Mutlu Çakır
YABANCI SINIRI
Bir A Milli takım hocası bir TFF Başkanına, gel beraber Türk futbolunu kurtaralım, demiş. TFF başkanı da neden olmasın, bizim işimiz zaten Türk futbolunu kurtarmak demiş!
Daha önce, yabancı sınırını, kademeli olarak azaltarak kurtarmışlığı vardı TFF’nin. Sonra, yabancı sınırını serbest bırakarak da kurtarmışlığı vardı. Sonra, şike sürecinde, talimat değiştirerek kurtarmışlığı da var. Daha ne sayayım, benim ha deyince hatırladığım 3 kez kurtarmış Yıldırım beyin federasyonu, Türk futbolunu. Bir kere daha mı kurtaramayacak?
Bu sebepten, tartışma konumuz: Türk futbolunun yabancı sınırı getirsek de mi kurtarsak, getirmesek de mi kurtarsak? Yani her halükarda kurtaracağız da nasıl kurtaracağız??
A milli takımın başındaki eski hocanın başını, bir kebapçı yedikten sonra, yeni baş olarak Mircea Lucescu getirildi, hepimiz biliyoruz. Türk spor basını da bir oh çekti. Zira, 2000’li yıllar, Galatasaray’ın başına, Fenerbahçe’nin başına, Beşiktaş’ın başına getirilmek istenen ve her teknik direktör değişikliğinde adı geçen Lucescu, sonunda A Milli takımın başına geçti de, dünya gözüyle Tür spor basını da rahat bir nefes aldı.
Gerçi, adama 70 yaşındasın, heyet raporun var mı gibi yakışıksız sorular da sorulmuyor değil. Bir dediği diğerini tutmuyor diye, ortaya konamayan futboldan sonra istifa istemek ve bunak muamelesi yapmak, tek kelimeyle ayıp. Adam seni beni cebinden çıkarır. Uyanık ve bilinci açık ve net. Nerede ne diyeceğini de iyi biliyor. Bizi ciğerimize kadar tanıyor.
Baktı ki, ortada futbol yok. Takım yok. Millilik yok. Kamuoyunda da yabancı futbolcu mevzusu GS’nin 11 yabancıyla maça çıkmasından dolayı tartışılır olmuş. “BEN NE YAPAYIM, YABANCI SINIRINDAN DOLAYI YERLİ FUTBOLCU BULAMIYORUM, OYNATMAK İÇİN” diyerek aradan sıyırılıp, markajdan kurtuluyor.
Baktı ki, elemeleri geçememiş, futbol umut vermiyor. “GENÇ FUTBOLCULARI OYNATACAĞIM AMA TAKIMLARINDA OYNATMIYORLAR” diye gene işin içinden çıkıyor.
Görev süresinin uzunluğuna göre, A Milli takımın başarısızlığına, 4+4+4 eğitim sisteminden, 1+1 dairelere, asgari, ücretin düşüklüğünden/yükseliğinden, cari açığa daha bir çok şeyin neden olduğunu da bize anlatacak, şarkıda da dediği gibi: “ona buna bulunacak, bahane çok”.
Küresel ısınma var, olmasa maçı kazanırdık bile diyebilir.
Adam o kadar akıllı ki; fatura ona kesilmemesi için her toplantıda başka bir bahane buluyor.
Kendisi, Rusya’da Zenit’i çalıştırırken, Rusya’nın 6 yabancı futbolcu sınırı uygulamasını, Rus futbolunun önünde engel olarak gösterip, onu bahane ediyordu. Yabancı sınırını kalkarsa, Rus futbolu kurtulur diyen adam, Türkiye’de de yabancı sınırı olmamasını Türk futbolu önünde engel görüyor! Yabancı sınırı gelirse, Türk futbolu kurtulurmuş!
Türk futbolu kurtulur, kurtulmasına ama önce bir sizden kurtulsa...
Bkz. Yabancı sınırının 5’e indiği dönemdeki, A Milli takım başarılarını bir araştırın, üşenmezseniz. Ben baktım, fark göremedim. Ligde, ha 5 yabancı ha 11 yabancı! İle oyna, başarısızlıkta istikrarlı bir A Milli takımımız var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.