YÖK Başkanı Özvar'dan İzmir'de dikkat çeken açıklama
Prof. Dr. Erol Özvar, “Şartların elverişli hale gelmesi durumunda uzaktan eğitimin yanında yüz yüze eğitim imkanının da sunulduğu harmanlanmış (hibrit) öğretim seçeneğini değerlendireceğiz” dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Ege Üniversitesi'nde düzenlenen 256. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı’na katıldı.
6 Şubat’ta 11 ili etkileyen depremin ardından üniversitelerin durumu hakkında bilgi veren Özvar, “Bu zorlu zamanlarda depremzedelere, üniversitelerimize ve öğrencilerimize destek olmak için Yükseköğretim Kurulu olarak bir dizi idari tedbir aldık. 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminin, bazı uygulamalı programlar hariç olmak üzere uzaktan öğretim yoluyla eğitimlerin başlaması yönünde bir karar aldık. Yine daha önce ifade ettiğim üzere, alınan kararı nisan ayı başı itibarıyla yeniden gözden geçirerek şartların elverişli hale gelmesi durumunda uzaktan eğitimin yanında yüzyüze eğitim imkanının da sunulduğu harmanlanmış (hibrit) öğretim seçeneğini değerlendireceğiz. Yükseköğretim Kurulu olarak birinci önceliğimiz, yükseköğretim sistemimizin afet sonrası hızlı bir şekilde normalleştirilmesidir” diye konuştu.
KAYIT DONDURMA HAKKI
Depremlerden hemen sonra uzaktan öğretim kararı aldıklarını, bunun yanı sıra 2022-2023 bahar yarıyılında talep eden her üniversite öğrencisine kayıt dondurma hakkı getirdiklerini açıklayan Özvar, “Bu sürenin, programların azami öğrenim süresinden düşülmeyecek olması da bilhassa depremden etkilenen öğrencilerimizin yükseköğretim süreçlerini tamamlamalarında kolaylıklar sağlayacaktır. Diğer taraftan, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca depremden etkilenen öğrencilerimizden bahar yarıyılında katkı payı ve öğrenim ücreti alınmamaktadır. Katkı payı ve öğrenim ücretini ödeyen öğrencilerin ücretleri ise yükseköğretim kurumlarınca öğrencilere iade edilmektedir” ifadelerine yer verdi.
377 BİN ÖĞRENCİ
Depremden doğrudan etkilenen illerde 16’sı devlet 2’si vakıf olmak üzere 18 üniversitenin bulunduğunu hatırlatan Özvar, şu bilgileri verdi: “Türkiye’deki açık öğretim hariç toplam 4 milyon 187 bin yükseköğretim öğrencisinin yaklaşık 377 bininin bu 11 ildeki üniversitelerde kayıtlı olduğunu görmekteyiz. Bu sayı, bölgedeki üniversitelerin, ülkemizdeki toplam örgün öğrenci sayısının yüzde 9’una ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Öte yandan, deprem bölgesinde ailesinin ikameti olan toplam 545 bin öğrenci vardır. Bu öğrencilerin yaklaşık 246 bini, söz konusu 11 ilde öğrenim görmektedir. Yaptığımız hesaplamaya göre, Türkiye’deki örgün öğrencilerin toplam yüzde 15’i ya bölgede ikamet etmekte ya da eğitim almaktadır. Bir başka ifadeyle, deprem hem o illerde ikamet edenler hem de o illerde eğitim alan yüzbinleri doğrudan etkilemiştir. Bu veriler bölgede meydana gelen depremlerin yükseköğretim alanında gerek beşeri gerekse altyapı bakımından icra ettiği tesirlerinin genişliğini göstermesi bakımından manidardır.”
423 ÖĞRENCİ, 148 PERSONEL VEFAT ETTİ
Bölgede yer alan ve depremden doğrudan zarar gören 18 üniversitede görev yapan yaklaşık 17 bin akademisyenin de yaşanan felaketten etkilendiğini ifade eden Özvar, “Deprem bölgesinde bulunan üniversitelerimizde görev yapan idari personel sayısı ise yaklaşık 30 bindir. 127’si uluslararası olmak üzere toplam bin 423 öğrencimizi yaşanan bu büyük felakette kaybetmiş olduğumuzu üzülerek sizlerle paylaşmak durumundayım. Öğrencilerimizin yanı sıra 148 personelimiz de depremde hayatını kaybetmiştir. Vefat eden öğrencilerimize ve personelimize bir kere daha Allah’tan rahmet diliyorum” sözlerine yer verdi.
“YERLEŞKELERDEKİ 4 BİNA YIKIK”
Kayıtlara göre 11 ilde bulunan 18 üniversitenin yerleşkelerindeki bina hasar durumunu da paylaşan Özvar, şöyle devam etti: “4 binanın yıkık, 127 binanın ağır hasarlı, 427 binanın orta ve az hasarlı ve 642 binanın hasarsız olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. Bölgedeki üniversiteler arasında Adıyaman, Hatay Mustafa Kemal ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitelerinin kampüs yapıları depremden diğer üniversitelerin yapılarına nispetle daha fazla etkilenmiştir. Bununla birlikte, kampüslerimizin genel olarak şehirdeki diğer birçok kurum binalarına göre nispeten daha iyi durumda olduğunu ifade etmek isterim. Birçok yerde kamu hizmetleri bildiğiniz gibi bu kampüslerimiz aracılığıyla koordine edilmektedir.”
“DEPREMZEDELERE EV SAHİPLİĞİ YAPIYORLAR”
Deprem bölgesindeki ve çevre illerdeki toplam 44 üniversitede, AFAD ile koordineli bir şekilde depremzedelere barınma, yemek ve sağlık hizmetleri sağlandığını belirten Özvar, yurtların yanı sıra üniversitelerin yemekhane toplantı, konferans salonları gibi barınmaya ve diğer ihtiyaçların karşılanmasına elverişli mekanların depremzede vatandaşlara ev sahipliği yaptığını söyledi. Özvar, “Sözünü ettiğim bu faaliyetlerin yanı sıra kurulumuzun acil gündem maddelerinden de söz edebiliriz. Bunların başında depremlerden çeşitli düzeylerde etkilenmiş olan üniversitelerimizin geçmişten daha güçlü bir şekilde ülkemizin yükseköğretim sistemine hizmet verebilmeleri için gerek öğretim elemanı, gerek idari personel, gerek öğrenciler ve gerekse altyapı konularında halledilmesi lazım gelen idari, hukuki ve meseleleri yer almaktadır. Bu meselelerin hallinde yükseköğretim kurulunun yanında siz kıymetli üniversite yönetimlerine de ciddi roller düşmektedir. Önümüzdeki günlerde bu vesile ile tekrar bir araya geleceğimizi sizlerle paylaşmak isterim” dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğiyle üniversitelerden gönüllü öğretim üyelerinin depremzedelere psikososyal destek hizmeti verdiğini, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yapılan iş birliği sayesinde de üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümlerinden gönüllü öğretim üyelerinin hasar tespiti ile yapı kontrolü çalışmalarına katıldığını vurgulayan Özvar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sayede, şehirlerin bina envanteri ve risk durumları belirlenerek riskli binalar arasında önceliklendirme yapılıyor; kısa, orta ve uzun vadeli planlarla depreme dirençli şehirler inşa edilmesi için raporlar hazırlanıyor. Deprem sonrası zarar gören bölgelerimizin yeniden kalkınması için üniversitelerimizin ve bilim insanlarımızın büyük katkıları olacağına inancım tamdır.”
PROJELERİ ANLATTI
Yükseköğretim Kurulunun planlanan bazı projeleri hakkında da bilgi veren Özvar, şöyle konuştu: “Yükseköğretim Kurulu ile Savunma Sanayii Başkanlığı iş birliğiyle, deprem bölgesindeki üniversitelere yönelik AR-GE çalışmalarının çeşitlenmesi ve hızlanması için ortak proje çağrısında bulunacağız ve projeleri destekleyeceğiz. Bunun yanı sıra bölge sanayisinin yeniden canlanmasına katkı sağlamak ve bölgede ikamet eden öğrencilerimizin sanayi kuruluşlarımızdaki istihdamına imkan vermek adına istihdam odaklı staj projelerini de Savunma Sanayii Başkanlığı ile ortak olarak gerçekleştireceğiz. İlerleyen günlerde deprem bölgesindeki öğrencilerimize yönelik olarak Dışişleri Bakanlığı ile ortaklaşa online diplomasi seminerleri düzenleyeceğimizin bilgisini de sizlere bu toplantı vesilesiyle aktarmak isterim. Söz konusu seminerleri gerçekleştirmek üzere yakın zamanda Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ile bir protokol töreni gerçekleştireceğiz.”
ULUSLARARASI ARAŞTIRMACI DESTEK PROGRAMLARINI DUYURDU
Yükseköğretim Kurulu olarak öğrencilere ve araştırmacılara yönelik burs programlarına yenilerini ekleyerek devam edeceklerini duyuran Özvar, “Yükseköğretim sistemimizi nitelik ve nicelik olarak uluslararası standartlara uygun bir yapıya kavuşturmak ve üniversitelerimizde yürütülen bilimsel çalışmaları desteklemek amacıyla Yükseköğretim Kurulu olarak Uluslararası Araştırmacı Destek Programları hazırladığımızı sizlerle paylaşıyorum. Bu destek programları çerçevesinde Türkiye genelinde doktora öğrencileri, doktora sonrası genç akademisyenler, ücretli akademik izin ile ayrılacak bilim insanları ve yabancı araştırmacılar olmak üzere dört ayrı kategoride toplam 315 kişiye burs sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.
TEMEL BİLİMLERDE GENÇ BEYİNLER PROJESİ
Özvar, Uluslararası Araştırmacı Destek Programları çerçevesinde ilk olarak Temel Bilimlerde Genç Beyinler Projesi ile yükseköğretim kurumlarında araştırma görevlisi kadrosunda görev yapan doktora öğrencilerinin tez konularına ilişkin temel bilimler (fizik, kimya, biyoloji ve matematik) alanında yurt dışında 1 ile 3 ay arasında süre ile araştırma yapmasına imkan vermek üzere toplam 200 araştırma görevlisini yurt dışına göndereceklerini açıkladı.
TEMEL BİLİMLERDE DOKTORA SONRASI ARAŞTIRMA PROJESİ
Özvar ayrıca, Temel Bilimlerde Doktora Sonrası Araştırma Projesi ile üniversitelerde doktor araştırma görevlisi veya doktor öğretim üyesi olarak görev yapan akademik personelden, temel bilimler alanında doktora sonrası çalışmalarını yurt dışında yürütmek isteyen toplam 100 araştırmacı için 9 ay süre ile yurt dışına gönderme desteği sağlayacaklarını duyurdu.
AKADEMİK BİRİKİM PROJESİ
Akademik Birikim Projesi ile üniversitelerdeki öğretim üyelerinin yurt dışı akademik izin çerçevesinde araştırma yapmalarını sağlamak üzere toplam 100 araştırmacıyı yurt dışına göndereceklerini, üniversitelerin öğretim üyelerinin 11. Kalkınma Planı’nda yer alan öncelikli alanlarda destekleneceğini ifade eden Özvar, “Bu proje çerçevesinde ücretli akademik izinli olarak 9 ay süre ile elektronik, ilaç ve tibbi cihaz, kimya, makine- elektrikli teçhizat, otomotiv, raylı sistem araçları ile tarım ve savunma sanayii alanlarında yurt dışında araştırmalarını yapabileceklerdir” diye konuştu.
YÖK DESTEK PROGRAMI
Uluslararası Bilim İnsanları için YÖK Destek Programı’nı da anlatan Özvar, şunları söyledi: “Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarının Osmanlı Tarihi, Genel Türk Tarihi, Türkoloji, Türk Dili ve Edebiyatı veya Türk Kültürü alanlarında doktora yapmakta olan 5 yabancı uyruklu öğrenci ile aynı alanlarda doktorasını son 2 yıl içinde tamamlamış olan 10 yabancı uyruklu araştırmacıya Türkiye’deki 7 üniversitemizde 1 ile 2 yarıyıl arasında süre ile araştırma yapma imkanı sağlayacağız. Yükseköğretim Kurulu olarak programlardan faydalanacak araştırmacılara 20 bin TL aylık ve 10 bin TL yol ücreti desteği sağlayacağımızı vurgulayarak, hayırlı olmasını diliyorum” sözlerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.