Siyasetin ‘Gel-Git’lerini iyi bilirim ama siyasetçinin ‘Hakkını’ vermeyi her zaman tercih ederim.

İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın İzmir için, İzmirliler için her anlamda yaptığı mücadeleye gazeteci olarak şahidim.

Bir gün Karabağlar’da, bir gün Bayraklı’da, bir gün Buca’da, bir gün Konak’ta, bir gün Torbalı’da, bir gün Urla’da, bir gün Seferihisar’da vs.

İzmir’in tüm ilçelerini tek tek gezip, ilçelerde İzmirliler için yapılmakta olan, yapımı süren bütün projeleri tek tek takip ettiğine gazeteci olarak şahidim.

Yeri geldi mi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, yeri geldi mi Karabağlar Belediyesi’ne, yeri geldi mi Bayraklı Belediyesi’ne, yeri geldi mi vs. sorduğu soruları, aradığı çözümleri, önerdiği şeylerin de gazeteci olarak şahidim.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin merkezinden üstüne basa basa ‘Karabağlar ’da, İzmir’de Kentsel dönüşüm’ dediği noktada hep İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya vardı ona da şahidim.

Karşısında, öyle veya böyle sebeple kentsel dönüşümün iptal edilmesi için mahkeme kapılarında dava açanlar, kentsel dönüşümü durdurmaya çalışanlar vardı ona da gazeteci olarak şahidim.

Vekil Kaya, İzmirlileri dinleyerek bildiği doğrudan hiç şaşmadı.

Neyse onu söyledi, onu konuştu.

Kentsel dönüşümün insanların sağlıksız konutlarda ve çevre ortamlarında en hayati gereksinim olduğunu ve buna engel olunmamasını her açıklamasında söyledi, gazeteci olarak şahidim.

Binlerce kentsel dönüşüm mağduru olup, sağlıklı ve güvenli konutlarda yaşamayı bekleyen İzmirlilerin beklentilerini her açıklamasında söyledi, gazeteci olarak şahidim.

İzmir’de nerelere ne boş yatırımlar yapıldığını, nerelerde ne tür işlerin yapılmadığını her açıklamasında dile getirdi, gazeteci olarak şahidim.

Ankara’da İzmir konusunda bir karar alınırken, bir proje geliştirilirken veya bir yatırım yapılırken İzmirlilerin gözü, kulağı ve sesi olarak Vekil Kaya’nın fikrinin alındığına da gazeteci olarak duyumsal şahidim.

Bu kadar şahitlikten sonra ‘İzmir’in vekili nasıl olur?’ ‘İzmir’in vekili nasıl olunur?’ sorusunun da cevabını şuradan vereyim.

‘Yiğidi öldür Vekil Kaya’nın hakkını yeme’ diye düşünebiliyorsan, öğrenmişsin demektir.

Olabilirsin!