Yerel seçim atmosferine aylar kala, yeni yıla günler kala, Ankara’da havaların siyaset açısından ısısı artmaya başlayınca ortada sözüm ona kulis, sözüm ona duyum adı altında yalan üstüne yalanlar çoğalmaya başladı.

Yalanların ardı arkası kesilmiyor ki, bir nefes alıp, acaba hangisi doğru olabilir diye düşünecek vaktimiz bile olmuyor.

Allah’tan Türkiye’de genel seçim yok, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı belli, TBMM’nin Başkanı belli, TBMM’nin milletvekilleri belli, siyasi partilerin de kongre süreçleri tamamlanmış, genel başkanları, yönetimleri belli.

Yoksa kulis, duyum vs. adı altında ortaya atılan isimleri duymamak için insanın kendisini dışarı atası olmayacak.

Hep diyorum, hep diyorum, hepiniz de biliyorsunuz.

AK Parti’nin Genel Merkezi nerede?

Ankara’da!

CHP’nin Genel Merkezi nerede?

Ankara’da!

MHP’nin Genel Merkezi nerede?

Ankara’da!

İyi Parti’nin Genel Merkezi nerede?

Ankara’da!

Siyasi partilerin genel başkanları, genel başkan yardımcıları nerede?

Ankara’da!

İzmir’de, İstanbul’da, Bursa’da, Adana’da vs. şehirde siyasi kulis, siyasi duyum alma ihtimaliniz, bu ihtimalinizin güçlü olma ihtimalinden ne kadar yüksek olabilir ki?

Ankara’nın siyasi rüzgârı serttir!

Ankara girişi ile Ankara çıkışı arasında mesafe de oldukça uzundur.

Ankara’da birkaç gazeteci dostumu bu yazımı yazmadan önce Ankara’da ne var, ne yok diye aradım.

Ankara’nın taşını, suyunu, havasını daha çok konuşmak zorunda kaldılar.

Ankara’nın gazetecileri olduğu halde birçok şeyin cevabını onlar dahi bilmiyorlar, bilemiyorlar.

O yüzden İzmir’de yaşayıp, İzmir’de gazetecilik yapıp, İzmir’de siyaset yapıp, İzmir’de kulis bilgisi, duyum adıyla isim konuşanlara bir soru sorayım; sonrasını onlar düşünsün.

Yalandan kim ölmüş?

Yalandan kim, ne kazanmış?