Pandeminin ilk dalgasında talep patlamasını fırsat bilen bazı tedarikçilerin fiyatları yukarı taşıdığını hatırlatan Alhat "Olay sadece maske ve dezenfektan fiyatlarının yükselmesi değildi her türlü fırsatçılık yaşandı. O furyada fiyatlarının yüzde 100 arttığı dönemde zeytin ve zeytinyağı üreticileri 5 yıldır olduğu gibi hiçbir artış yapmadı. Sadece bu açıdan bile zeytin ve zeytinyağı üreticisi desteklenmeyi hak ediyor" dedi.

400 bin üretici mutlu haberi bekliyor

Devletten bekledikler en önemli desteğin zeytinyağındaki perakende KDV oranının yüzde 8'den yüzde 1'e çekilmesi olduğunu söyleyen Alhat "Bu dönemde turizm sektörü büyük sıkıntı yaşadı. Destekleme kapsamında KDV oranı yüzde 1'e düşürüldü. Restoranlar sıkıntı yaşadı, KDV oranları düşürüldü. Elbette bu destekler gerekli idi. Ama biz de yıllardır zeytin zeytinyağı üreticisi olarak sıkıntı yaşıyoruz. 400 bin üretici, ithalatı olmayan bir ürün için alınteri döküyor. Zeytinyağının perakende KDV sinin de yüzde 1'e düşürülmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

Bitkisel yağ başka zeytinyağı bambaşka

Pandemi sürecinde uluslararası ticaretin yavaşlamasıyla ülkelerin kendi kendine yeterliliğinin öneminin ortaya çıktığını vurgulayan Alhat "Biz bu toprakların has ürünü zeytinyağının diğer bitkisel yağlarla aynı statüde değerlendirilmesinden çok rahatsız. Esasen Tarım ve Orman Bakanlığımızın mevzuatına göre zeytinyağı, ülkemizin stratejik ürünüdür ve bu nedenle diğer bitkisel yağlardan tamamen farklı statüdedir. Fakat hem vergi düzenlemelerinde hem de Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) uygulamasında bu durum gözardı edilmiş ve diğer bitkisel yağlarla aynı yükle sınanmaktadır" dedi.

Belimizi büküyor

Yurtdışında ithal edilen bitkisel çiçek yağıyla zeytinyağının aynı KDV oranında satılması ve GEKAP ücretinin zeytinyağı ile hiç ilgisi yokken alınmaya başlanmasının sektörün belini büktüğünü söyleyen Alhat şunları söyledi:

"GEKAP, tereyağından bile alınmıyorken çevreye zararı olmayan zeytinyağından asla alınmamalı. Bu üreticiler için haklı gerekçelere dayanmayan ilave bir maliyet. Biz zeytin primi için 6 yıl uğraştık. Alığımız primden daha fazlasını GEKAP ile bizden geri almak istiyorlar. Ülkemizde bin 860 tane zeytinyağı fabrikası var. Hepsinden bu ücretler sezonda alınacak. Çevre danışmanı tutmak zorunda kalacaklar. Düzenleme yapamayanlar bir sürü ciddi cezalar ile karşılaşacak. Fabrikalar bu maliyeti üreticiye yansıtacak. O zamanda üretici için ciddi sıkıntılar meydana gelecek. Biz ambalaj atığında uygulanan GEKAP'a değil zeytinyağının kendisine uygulanacak GEKAP'a itiraz ediyoruz"