
Banu Pirinçcioğlu
Bafa’da köpeğimize ne oldu?
Bir ay önce üç tane köpek sahiplendirdik. İyi bir aile, kriterler uygun. Dalaman’da yaşayan bir aile. Bafa’da çiftlik evleri var Zeliha Hanım çiftliği diye bir yer. Gidip geliyorlar. Yani bize anlatılan bu.
Dediklerine göre çiftlik son derece korunaklı. İki metre istinat duvarları var. Her yanı korunaklı. Ne olabilir ki?
Bakın ne oldu.
Bir sabah gayet sıradan bir mesaj alıyorum.
“Ay Banu bu gönderdiğin beyaz köpek küçüğe fena saldırdı, epey yaraladı. Dün bana söyleyememişler. Şimdi veterinerde”
Tarih 5 nisan cumartesi, sabah 10 civarı.
Pazar günü yine çok sıradan bir telefon alıyorum. Havadan sudan konuşurken, “Ay banu ufaklık öldü ya”
Mideme inen ilk yumruk. Bir insan böyle bir olayı nasıl normalleştirir?
Şimdi bunda ne var diyebilirsiniz. Çelişki var. Birbirini tutmayan saçma ifadeler var. Veterinerin telefonunu bulup konuşturuyorum. Bize cumartesi akşamüzeri bilgi verildi diyor. Yani yaralı bir köpeği köşede kendi halinde ölsün diye bırakmışlar. Zaten herşey için geç kalınmış. Videoyu görüyorum, köpek bir köşede iki büklüm can çekişiyor. Saatlerce!
Gönderdiğimiz ve çok kıymetlimiz olan Pointer köpeğimiz için endişe etmeye başlıyoruz. Daha fazla video fotoğraf istiyoruz. Koynumda yatıyor deyip yataktan öyle iki fotoğraf geliyor. Bir hafta geçmiyor ki, Benekli kaçtı diyor. İstinatlı metrelerce yüksekten nasıl kaçar diyoruz. Kazdı herhalde diyor. Bakıyor ki biz deliriyoruz, geldi geldi diyor. Yine yatak çarşafında bir fotoğraf.
Midemizde minik yumruklar vuruluyor. Birşeyler tuhaf, yolunda değil hissediyoruz. Ne zaman arasak, yoldayım, şehir dışındayım, yok hastanedeyim. Benekli nerde? O evde kızımla çok mutlular.
Görüntülü arama yapıyoruz.
27 nisan Pazar öğlen.
Telefonu gülerek son derece mutlu açıyor. Benekli nerede diyoruz. Yeşil çimenleri gösteriyor. Şuralardaydı gelir şimdi diyor.
Gelince ararım. Saatler geçiyor, arayan yok. Mesajlar, aramalar yapıyoruz saçma yanıtlar geliyor. Yağmur başladı, saklandı, ağacın altında, evin arkasında, tiny house altında.
Gece yarısı olmak üzere ve bize hala tiny house altından çıkmadığı söyleniyor. Bir anda yatakta çekilmiş bir fotoğraf geliyor. Şarjım az, görüntülü arayamam.
Yani eğer inanırsak, benekli o an yatakta.
Sabah oluyor. Şüphe dolu saçma davranışlar devam ediyor. Havuz başından bir fotoğraf geliyor. Sözde benekli, tam o anda havuz başında öyle duruyor.
Elbette tek bir hecesine inanmıyoruz.
Akşamüzeri Milas’ta kaybolmuş bir Pointer haberi görüyoruz. Hanımefendiye atıyoruz, sakın bu benekli olmasın?
Önce yok olamaz diyor.
Kızımı aradım, açmadı, eşim de açmadı diyor. Oysa ki biz eşini arayınca saniyesinde açıyor telefonu.
Kızımın öğretmenini aradım, okula gitmemiş diyor.
sonra bu kayıp köpek can simidi gibi geliyor ona, aa evet kaçmış sabah diyor. Oysa elbette ki daha önce kaçtığını artık biliyoruz.
Ne dün tiny house altındaydı, ne sabah havuz başında.
Köylülere ve oranın yerlilerine ulaşıyoruz.
Öğreniyoruz ki istinat duvarları da büyük yalanmış. Köpeğimizi koruyacak ne duvar ne bir kapı var.
Dahası boğa güreşleri yapılan bir çiftlik burası. Hayvan sevdiğinden emin misiniz diye soruyorlar.
Aynı şahısa bir sene önce sahiplendirdiğimiz köpeğin de kalp krizinden öldüğü detayını hatırlıyoruz.
Bu kadar tesadüf fazla değil mi sizce de?
Ve köpeğimizin gerçekte ne zaman kaçtığını ve dahası, NEDEN kaçtığını bilmiyoruz. İzmir’den Milas’ın muhtarına, jandarmasına, yetkilisine ulaşan bizler olurken, onlar parmaklarını kıpırdatmıyor. Neden bu kadar rahatlar? Başka bir şey mi var?
Köpeğimizin çiftlikte pazartesi sabahı çekildiği iddia edilen fotoğrafın, kamera görüntüsünü istiyoruz. Asla verilmiyor. Telefonlarımız, sosyal medya hesaplarımız engelleniyor.
Çünkü ortada ciddi bir yalan var.
Köpeğimize ne olduğunu bilmek istiyoruz.
Başına 20,000 TL ödül koyduk. Yeter ki sağ salim teslim alalım istiyoruz.