Sosyal medya çıktı çıkalı, kimin kiminle, ne zaman, nerede, nasıl olduğunu merak etmez olduk.

Çünkü her sorunun cevabı net ortada!

Bu sorunun cevabının bazen verebiliyorken, bazen de veremediğimizin farkına sonradan varıyoruz ki, geçmiş ola!

Yanında gülerek, masasında sohbet ederek fotoğraf çektirdiğimiz, iyi bildiğimiz, iyiliğini gördüğümüz insanın aslında bir sapkın, aslında bir dolandırıcı, aslında uyuşturucu taciri, aslında sahtekar olduğunu doğal olarak bilemiyoruz.

Ama bilim de de geçer, 'Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp!'

Ne olduğunu, nasıl olduğunu, hayatını nasıl idame ettirdiğini, nasıl bilindiğini, nasıl göründüğünü bilmediğiniz insanlarla sırf size o an iyi geldi, iyi gelmese bile kötü gelmedi diye fotoğraf çektirip, sosyal medyada paylaşırsanız sonuçları da ağır olur doğal olarak.

Anlatamazsınız!

Açıklayamazsınız!

Masumiyet karinesine sığınamazsınız!

Kişi kendinden bilir işi, kapatır gözlerini, işitmez dikişi halinde kalırsınız.

Bu konuya nereden geldin derseniz, bir kaç canlı olay yaşadığımdan diyeyim, özne ve yüklem kullanmamayım.

Kendisinden emin olduğum insanı, kendisinden emin olmadığım insanla birlikte görünce insan eminliğinden dahi şüphe ediyor ki, etmesi gayet doğal.

Yanılmak insana mahsus!

Sordum, 'Nedir, Neden, Niçin?' diye arka arkaya, aldığım cevap net, 'Bilmiyorum, bilmiyordum, bilmiyordum!'

Türk Ceza Kanuna göre suç işleyen, suça meyilli, suç örgütü içinde olan insanla arkadaşlık kurmak, birlikte aynı ortamda bulunmak suç değil.

Ancak akıllı insanın bilinç altında Hazreti Mevlana'nın şu sözü her zaman vardır.

"Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü; bülbül güle, karga çöplüğe götürür.”

Vesselam!