Eylül Ayça Karakuş
Yoruldu insanoğlu...
Kendi adına kararlar verilmesinden, hakkının aranmasına fırsat verilmemesinden yoruldu.Niye,niçin,neden diye sorulara hüküm giydirilmesinden....
Anlamsız kıyaslanmaların kucağına atıldık.Kapının eşiğinden adımımızı çıkartmaya basladığımız an yapıldı dedikoduarımız.Hemde en yakınlarımızın dilinden....
Eşşek arısı soksun senin zehirli dilini diyeceğim insanlar oldu benim hayatımda.Bir tek benim değil,sizin de hayatınız da oldu.Kimileriniz duymazlıktan gelip içinize dert ettiniz,kimileriniz ise duyduğunuz an tepki verdiniz.Sonra size güzel yakıştırmalar yapıldı.Hakkınızı savunmanın adı; kustahlık,ukalalık,
İki yüzlülüğün olduğu bir dünyayı kabül etmediğiniz icin sizi sevmeyeneleriniz olmustur mutlaka.Şaşırmıyorum ben artık bu kesime.Öylesine iclerine sindirir olmuşlar ki samimiyetsizliği, başkasının mutluklarını taşlar oluyorlar kıskanan bakıslarıyla.
Diyorum ki nacizane fikrimle....
Gelin yeni bir günde kendiniz için hayırlı bir iş yapın.Öncelikle maskelerinizden tek tek sıyrılın.Sonra bir ayna karşısına geçin ve "ben kimim" diye sorun? Eminim sizin kendinize bu cevabı vermek, biraz zaman alacaktır.Neden mi?Çünkü bir beden de onlarca ruh taşımak kolay olmasa gerek...Başkalarından,onların hayatlarını incelemeyi de çöpe atın.Biliyorum bu da kolay olmayacak sizin için ama lütfen bunu benim için değil kendiniz için yapın.Bu sonradan ögretilen bir şey midir bilemiyorum ama aynada gördüğünüz insanla gülümseyerek ilk kez karşılaşmış gibi tanışın.Ve tabiki tanışıken size has muhteşem ön yargılarınızdan kurtulun.Gördüğünüz yansımanın derinliğine inin.Kaşını,gözünü,sac rengini,burnunu degil ruhunuzu inceleyin.Özüne inin.İnanin bana özünde ki ruh sizin yasattığınız kadar karmaşık ve sevimsiz biri değil.Hayatı ve insanlariı oluruna bir bıraksanız yormayacaksınız bu kadar özünüzde ki sizi.İçinizde ki ruha güzel kelimeler söyleyin mesela...Ben kendimi seviyorum demekle başlayın ilk kelimenize.Sonra yüzünüzde ki mimikleri keşfedin.Gülümsemenin size güzellik kattığını fatkedin,bakışlarınızın aydınlık oldugunu görün,kaşınızın havaya kalkmasının hazımsızlıktan değil de güzel olaylara verdiğiniz tepkilerden olacağını düşünün.Burnunuzun kalkıklığının sadece yaradılıştan ötürü olduğuna dikkat çekin. Ve sonrasın da ben aslında güzel biriymişim diye kendinize seslenin.Korkmayın kimse size kendi kendinizle konuşuyorsunuz diye deli demez.Yani siz kendi dedikodunuzuda yapmıyorsanız size deli diyen de olmaz.
İnsanin kendini sevmesi sonradan kazanilan bir davranış değildir.Ama ben umut ediyorum ki herşeye rağmen inşallah yeteneğinizi tüm samimiyetinizle kullanırsınız da yıllardır kendinize ve insanlığa yaptığınız eziyetten kendinizi severek attığınız önemli adımla kurtulursunuz.Bugün kendinizi sevin ve ölümlü dünyayi biraz olsun yaşanılır hale getirin.Bu iyiliği baskası için değil kendiniz için yapın lütfen.
Yoksa siz bu hayatta kendinizin değil baskalarının hayatlarını irdeleyerek ömür tüketirsiniz.Ve unutmayınne olursaniız olun kimse bu hayatta sizden daha değerli değil.Öyleyse bırakin kim nerde kiminle ne yapmış sorularını ve kimliğinizi bulun ve kendinizi yaşayın.
Hayatta anlattığımm kadar değil anlaşıldığım kadarımdır ben.Kim benden neyi,ne kadar algılıyorsa sizlerde o kadarım.Ve sizlerde ne kadarsam,sizler de o kadarsınız bende...
Tüm sevenlerime samimiyetim ve insanlığımla sevgilerimle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.