“Yüzde 3 yetmez, daha çok üretim lazım”
İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu, kısır siyasi tartışmaların bırakılarak Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumdan çıkış yollarının aranması için ülkeyi yönetenlere çağrıda bulundu.
İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu, kısır siyasi tartışmaların bırakılarak Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumdan çıkış yollarının aranması için ülkeyi yönetenlere çağrıda bulundu. Kurul toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Yüzde 3’lük büyüme, sadece nüfus artışının karşılığıdır; yani yerinde saymak demektir. Üretimde bir hamle yapmadan büyüme ve istihdam artışı sağlayamayız” dedi. Başkan Kocaoğlu, iktidarın tek başına altından kalkamayacağı bir noktaya gelindiğini de belirterek, “Oturacaklar bütün partiler, doğru bir yöntem arayacaklar” şeklinde konuştu.
İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu'nun (İEKKK) 69. toplantısı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde yapıldı. 2017 dönemi Toplantı Başkanı ESBAŞ CEO'su Faruk Güler'in yönettiği oturumda iki ana gündem maddesi görüşüldü. Toplantının ilk bölümünde İZSU Genel Müdür Yardımcısı Tülay Yılmaz, "Yüzülebilir Körfez" hedefi doğrultusunda hazırlanan "İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyonu Projesi"nin aşamaları ve süreçte gelinen noktayı bir sunum eşliğinde anlattı. İkinci bölümde ise Türkiye ekonomisinin mevcut durumu masaya yatırıldı ve krizden çıkış yollarına ilişkin görüşler paylaşıldı.
Dış politika ve ekonomi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ülkenin ekonomik olarak yaşadığı sıkıntılı sürecin izlenen dış politikayla ilişkili olduğunu vurguladı. 2014 yılından bu yana Türkiye gündemini seçim, referandum, darbe girişimi ve siyasi krizlerin belirlediğini dile getiren Başkan Kocaoğlu, şu tespitlerde bulundu:
“Çok zorlu bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu topraklarda tarih boyunca 33 ana medeniyet kuruldu. Buranın insanı hayatını idame ettirebilmek için sabrı ve yardımlaşmayı öğrendi. Bu iki özellik bizi bugüne getirdi, bağımsız devlet olarak günümüze taşıdı. Türkiye Cumhuriyeti bu coğrafyayı yönetmiş imparatorluğun devamıdır. İster istemez bölgedeki ülkelerin birçoğuyla aramızda geçmişten gelen bir soğukluk var. Ama Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘Yurtta barış dünyada barış’ özdeyişi, bizim dış politikadaki şiarımız oldu. Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar dış politikayı bu düstur içinde sürdürerek geldi ve başı komşularıyla hiç belaya girmedi. Körfez Savaşlarının dışında kalmamız bu politikanın sürdürülmesiyle sağlandı. Biz bugün Suriye konusunda Mustafa Kemal Atatürk'ün dış politikasından sapmamızın bedelini ödüyoruz.”
Dış politikadaki sarsıntıların ekonomiyi direkt ilgilendirdiğini dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Biz bu iç savaşa karışmasaydık, bugün Suriye'ye en az 8-10 milyar TL'lik mal satıyorduk. Suriye sınırının açılmasıyla terör örgütü militanlarının ve eylemlerinin de kapısını açtık” diye konuştu.
Tüm siyasi partiler bir araya gelmeli
Gelinen nokta itibariyle memleketi seven herkese görev düştüğünü ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, “Türkiye sadece iktidarın, sadece muhalefetin tek başına altından kalkamayacağı, sorumluk üstlenemeyeceği bir noktaya geldi. Peki çare ne? Çare birlikten geçiyor. Beraberlikten geçiyor. Bu gerçekten önemli bir kriz. Kısır siyaset tartışması değil. Oturacaklar bütün partiler, doğru bir yöntem arayacaklar” dedi.
Tarım can simidi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ele alınması gereken bir numaralı konunun üretim sorunu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Nüfus artışı ve dünyadaki gelişime oranla büyüyen bir üretimimiz yok. Üretime kanalize olamadık. Bir finans, bir de inşaat sektörüyle yürümeye çalışıyoruz. Sanayici ve tarım sektörü ise kendi çabasıyla ayakta durmaya çalışıyor. Sadece mal değil, bilgi de üreteceksin. Üretimde bir hamle yapmadan büyüme ve istihdam artışı sağlamak mümkün değil. Yüzde 3’lük büyüme, yerinde saymak demektir. Bu rakam sadece nüfus artışının karşılığıdır. Tarım Türkiye'nin sarılacağı en büyük ve en ucuz can simidi. Akredite edilmiş laboratuvarlar, ürünlerin belgelenmesi korkunç şekilde Türkiye'nin önünü açar. Ama tek başına kimsenin yapacağı bir şey yok. Partiler arası birlik sağlanmadan bu mümkün olmaz.”
Deklarasyon önerisi
ESİAD Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mustafa Güçlü, ekonomik kalkınma için birliğe ve ezber bozan politikalara ihtiyaç duyulduğunu belirterek, İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu'nun bu talebini ortaya koyan bir deklarasyon yayınlanabileceğini, ilgili komitelerin yapacağı çalışmalarla daha somut taleplerin de ortaya konabileceğini dile getirdi.
Bir diğer kurul üyesi Kemal Çolakoğlu ise İzmir'de fevkalade bir birlik ve beraberlik olduğunu vurgulayarak, “İzmir'de çekememezlik var diyorlar ama hiç alakası yok. Anadolu'da genellikle bir şehirde bir isim öne çıkıyor ve şehir onun altında sıralanıyor. İzmir'de ise çok fazla lider var. İzmirlilerde liderlik ruhu olduğu için vazifeye yönelik bir rekabet söz konusu” diye konuştu.
İZSU’dan körfez raporu
İEKKK toplantısının bir diğer gündem maddesi ise “İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyonu Projesi”ydi. İZSU Genel Müdür Yardımcısı Tülay Yılmaz, yaptığı sunumda Körfez'in geçmişteki durumunu, bugününü ve hedeflenen noktayı anlattı. Körfezin 2000'li yılların başında büyük bir bataklığa dönüşmüşken, süreç içerisinde hayata geçirilen yatırımlarla canlı yaşamın yeniden başladığını ve bugünkü konumuna ulaştığını dile getiren Tülay Yılmaz, “62 adet atıksu arıtma tesisini işleterek kirlilik akışını engelledik. Foça, Karaburun, Güzelbahçe, Pasaport, Bostanlı'da meteo-oşinografik istasyonlar kurarak, bu alanda yatırım yapan ilk ve tek belediye olduk” dedi.
Körfezde açılacak 13,5 km uzunluğundaki akıntı iyileştirme kanalıyla su sirkülasyonunun yeniden sağlanacağını belirten Yılmaz, uzun süredir beklenen ÇED raporunun gelmesiyle ihale süreçlerinin başladığını açıkladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.