YOLLARDA MIYIZ, CEHENNEMDE Mİ BELLİ DEĞİL!
Ali Eyce yazdı...
Gaziantep derken, Mardin, derken başka il.
Her gün trafik kazaları ve buna bağlı canları kaybetmekten dolayı hepimizin canı sıkkın.
Canlı yayın aracında, görevini yaparken ölen gazeteci arkadaşlarımızın varlığı, itfaiyecilerin, sağlıkçıların varlığı ise hepten can sıkıcı.
Eskiden yolların darlığından, yokluğundan, bozukluğundan olurdu trafik kazaları da, ‘Nerede devlet, nerede millet, nerede iş yapanlar” diye söylenirdi.
Şimdi kime ne söyleyeceğimiz bile meçhul.
Yollar geniş ve güzel ama bu kaderin önüne mi dersiniz, dikkatsizliğin başına mı dersiniz, araçların bakımsızlığına mı dersiniz ne derseniz deyin, yine trafik kazaları bitmiyor, yine canları kaybediyoruz.
Öncelikle şu TUVTÜRK denilen sistemi eleştirmek gerekiyor.
Yarım saatte bir aracın yola çıkabileceğine, yollarda olabileceğine karar veren sistemi.
Hafif kusur olarak görünen şeylerin acaba daha da büyük sorunlara neden olabileceğini düşünmüyorlar mı?
Yarım saat içinde ‘Bu araç trafiğe çıkabilir’ dediğinde o aracın bir gün, bir ay, bir yıl sonra ne halde olabileceğini düşünebiliyor mu?
TUVTÜRK yarım saat sonrası için mi araçların trafikte olmasında bir sakınca göremiyor onu çözemedim.
Bazen trafikte önüme denk geliyor, bırakın TUVTÜRK’ün onayını, bedava bu araç al kullan dese kullanmaya cesaret edemeyecek halde yürüyen hurda yığınlarını görüyoruz.
Sağlam olan ne derseniz dört teker, bir direksiyon misali.
İkinci olarak ise araç kullanıcılarının akıl sistemlerini eleştirmek gerekiyor.
Bin Allah bin, yürü Allah yürü, sür Allah sür.
Yağına bakmak, suyuna bakmak, ön panelden gelen sinyallere bakmak, tutuğu direksiyon, dönen teker, motordan gelen sese bakmak hak getire.
Çıs tak, çıs tak müzik dinleyerek gezerken nasıl bir sonla karşılaşacaklarını, karşılatacaklarını bilmemek.
Arabanın freni patlar mı, motoru yanar mı, tekeri çıkar mı, direksiyonu kopar mı diye düşünmeden alabildiğinde hızla gitmek.
Araç nedir biliyor musunuz?
Hızlı hareket edebilen bir demir yağını!
İçindeki bizler ise sadece et ve kemiğiz.
Biraz korkalım, biraz düşünelim, biraz da düşünerek binelim.
Biraz tedbirli olalım, biraz kontrollü olalım, biraz da dikkatli olalım
Yollar sadece kavuşturmuyor.
İyi pazarlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.