Ebru Akçınar Özgür
Yeni yasada önemli bir konu diğer hükümler
Değerli Okurlarım ;
Değerli okurlarım resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile yapılan düzenlemeleri bir yazı dizisi şeklinde sizlerle paylaşmaya devam ediyorum. Yasa kapsamına gire borçlar ile ilgili yazdığım yazının dokuzuncu ve son bölümünde diğer hükümler başlığı altında yapılan düzenlemeler hakkında bilgiler vermeye çalışacağım.
(1) a) 6552, 6736 ve 7020 sayılı Kanunların (daha önce yayımlanan borç yapılandırma kanunları kapsamında) ilgili hükümlerine göre yapılandırılan ve anılan Kanunlar kapsamında ödemeleri devam eden alacaklardan kalan taksitlerin tamamının, bu Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının;
1) (a) bendinde belirtilen sürede ödenmesi halinde kalan taksit toplamı içinde yer alan Yİ-ÜFE tutarlarının %90’ının (kalan tutarın sadece Yİ-ÜFE tutarından oluşması halinde anılan bendin (3) numaralı alt bendi kapsamında),
2) (b) bendinde belirtilen sürede ödenmesi halinde kalan taksit toplamı içinde yer alan Yİ-ÜFE tutarlarının %50’sinin (kalan tutarın sadece Yİ-ÜFE tutarından oluşması halinde anılan bendin (3) numaralı alt bendi kapsamında),
tahsilinden vazgeçilir.
Bu takdirde, anılan Kanunlar kapsamında ödenen taksitler için yapılandırma hükümleri geçerli sayılır ve herhangi bir katsayı düzeltmesi yapılmaz, ödenmemiş taksitlere ilişkin kalan katsayı tutarlarının tahsilinden vazgeçilir.
b) 6552, 6736 ve 7020 sayılı Kanunların ilgili hükümlerine göre yapılandırılan ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla anılan Kanunlar kapsamında ödemeleri devam eden alacaklardan, 6552 sayılı Kanunun; 73 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendi, 80 inci maddesinin (a) bendi, 81 inci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 60 ıncı maddenin altıncı fıkrası, 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin altıncı fıkrası, 7020 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin altıncı fıkrası kapsamında bir takvim yılında iki veya daha az taksiti süresinde ödememe veya eksik ödeme hakkının kullanılması nedeniyle bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının, son taksiti izleyen aydan ve ödeme süresi önce gelen taksitten başlamak üzere ikişer aylık dönemler (taksit ödemeleri aylık olan alacaklarda her ay) halinde, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla anılan Kanunların hükümlerinden yararlanılır. Bu hüküm kapsamında ödeme süresi uzatılan taksitlerden birinin ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde anılan Kanunların hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir.
c) 6552, 6736 ve 7020 sayılı Kanunların ilgili hükümlerine göre yapılandırılan ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla anılan Kanunlar kapsamında ödemeleri devam eden alacaklar için söz konusu Kanunlardan yararlanma şartı olarak getirilen taksit ödeme süresince her bir takvim yılı itibarıyla cari yılda süresinde ödenmesi öngörülen tutarlara yönelik şartlar, 2018 yılı için bu Kanunun yayımı tarihinden takvim yılı sonuna kadar geçecek süre için yeniden başlatılır.
(2) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi 31/12/2013 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamına giren her bir alacağın türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 100 Türk lirasını aşmayan asli alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı fer’i alacakların, aslı ödenmiş fer’i alacaklardan tutarı 200 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(3) Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi 31/12/2013 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında gümrük idarelerince takibi gereken her bir alacağın; türü, yükümlülüğü, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 100 Türk lirasını aşmayan asli alacakların, idari para cezalarında 150 Türk lirasını aşmayanların ve tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı fer’i alacakların, aslı ödenmiş fer’i alacaklarda toplamı 200 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(4) 5510 sayılı Kanun kapsamından çıkarılan işyerlerine ilişkin olup işyerine ait borcun tamamının ödeme süresi 31/12/2015 veya önceki bir tarihe ilişkin olduğu hâlde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 100 Türk lirasını aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’ilerinin ve aslı ödenmiş olan fer’i alacaklardan tutarı 200 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(11) Avukatların barolara olan aidat borçları da onbirinci fıkradaki usul ve esaslar çerçevesinde kıyasen taksitlendirilir.
(12) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar ve tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların yurt dışında elde ettikleri bazı kazançları hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır.
a) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu fıkradaki hükümler çerçevesinde, 30/11/2018 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler.
b) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, 31/12/2018 tarihine kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler.
c) (a) bendi kapsamına giren varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu fıkranın yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/11/2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu fıkra hükümlerinden yararlanılır.
ç) Bu fıkranın yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu fıkranın yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu fıkra hükümlerinden yararlanılır.
d) 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükellefler, bu fıkra kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler.
e) Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30/11/2018 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir. Beyan edilen sözkonusu varlıklar, 30/11/2018 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, sözkonusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, 31/12/2018 tarihine kadar ödenir.
başlık ne diyelim
f) Bu fıkra kapsamında ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez, Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.
g) 31/7/2018 tarihine kadar; (a) bendi kapsamında bildirilerek Türkiye’ye getirilen veya (c) ya da (ç) bentleri kapsamında işleme tabi tutulan varlıklar ile (e) bendi kapsamında beyan edilerek kanuni defterlere kaydedilen varlıklara ilişkin olarak, (b) veya (e) bendi uyarınca vergi tarh edilmez.
ğ) (a) ve (e) bentleri kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve (a) bendi uyarınca bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır.
h) 1) Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların;
(aa) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları,
(bb) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları,
(cc) Yurt dışında bulunan iş yeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları,
31/10/2018 tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi kaydıyla gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır.
2) Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançları, 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.
Unutmamalı ki; kısa süre içerisinde zaaflarımı ele geçirdim ve daha önce hiç yaşamadığım bir keyfi yaşadım; dilediğimi yapmayı- Nikola Tesla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.