Ali EYCE
Yerel siyaset ve ‘Adetten Aday’
Efendim tahmin ediyoruz!
Efendim biliyoruz!
Efendim çalışıyoruz!
Dediğinizi duyuyorum!
“Yerel siyasette birebir ilişkiler önemli” diye yazdığımda.
Maden tahmin ediyorsunuz, madem biliyorsunuz, madem çalışıyorsunuz da niye vatandaş sizin gibi düşünmüyor sayın, sevgili siyasetin içinde olan, sayın siyaset yaptığını düşünenler.
Neyi bekliyorsunuz?
Herhangi bir siyasi partinin sizi ‘Aday’ olarak göstermesini mi?
O zaman mı gireceksiniz mahallelere, o zaman mı çıkacaksınız sokaklara, o zaman mı insanlara ‘Merhaba. Nasılsın?’ diyeceksiniz.
Öyle yapacaksanız bilin isterim, siyaset yapıyorsunuz ama siyaseti vatandaş kadar iyi yapamıyorsunuz.
Mevcut belediye başkanlarının aday gösterilmesi halinde, ‘Aday’ olarak çıkacak sizlerden şanslarının yüzde 50 daha fazla olduğunu bilin isterim.
Adet yerini bulsun diye ‘Aday’ olduysanız, adet yerini bulsun diye ‘Seçime’ giriyorsanız yazdıklarımı boş verin, düşünmeyin, güzel kafanızı yormayın.
‘Adetten yazdım’ sayın!
Ama ne yaptığınızı değil, neden kaybetme ihtimalinizin yüksek olduğunu da bilin!
Siyasi partilerin il başkanıyla ilişkinizi çok iyi tutabilirsiniz, siyasi partilerin il, ilçe yönetimleriyle, parti üyeleriyle aranızı iyi tutabilirsiniz, bu tuttuğunuz iyilerle siyasi parti merkezlerine ‘Göstereceğiniz en iyi aday benim’ de diyebilir, bu iddiada bulunabilirsiniz.
Siyasi partilerin merkezleri de sizin bu söyleminizi ve iddianızı ciddiye alabilir.
Siyasetin merkezleri ‘Olduğu kadarıyla’ diyerek sizi ‘Aday’ gösterebilir.
Bu var olan gerçeği değiştirmez!
Kaybetmek üzere girdiğiniz seçime ‘Aday’ olarak çıkıp, kaybederek çıktığınız ‘Aday’ gerçeğini!
Yerel seçimlerin sonucunun yüzde 50’sini siyasi partiler, yüzde 50’sini de adaylar belirler!
Yüzde 50 ile de kimse seçim kazanamaz!
Siyaset dünyasının çöplüğünde ise milyonlarca ‘Aday Adayı’, binlerce ‘Aday’ var!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.