BAŞ’IN DANIŞMANI!

Basın Danışmanlığı denilen aklınıza gelen ilk şey nedir diye sorsam, bir çoğunuzun aklına basınla ilgisi olan, basın işlerinden anlayan, basına gidecek haberleri ve fotoğrafları olumlu veya olumsuz olarak derleyen kişi aklınıza gelir eminim.


Haklı olarak.


Ancak günümüzde basın danışmanlığı maalesef , bir şeylerin ara elemanı, cep telefonuyla fotoğraf çeken, elinde notları, kolunda çantayı, gözünde ise basın danışmanlığını yaptığı kişinin kahyalığını yapan kişi statüsüne girmiş durumda.


Tüzel ya da gerçek kişilerin yanında taşıdığı bu vasıflarla kullandığı kişileri, ‘Basın Danışmanım’ diye tanıtması ise, onların basın danışmanı ne iş yapar bilgisizliğinden kaynaklanıyor.


Tüzel ya da gerçek kişilerin yanında basın danışmanlığı yapıyorum diyenlerin,  sadece aldıkları aylıkları düşünerek bu sıfatı taşımaya çalışıyorlar.


Haber yazmasını bilmeyen, haberin ne olduğunu bilmeyen,  fotoğrafın haberle ilgili olarak ne anlatması gerektiğini dahi  bilmeyen bu basın danışmanı (?) arkadaşların, geçim derdi içinde bu işleri yaptıklarından dolayı anlayışla görmek mi gerekir bilemiyorum.


Bir doktorun,  tıp eğitimi almadan, bir avukatın hukuk eğitimi almadan, bir mimarın mimarlık eğitimi almadan bu işleri yapması ne kadar yanlış ise bana göre İletişim Fakültesi’ni bitirmeyen ve basında birkaç yıl çalışarak, görsel veya yazılı basının nasıl çalıştığını, haberin ne olduğunu, fotoğrafın ne olduğunu bilmeyen kişilerin de basın danışmanı sıfatını  taşımaması gerekir.


Basın danışmanlığını, tanıdığına, tanımadığına, bilene, bilmeyene iş olsun diye seçenler, bir gün başları ağrıdığında ne kadar büyük bir hata yaptıklarını, basın danışmanı olarak yanında taşıdıkları kişinin basın danışmanı olmadığını anlarlar.


Eskiden gazetecilikte oldukça deneyimli kişiler, gazeteciliği daha fazla ücret verdikleri için basın danışmanlığı işine giderek bıraktılar. O kişilerin basın danışmanlığında gerçek ve tüzel kişilerde basın danışmanını kullanarak, söylemlerini, eylemlerini ve hareketlerini kamuoyuyla en etkin şekilde paylaşma şansını buluyorlardı.


Şimdiler de, basın danışmanı sıfatını taşıyanları bir araya toplasanız, aralarında birkaç kişi sadece basında uzun süre çalıştığı için bu işin hakkını verebiliyorlar.


Sadece çekilen fotoğrafları sosyal medya üzerinden paylaşmak, çalıştığı kişinin çantasını taşımak, onun notlarını tutmak ve onun bulunduğu atmosferde ara elemanı gibi dışardan dahil olmak basın danışmanlığının bittiği noktanın göstergesidir.

Bu yüzden bu statüde çalışan ama Basın Danışmanlığı sıfatını taşıyanların, o sıfatla tanıtılanların BAŞ’IN DANIŞMANI diye adlandırılması gerektiğini düşünüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.