Hayatımızı kolaylaştıran ve kolaylaştırdıkça da hayatımızı eline geçiren dijital ortamda şimdi de sahte bankalar çıktı.

Paranın sahtesi, altını sahtesi, tapunun sahtesi derken, bankanın sahtesi!

Yakında insanın sahtesi da çıkarsa hiç şaşırmayacağız.

Sahtekârı demiyorum o zaten normal hayatımızda var, ondan korumak için mücadele ediyoruz nefes alırken.

Bankanın sahtesi nasıl oluyor derseniz işin uzmanı anlatmış.

Medya Danışmanı Alaattin Çağıl, sosyal medya aracılığıyla insanları hedef alan sahte bankacılık uygulaması dolandırıcılığına karşı uyarıda bulunmuş.

Dikkat edin, ödeme yapmamış gibi gösterip, ödeme yapmanız için yol gösterip, banka bilgilerinizi ele geçirenlerin 2 saat içinde hesaptaki bakiyenizi tükettiği belirten Çağıl, bu yöntemin son günlerde çok sık kullanılmaya başlandığını ve sosyal medya aracılığıyla yaşanan mağduriyetlerin de çok fazla arttığını belirtiyor.

Dijital ortamın yaşamdan kareler vererek insanlara yaşama enerjisi verdiği konusunda tartışmaya bile gerek yok ama işte dijital ortam bu keyif yaparken de dikkatli olmanız gerektiren bir ortam.

‘Ne olacak canım tıklasam?’, ‘Ne olacak canım bilgilerimi versem?’ dediğinizde kabul edemediğiniz olanla mücadeleniz başlıyor.

Bankalar dijital ortamda mobil hizmetlerde veya telefonla hizmetler de, bu tür dolandırıcılıklarla nasıl mücadele edeceğini şaşırmış durumda.

Eskiden ana adı, baba adı soran sonraları anneni kızlık soyadından üçüncü, beşinci harfi diyen bankalar, telefondan şifre isteme, telefondan onay bekleme, telefondan parmak izi, telefondan yüz tanıma vs teknolojileri geliştirerek hem parayı, hem de paranın sahibi müşterilerini korumaya çalışıyorlar.

Ancak gel gelelim ki dolandırıcı bu, oturduğu yerde oturup, kaderine razı olmuyor.

Nasıl yaparım, nasıl ederim diye sabahlara kadar kafa yoruyor, tiyatro eğitimi görür gibi oyunculuk eğitimini geliştiriyor, bilgisayarın, cep telefonun, sosyal medyanın açıklarını yokluyor, onları kullanan insanların yaşlarına, yörelerine, kullanım şekillerine göre zafiyetini belirliyor, işe öyle giriyor.

Bir ara bunun yurt dışı sürümü çoktu.

Yaşını başını almış özellikle ihtiyarlar, kısmen kadınlar, yurt dışında sosyal medya üzerinden tanıştıkları insanlara gelmeleri için para, görmeleri için para, yemeleri için para, ödemeleri için borç verir olmuşlardı.

Bu mağduriyetler basında çok yer alınca bu alandan dolandırıcılara ekmek çıkmaz oldu sanırım.

Şimdilerde sosyal medya üzerinden teşhircilik ve şantajcılık sanırım.

Bayan olarak kendisini tanıtan, cinsel içerikli haliyle (sahte) canlı yayın kurmak isteyenlerin, karşısındaki insanı da cinsel hale getirip, sonrasında internet üzerinden görüntülerini yayma şantajıyla para istediğini duydum.

Duydum ama henüz bir mağdur ne gördüm, ne okudum, ne yazdım.

İşin içinde cinsellik, cinsel görüntüler olunca alan-veren arasındaki ilişkiye itiraz eden olmadığı için olabilir!

Dijital okyanustayız rasgelmeye!