Seçimler bitince her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söyleyenler kadar, düşünenler de büyük bir yanılgı içinde olduklarını gayet iyi biliyorlar.

Söylenmesinin, düşünülmesinin temel nedeni, seçim atmosferinden başarıyla çıkabilmek.

Seçimden başarıyla çıkanların ilk yaptıkları ise bazı söylediklerini, bazı düşündüklerini unutmak. Unutamamış gibi görünüp zamana bırakmak. Zamana bırakmış gibi görünüp hiç görmemek.

Kiraz Belediye Başkanı Nasuh Coşkun’un belediye başkanı olduktan sonra ilk icraatı, kendisinden öncesi dönemde yapılan işler nedeniyle belediyenin üzerinde yüklü olan borç listesini çıkartıp belediye başkanlığı binasının önüne afişte asmak ve Kirazlıları ilan etmek oldu.

Başkan Nasuh’un bu çalışmasının içeriğinde, kendisinden önceki dönemde AK Partili Belediye Başkanının başkanlık yapmasından başka bir şey yok.

CHP’li Başkan Nasuh Coşkun, bu hareketiyle CHP’li belediye başkanlarından belediye başkanlığını alıp, kazanan CHP’li yeni Belediye Başkanları’nı da zor durumda bıraktığı kesin.

Hele ki, ‘Belediyeyi borç içinde aldık, işçilere nasıl maaşlarını ödeyeceğiz bilemiyoruz’ diyen CHP’li yeni Belediye Başkanlarını daha zor durumda bıraktı.

Borç yükünden bahseden, belediyelerin batık halde olduğunu belirten yeni CHP’li Belediye Başkanları, eski CHP’li Belediye Başkanları’nın borç listesini çıkartıp, afiş yaptırıp, belediye binalarının önünden aşağı sallayamayacak durumda kalmaları ise siyaseten yaman bir çelişki.

Kiraz Belediye Başkana Nasuh Coşkun, borç takibi, ilanı ve afişinden sonra ikinci icraatı ise Kiraz Belediyesi’nde çalışan yaklaşık 300 kişinin iş akdini fes edip, işten çıkarttı.

Borçla bir belediyeyi toplamak tabi ki zor bir iş.

Belediye Başkanı adayı olurken Başkan Nasuh’un belediyenin borçlarıyla ilgili sanki hiçbir bilgisi yokmuş, kendisin başkanlığı istememiş, zorla oraya oturtulmuş gibi hareket etmesi ise siyaseten yaman bir çelişki.

Başkan Coşkun’dan kamuoyu olarak beklentimiz var.

Kiraz Belediyesi’nin borç batağında olduğunu söyleyip, borçların listesinin belediyenin binasının önünde afişle ilan ettiği gibi işten çıkardığın 300 kişinin de listesini belediye binasından afişle ilan etmelisin.

Kiraz’ın hangi mahallesinden, hangi sokağında oturan, kimin oğlu, kimin kızını, belediye ne iş yaptığını ve ne kadar maaş aldığını da ayrıntılı şekilde yazarak.

Şu an için bu 300 kişiye ve onların yaptığı işe ihtiyacın olmadığını iddia edip işten çıkarman tabi ki belediye başkanı olarak senin yönetim tarzın, tasarruf düşüncen.

Ancak, bu 300 kişinin yaptığı işlerle ilgili bundan 3 ay, 5 ay sonra belediyeye yeni işçiler alırsan o zaman bu senin yönetim tarzın değil, tasarruf düşüncen değil, Kiraz’a, Kirazlılar arasına ikilik sokmandır.

O zaman bunun hesabını Kiraz’ın sokaklarında dolaşırken Kirazlılar önce gözleriyle, sonra sözleriyle, bir seçim daha geldiğinde ise oylarıyla sorarlar.

O uzun zamanlı hesap!

Kısa zamanlı olanı ‘İşçi Kıyımı Listesi’ni belediye başkanlığı binasının boş duvarına asmanı bekliyoruz.

Borç belediyenin borcu ise işçiler de belediyenin işçisi.

Borcu listeleyip bildiriyorsan, işten çıkardığın işçileri de listeleyip etik olarak, adil olarak bildirmek zorundasın.

Kirazlıların sadece senin uygun gördüğünü bilmek değil, her şeyi bilme hakkı var!