinde her türlü tedbirin alınmasında fayda gördüler. Aynı ortamda bulunmayın, mesafeyi koruyun, ellerinizle her yere dokunmayın, herkesin dokunduğu yerlerde temaslarda bulunmayın dediler de dediler.

O kadar kötü hale geldik ki, çayı karton bardaktan içer, oturduğumuz masayı, sandalyeyi siler, bir başkasının eşyasına dokunamaz olduk.

Geçmişte yaşadığımızı hayatın bir parçası sayarsak, hayatın bütün parçalarından koptuk.

Virüs adeta hepimizi kendimize hapsetti.

Ama Amerikalı bilim adamı Kaliforniya Üniversitesi Tıp Profesörü Monica Gandhi, korona virüsün kapı kolları ve ışık düğmeleri gibi dokunaklı yüzeylerden yayılmadığı iddiasında bulundu.

Bu bir iddia tabi ki ama bilim adamının iddiası.

Virüs ilk ortaya çıktığında birçok ihtimal ve iddiada bulunan bilim adamlarının iddiası gibi.

Ama bu iddianın sahibi, sanırım son 1 yıldır mücadele edilen konuda araştırma yapmıştır diye düşünürsek, ilk iddiaların sahibi bilim adamlarının o iddiaları her türlü riske karşı tedbir amaçlı olarak sıraladığını düşünürsek, sonuç nereye varıyor derseniz kesin ve net.

Onu da aynı bilim adamı söylüyor.

Virüse yakalamanın en kolay yolunun başka birinin ağız ve burun salgılarına maruz kalmak olduğunu söylüyor. Bu nedenle ev dışındayken maske takmanızı tavsiye ediyor.

E artık bu ne yapacağınız belli, takın maskenizi, koruyun mesafenizi ve salgınla mücadelede dünyaya, insanlara destek olun.

Unutmayın salgın biz insanlara saldırıyor.

Korunmanı tek çaresi de Maske!