Pınar Yeşiltay Sevim

Pınar Yeşiltay Sevim

ALIŞ VERİŞ YAPMAYI ÖZLEYEN EBEVEYN VE ÇOCUKLARA

Corona Virüs sosyal izolasyon sürecinden belki de en çok etkilenen kitleler çocuklar ve yaşlılar oldu. Yaşlılarda ölüm korkusu ile baş edebilmek en çok zorlanılan konu iken çocukların evde canlarının sıkılıyor olması ve sosyal hayatı, okullarını arkadaşlarını özlemeleri, alış veriş yapabilmek için bile dışarıya çıkamıyor olmaları dolayısı ile sorunlar oluşmaya başladı. 

Uzunca bir süre alışık oldukları düzen ve rutin neredeyse tamamen değişen çocuklarına keyifle okumaları için aşağıda ebeveynlere bir hikaye bırakıyorum. Hikayede elbette alınması gereken mesajlar anne babaların gözünden kaçmayacak ve hatta çocuklar tarafından da kolaylıkla algılanacak düzeydedir.

Sevgilerimle,

ekran-resmi-2020-04-26-01.27.29.pngİstek ve İhtiyaçlarımız 

Uzun zamandır evde eğitimine devam eden ve bir süre daha sosyal izolasyonda olmaları gerektiği şeklinde bilgilendirilen Lina, sanattan spora, edebiyattan bilime bir çok alanda farklı deneyimler kazandığı ev okulu günlerinden memnundu memnun olmasına ama dışarıya çıkmayı, alış veriş yapmayı çok özlemişti. 


Okul çıkışlarında uğradığı kantin, okul ve evlerinin arasında sık sık gittikleri alış veriş merkezi, sürekli "kitap" temin ettiği çocuk kitapçıları, rengarenk toka ve aksesuarlarını aldığı köşedeki mağaza, o çok nefis kokuların çok uzaklardan kendini hissettirdiği mahalle fırını, doyamadığı rengarenk kalem, boya, kağıt, defterleri satan kırtasiyeler başta olmak üzere alış veriş yapabilmeyi özlemişti Lina. 

Mutsuz bir şekilde mırıldandı annesinin duymasını umut ederek "Evde olmak çok sıkıcı" diye 

Annesi Lina'yı duymuştu ancak o an oturup onunla konuşmak yerine biraz düşünmesine fırsat vermek amacıyla sordu kızına; 

"Şu an hemen dışarıya çıkıp alış veriş yapacak olsan ilk hangi ihtiyacını karşılamak isterdin?" diye ve düşünmesi için odadan uzaklaştı usulca. 

Düşünmeye başladı Lina; 

O çok istediği uğur böceği kostümü mutlaka olalıydı listesinde, yeni kostümüne uygun bir çift toka ve bir maske de gerekirdi elbette. Hem kitapları da unutmamak gerekti, annesi hep okuması için teşvik etmiyor muydu onu "kitapsız bir hayat vasat bir hayattır" demiyor muydu? Kitap da olmalıydı mutlaka. Ayrıca geçen hafta online derste Selin'de gördüğü o rengarenk ve süslü kalemlerden de almalı Selin ve Bade'ye göstermeliydi, Lina'nın da o kalemlerden kullanıyor olduğunu. 

Ne kadar uzun zaman olmuştu patiseriden mozaik kek almayalı. Düşününce bile canının istediğinin farkına vardı. 

Hem Furkan ve Yağız'ın önerdiği kutu oyunları da alınmayı bekliyordu sırada. Liste uzundu bir hayli. 

Oysa annesi ilk hangi ihtiyacını almak istediğini sormuştu Lina'ya.

Kararsız kalan Lina annesi ile bu konuyu değerlendirmek için mutfağa geçti. Annesi akşam için yemek yapmış, kızı ders çalışırken atıştırsın diye sağlıklı atıştırmalıklar hazırlıyordu. 

Anne o kadar çok ihtiyacım var ki nereden başlayacağımı, hangisine öncelik vereceğimi bilemiyorum diye söze başladı Lina. Onunla aynı hizaya gelmek için sandalyeye oturan annesi, ilgi ile dinliyordu Lina'yı, bakalım kızının uzun ihtiyaçlar listesinde neler vardı? 

Lina uzun uzun anlattı; uğur böceği kostümünden, arkadaşlarının sahip olduğu ve önerdiği kalemlere, boyalara kutu oyuncaklarına değindi uzun uzun. Annesinin ilgisini çekeceğinden emin olduğu kitap ihtiyaçlarıyla sürdürdü konuşmasını ve mozaik kek kokusu tüten cümlelerle tamamladı ihtiyaç listesinin olmazsa olmazlarını. 

İlgi ile dinleyen annesi sevecen bir sesle "Haydi söylediklerinin bir fotoğrafını çekelim birlikte" dedi Lina'ya. 

Annesi:

Söyle bakalım kızım, ihtiyaç ne demek? diye sordu. 

- Sahip olmak istediğimiz şeylere ihtiyaç denir dedi Lina. 

Annesi:

-Yaşamımızı devam ettirebilmek için gerekli olan varlıklara denilebilir. Ancak istediğimiz her şey yaşamımızı idare ettirmemiz için zorunlu değildir. Örneğin içinde yaşadığımız ev, yediğimiz yemek, içtiğimiz su, uyku, yattığımız yatak, hissedilen sevgi bir ihtiyaçtır kızım. Çok gerek duymadan, işimize yarayacağını düşündüğümüz özel olarak istediğimiz şeyler ise isteklerimizdir. 

Ama anne o halde benim hiç ihtiyacım yok ki şu an da dedi Lina. İstediğim kostümü giymeden, yeni kalem, boya, kitap, oyuncak almadan evimizdekilerle de idare edebilirim. Bu durumda benim ihtiyaç sandığım pek çok şey istekmiş aslında. 

Evet dedi annesi. İstekler balonlar gibidir. Sayıları arttıkça ayaklarını yerden keseceklerini sanırsın, oysa alındıktan bir süre sonra hepsi önemini yitirir çünkü senin için öncelikli değildir hiç biri. Onlarca boyan, kalemin olmasına; pek çok giyisin bulunmasına rağmen yenilerini istiyorsun. Kitaplığında henüz okumadığın onlarca kitap seni bekliyor o büyüleri dünyalarını paylaşmak için seninle. 

Haklıydı annesi. Lina'nın almak istedikleri istekleriydi yalnızca. Ama ama dedi Lina,

Peki ya mozaik kek? 

Gülümsedi annesi ve seslendi Lina'ya, haydi bakalım "Mozaik Kek" mutfak etkinliği için doğru mutfağa. Eminim kendi emeğinle yaptığında çok daha lezzetli gelecektir sana. 

Pınar Yeşiltay Sevim

Nisan 2020

İzmir

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.