Yalancılık üzerine çok iyi atasözlerimiz vardır ama en iyisi herhalde: ‘Yalancının mumu yatsıya kadar yanar’

Atasözü, yalan söyleyen bir kişinin söylediği yalanın elbet bir gün ortaya çıkacağını anlatmak için kullanılır. Kişinin yalancı olduğu da en kısa zaman içerisinde ortaya çıkacaktır. Geçtiğimiz günlerde böyle bir olay yaşandı.

Yalancılık konuşuldu.

Mum yandı ama yatsıya kadar bile değil!

İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, kürsüden meclis üyesi arkadaşlarına sesleniyor, ‘Narlıdere metrosunda inşaat çalışması durmuştur’ diye.

Yüksek sesle, büyük iddia içinde, kelimelerin üzerine basa basa.

O sırada onu dinleyenler arasında da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de var.

O da kürsüde meclis başkanlığı yaptığı yerden AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal’ı dinliyor.

Dinledi, dinledi, dinledi sonra o kürsüye geçti Başkan Soyer.

Elinde tabletiyle.

Narlıdere Metro inşaatının başında bulunan kişi ile canlı bağlantı kurdu, tabletinden.

Sordu Başkan Soyer, ‘Metro da inşaat ne aşamada?

Karşısında tabletten canlı olarak cevap veren inşaatın başındaki kişi başladı anlatmaya: ‘Başkanım inşaatımız tüm hızıyla devam ediyor. Dün gece itibariyle metronun içindeki inşaatta 600'ün üzerinde çalışanımızla inşaatımıza devam ediyoruz’

Nokta.

Yatsı olmadı, mum sönmedi.

Başkan Soyer, en doğal cevap verme hakkını, canlı bağlantı yaparak, meclis üyelerine verdi, verdi vermesine de, ne gereği vardı Grup Başkan Vekili Hızal’ın mumu yakmasının.

Yakıştı mı?

Belli ki metro inşaatına gitmemişsin, inşaatın yapıldığı yerin altına inmemişsin, orada bulunan çalışanların yanına gidip ‘Kolay gelsin arkadaşlar’ dememişsin.

Deseydin, ‘Metro inşaatı durdu’ iddiasında bulunan cümleleri kullanmazdın.

Deseydin, Başkan Soyer’in mumu yakmana dahi izin vermeden, yalan konuştuğunu gösteren o canlı bağlantıya neden olmazdın.

Siyaseti omurgalı yapmak lazım ki, ayakta durabilmeli, eğilmemeli, bükülmemeli, kem küm etmemeli, mum sönmeden, karanlıktaymış gibi korku içinde kalmamalı.