Hafta sonu özel okulların bursluluk sınavları vardı.

Her özel okul, kendince bursluluk takvimi açıklayarak, okullarına daha iyi maddi imkânlar elde ederek kayıt yaptırmak öğrencileri bulmaya çalıştı.

Veliler için maddi imkânı daha düşük okul, okul için ise daha zeki öğrenci.

Özel okullar, aynı zamanda ticari kuruluş oldukları için bu başarıyı yakalamak zorundalar. Çünkü cebinde parası olan veliye, çocuğunuzun kapasitesi ne olursa olsun siz onu boş verin, bakın bizim okulda ne dahi öğrenciler çıkıyor izlenimi yaratmaya çalışıyorlar

Teşbihte hata olmaz, atın yanın eşeği koyarak bak ne güzel koşuyor demenin yolunu arıyorlar.

Peki, veliler bunu yiyor mu, ister istemez.

Çünkü maddi imkânı düzgün olan velinin istediği, oğlunun zekâsını, çalışmasını geliştirecek bir eğitim değil, onu iyi bir okulda, iyi bir sınıfta, dersten başka bir şeyler ilgilenmeyen iyi öğrencilerin yanında oturtabilmek amacı var.

Özel okullar, bu açık ama çok bilinmeyenli denklem gibi başarısını sağlamak bursluluk yalanını, sınavını düzenlemek zorundalar.

Ama bunu da ellerine, yüzlerine bulaştırmaktan da geri kalmıyorlar.

Hafta sonu, yağmurlu havada, daha iyi olanaklarda eğitim görebilir mi düşüncesiyle orta gelirli aileler çocuklarını çeşitli özel okulların sınavlarına soktular.

Başarıyı ve başarının getirdiği maddi olanağı da görerek karar verecekler.

Ancak bursluluk sınavı içler acısı durumu da gösterdi. Özel okullardaki başarının asıl nedenini de gün yüzüne çıkmasına neden oldu.

Veliler ve öğrenciler girdikleri sınavdan, ne yaptıklarından çok, düzensiz, ilgisiz ve zor şartlar altında sınava girmenin moral bozukluğunu yaşadılar.

Bir kısım veli, bu olumsuz durumu sosyal medya üzerinden paylaşmayı da, içini dökmek adına gerekli gördü.

‘Bursluluk sınavını düzenlemeyi beceremeyen özel okullardan çocuklarımızı hayata hazırlamalarını bekliyoruz.’

Bu sözleri söyleyebilen velilerin, o düzenlik içinde başarı göstermeye çalışan öğrencileri, daha iyi eğitim görme gayretlerinden dolayı tebrik ediyorum.

Bunu yaşatan ve yaşanmasına sebep olan özel okulları da, artık parayı değil gerçek anlamda eğitimi düşünerek hareket etmeleri gerektiğini, hayatta kalmaları için gerekli bir uyarı olarak görüyorum.

Bu düzenle, parası cebinde hazır velileri ve öğrencilerin de kayıtlarını yaptıramaz hale gelirsiniz.

Adının önünde Özel kelimesi olsa da, çalıştırdığınız kurum Okul.

Adının önünde Özel kelimesi olsa da, sizler öğretmensiniz.

Adının önünde Özel kelimesi olsa da, kayıt yaptırdıklarınız öğrenci.

Ektiğinizi sadece siz değil, Türkiye’nin toplayacağını düşünün. Bu şekilde eğitime giriş yaptırarak, sadece kendi geleceğinizle değil, Türkiye’nin geleceğiyle oynadığınızı bilin.

Özel olmaya gayret gösterin.