Medya Ege Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Eyce ile birlikte, dün AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, eski Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci’nin misafiri olduk.

İzmir ile ilgili, İzmirliler ilgili düşündüklerini, projelerini ve hedeflerini o anlattı, biz dinledik ve not aldık.

O anlattıkça biz, daha da sorduk.

Zeybekci’nin beni ilk etkileyen özelliği samimiyeti oldu.

Konuşurken gözlerinizin içine bakıyor, anlatırken içinden geldiği gibi anlatıyor, kelimeleri seçmek için özel bir düşünme anı yaşamıyor ve tipik bir Egeli olmanın kültürüyle, orada bize gazeteci kimliğimizi unutturup, çay, kahve derken dost sohbetine çevirdi görüşmeyi.

Haber olarak verdiğimiz ama haberin bütününü bozmasın diye içine koymadığımız o kadar çok hoş sohbet diyaloglarımız oldu ki, vakitlerimiz biraz daha geniş olsaydı, sohbetimiz bizi akşam yemeğine kadar götürebilirdi.

Görüşmenin haber boyutuna dönersek Zeybekci, yatırım ve istihdam, alt yapı ve kentsel dönüşümle ilgili düşünceleriyle İzmirlinin beklentilerine yönelik projelere öncelik veriyor.

Yatırım ve istihdam derken, İzmirli gençlerin başka şehirlerde çalışmaya gitmesinden dolayı vatandaşın duyduğu şikayetleri anlatıyor.

Alt yapı derken, İzmirlinin üç gün süren yağışlarda evlerinde, işyerlerinde ve yollarda yaşadığı sıkıntıları anlatıyor.

Kentsel dönüşüm derken, İzmirlinin yıllardır sığındı sıcak yuvalarından daha rahat yaşam alanlarına geçmemesinin nedenini güven duygusu olduğunu belirtiyor.

Samimi olduğu kadar zeki, zeki olduğu kadar çözümcü, çözümcü olduğu kadar da açık sözlü.

Zengin bir İzmir’in neden fakir bir şehircilik yaşadığını belgeleriyle anlatacağını söylüyor.

En önemlisi, ne Nihat Zeybekci olarak kendisine, ne adayı olduğu partisi AK Parti’ye oy istemediğini söylüyor.

Diyor ki: ‘İzmirli, İzmir’in, İzmirlinin geleceği için oy kullansın’

Aday siyasetçinin söylemesi beklenilen bir cümle değil.

Çünkü, bizim alıştığımız klasik aday siyasetçi, seçmene ‘Oyunu bana ver’ der, başka da bir şey demez.

İzmirli de klasik bir seçmen değildir.

‘Oyunu bana ver’ diyeni iki kere, üç kere düşünür.

Klasik olmayan bir seçim (31 Mart), klasik olmayan bir siyasetçi (Nihat Zeybekci) ve klasik olmayan bir seçmen (İzmirli).

İzmir için 1 Nisan sabahı da klasik olmayabilir!