Ali EYCE
AZICIK DÜRÜST OLUN!
Bugünlerde kafama takılan en büyük soru.
Ne kadar dürüstüz.
Başkasına da, kendimize de ne kadar dürüstüz.
Mesela,
‘Gel kahve içelim, gel çay içelim, hadi yemeğe gidelim’ dediğimiz insanlarla çekip, sosyal medya koyduğumu fotoğrafların üzerine,
‘Çayımı içmeye, kahvemi içmeye, ziyaretime geldi’ demeyin.
Azıcık dürüst olun.
Mesela,
Yanından geçerken, kolu değerken, gözleri başka yere bakarken, çekip, sosyal medyaya koyduğumuz fotoğrafların altına,
‘İstişare ettik, görüşme yaptık, önemli konulara değindik’ demeyin.
Azıcık dürüst olun.
Mesela,
‘Beğen yapsana, yorum yapsana, emoj koysana’ dediğimiz sözlerimizi için
‘Çok beğenildi, ne güzel yorumlamış, sevenim çok’ demeyin.
Azıcık dürüst olun.
Mesela,
Okumamış gibi yapıp, görmemiş gibi yapıp, bilmiyormuş gibi yapıp.
Aslında okuduğunuz, gördüğünüz, bildiğiniz şeyleri saklamayın.
Azıcık dürüst olun.
Mesela,
Çok üzülmüş, çok sevinmiş, çok düşünmüş gibi davranmayın.
Üzülmediğinizi, sevinmediğinizi, düşünmediğinizi belirtin.
Azıcık dürüst olun.
Mesela,
‘Beni istediler, beni layık gördüler, bana görev verdiler’ demeyin.
‘Kapıda çok bekledim, görev verilsin diye çok ağladım, ne iş olsa yaparım dedim’ deyiverin.
Azıcık dürüst olun.
Mesela,
‘Çok iyiyim, çok kazanıyorum, çok eğleniyorum’ derken
Aslında iyi olmadığınızı, kazanamadığınızı, eğlenemediğinizi gizlemeyin.
Azıcık dürüst olun.
Kendinize söylediğiniz yalanların, daha büyüklerini karşınızdakilere söyleme aşamasına geçer, yalanların içinde doğruyu bulmaya çalışır halde kalır, psikolojik tedaviye muhtaç olursunuz.
Azıcık dürüst olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.