Kerem Yalçın
Bir eğitim alanı olarak müze ve müzecilik…
“Annem ve babam hiç müzeye gitmemişler. Eve döndüğümde onlara da söyleyeceğim; onlar da burayı gezsinler,bu gemileri görsünler.”
Bu sözler öğrencilerimle Arkas Deniz Tarihi Merkezi ’ne gerçekleştirdiğim müze gezinde,bir öğrencime ait.İşte bu cümleler belki de “müze” kavramının bir çocuğun dünyaya bakışını ne kadar büyük bir değişime uğrattığının ve değişimin nasıl aktarıldığının kanıtı olacak nitelikte.
Bu hafta yazımda sizlere aynı zamanda bir Sanat Tarihçisi olarak hem bizler hem de çocuklarımız için çok özel ve öğretici bir deneyim alanı olan müzelerin çocuk gelişimi için öneminden ve müzeler için doğru gezi planından bahsetmek istiyorum.
Müzelerin genel hatlarıyla ,koleksiyon toplama,bunları belgeleme,eserleri koruma,koleksiyonlarını sergileme gibi farklı işlevleri vardır. Günümüzde müzeler ,Amerika ve Avrupa’da tüm bu işlevlerinin yanı sıra “eğitim işlevleri” öne çıkartılmış ve farklı eğitim ortamları olarak en çok yararlanılan kurumlardan biri haline gelmişlerdir. Çocuklarımızın eğitiminde gerek müzeler ,gerekse sanat galerileri ev ve okul dışı eğitimin çok önemli bir parçasıdır.Eğlenceli,öğretici ve etkili bir müze gezisi, aslında müzelerin ve sanat galerilerinin önemli işlevlerinden biri olan “eğitim ortamı” olma amacını gerçekleştirmemize de olanak sağlar. Müzeler bir eğitim ortamı olarak, çocuklarımızın, müzedeki deneyimlerinin; onların gözlem, eleştirel düşünme, sonuç çıkarma, yaratıcılık gibi becerilerinin geliştirilmesinde son derece önemli bir yere sahiptir.
Eğitim ortamı olarak müzeler çocuklarımız için farklı öğrenme ortamı oluştururlar. Çocuklarımız için alternatif bir öğrenme yolu, anlatılan veya sadece fotoğraflarını gördüğü nesnelerle aktif bir şekilde çalışma olanağı sunar. Çocuklarımızın gözlem, mantık, yaratıcılık, hayal gücü ve beğeni duygusunun oluşmasına ve gelişmesine katkı sağlarlar. Müzelerde çocuklarımız hem kendi ait kültürlerini hem de farklı kültürleri tanırlar. Çocuklarımızı etkileyici bir biçimde geçmişle tanıştırır ve günümüzle karşılaştırma olanağı verir. Böylece çocuğumuz, gelişimin ve değişimin kaçınılmaz olduğunun, geleceğin de bugünden farklı olacağının bilincini edinmiş olur. Hem tarihsel olayları hem de bu olayların geçtiği dönemlere ait yaşam nesnelerini tanıma fırsatı bulurlar. Müzeler böylelikle çocuklarımızda tarih bilincinin gelişmesine de yardımcı olurlar.
Peki ama doğru bir müze gezisi nasıl planlanmalıdır?
Doğru bir müze gezi planı için öncelikle çocuklarımızın yaş ve gelişim özellikleri dikkate alınmalıdır.Daha sonra belirlenen amaç ve kazanımlar doğrultusunda, müzeye gitmeden önce, müze ortamında ve müzeden döndükten sonra yapılacakları kapsayacak şekilde üç aşamalı bir süreç planı yapılmalıdır.
Birinci aşama yani ,müzeye gitmeden önce ilk adımımız, çocuklarımızın, ilgilileri ve amacımız doğrultusunda gidilecek müzenin belirlenmesi olmalıdır. Bunun için önce, belirlenen amaç doğrultusunda yararlanılabilecek en uygun müzenin belirlenmesi gerekmektedir. Bundan sonraki adımımız,eğer bir grup olarak müze gezisine katılacaksak, müzeye gidecek grubun belirlenmesidir. Özellikle okul veya okul öncesi eğitim kurumları için önerim; müze gezisinden verimli sonuç alınabilmesi için bir seferde müzeye gidecek guruptaki çocuk sayısının 20-25 çocuğu aşmayacak şekilde tutulmasıdır. Daha sonraki adımımız ise gidilecek olan müze ile ilgili bilgi toplama olmalıdır. Gidilecek müzenin özellikleri, ziyaret saatleri, müzede sergilenen eserler, müzenin eğitim çalışmalarının olup olmadığı, gibi konularda bilgi edinilmesi gezimiz için önemli bir kaynak oluşturacaktır. Bu ön araştırma, müze kurallarının öğrenilmesi, müze eğitimcileri ya da küratörleri ile iletişime geçilmesi sağlıklı ve gerçekçi bir planlama için önemlidir. Bir çok müze artık daha profesyonel bir şekilde çalışmaktadır ve bu sebeple gezi öncesi rezervasyon yaptırmak bir sonraki adımımız olmalıdır.Müzeye yapılacak gezi ve incelemenin tarihi, saati, süresi ile müzenin çocuklara yönelik eğitim çalışmaları varsa hangi çalışmalara katılım sağlanacağı müze yetkilileri ile görüşülmelidir.
Anne babalar için bu konuda önerim ,geziden önce çocuklarımıza gidilecek müze hakkında kısa bilgiler verebilir, müzeyi tanıtan kitapçık, broşür gibi dokümanları onlarla birlikte inceleyebilirsiniz. Meslektaşlarıma,yani eğitimcilere ise önerim, ön yaşantılar oluşturmak olacaktır. Ben “Yaratıcı Drama” derslerimde , öğrencilerime ön yaşantılar oluşturularak, çocuklarımızın müzeye yönelik ilgilerini ve meraklarını uyandırabilecek etkinlikler düzenleyerek onların müze ile ilgili motivasyonlarını artırmaya çalışıyorum. Bunun için müzede bulunan herhangi bir nesneden yola çıkılarak, o nesnenin neden orada bulunduğu gibi konular üzerine işlenecek etkinlik ve tartışmalar yerinde olacaktır. Bu noktada gidilecek müzede uyulacak kurallar açıklanıp dramatize edilmesi de bir ön yaşantı oluşturacaktır.
Gezi sırasında ise rehber eşliğinde ya da müze yetkililerinden destek alarak objeler ve eserler hakkında bilgi alınması sağlanmalıdır.
Peki ya gezi sonrası?
Müzeye yapılan gezi dönüşünde, çocuğumuzun yaptığı gözlemlerin, düşüncelerin ve öğrenilen bilgilerin sohbet ortamında değerlendirilmesi, çocukların gelişimlerine sağlayacağı kazanımların yanı sıra onların değerlendirmeyi öğrenmeleri açısından büyük bir önem taşımaktadır. Onlara hangi eserleri gördükleri, müzeye giderken ya da müze ortamında gördükleri eserleri, onları mutlu eden, şaşırtan, güldüren, eğlenceli buldukları, beğendikleri, beğenmedikleri,hoşlandıkları,hoşlanmadıkları eserler gibi konularda sorular sormalıyız. Böylece devam eden öğrenme süreci pekişmiş olacaktır.
Sonuç olarak, iyi bir planlama ile yapılan müze gezisi çocuklarımıza keyifli bir öğrenme sürecinin yanında ; araştırma yapmak, keşfetmeye olan merak, yaratıcılık,yaratıcı düşünce , önceki bilgilerini kullanarak , sorgulama, karşılaştırma yapmak, akıl yürütme gibi zihinsel becerileri ile estetik zevklerinin gelişmesinde ve kendilerini ifade etmelerine fırsatlar sunarak onların kültürel eserlere sahip çıkma, bu eserleri koruma bilinci, koleksiyon yapmanın etkileyiciliği, koleksiyonları sergilemenin,paylaşmanın önemi gibi bir çok edinimin yanında ;müze gezme bilincinin yerleşmesine de katkı sağlayacaktır.
Güzel, samimi ve güler yüzlü bir müze önerisi..
Sizlere bir de mutlaka görmeniz gereken, hem sizler için hem de çocuklarınız için eğlenceli ve bir o kadar da öğretici bir müzeden; Arkas Deniz Tarihi Merkezi ’nden bahsetmek istiyorum. Alışılagelmiş müze tanımının dışında, sıcak, samimi ve etkileyici bir müze. Bugüne kadar birçok kez gerek öğrencilerimle düzenlediğim geziler ile,gerekse arkadaşlarımla gezme fırsatı bulduğum müze; her zaman bizleri güler yüz ile karşılayıp,yine güler yüz ile uğurlamıştır.
“Çocuk ve Deniz” mottosuyla çocuklarımız için bir çok atölye de gerçekleştiren müze, İzmir Bornova’da yer alıyor. 2012 yılından beri kapılarını ziyaretçileri için açık tutan merkezde, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas tarafından 30 yılı aşkın süredir büyük bir titizlikle bir araya getirilen gemi maketleri, tablolar ve gemi antikalarından oluşan koleksiyonun bir bölümü sergileniyor. Daimi koleksiyonu ile sizler ve çocuklarınız için denizcilik,kaşiflik,deniz ticareti,deniz yolculuğu,deniz savaşları ve tüm bu konuların sanata nasıl yansıdığına başarılı bir ışık tutuyor müze.
Üç kattan oluşan tarihi ve tarihinden kopartılmadan,özenle restore edilmiş bir köşk yapısında sizi karşılıyor müze. Binada çok sayıda gemi maketi, gemi antikası ve birbirinden etkileyici tablolar ile zamanda bir yolculuğa çıkıyorsunuz adeta. M.Ö.1000 yılından başlayarak, 20. yüzyıla kadar olan deniz ve gemi tarihini gözlemleme,hissetme ve yaşama olanağı sunan müzenin güler yüzlü,ilgili ve alanında uzman görevlileri sizlere bu yolculukta eşlik ediyorlar. İzmir’deyseniz,ya da İzmir’e yolunuz düşüyorsa,hem çocuğunuz hem de sizin için mutlaka görmeniz gereken bir müze.
Arkas Deniz Tarihi Merkezi’ni Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri ücretsiz olarak ziyaret edilebilirsiniz. Adres: 80 Sokak No:28 Bornova İzmir. Rehberli turlara katılmak için lütfen 0 232 342 10 11 arayarak rezervasyon yaptırın.Emin olun; denizin ve tarihin,insanın ve keşfetme arzusunun sizi alıp geçmişten günümüze nasıl sürüklediğine şahit olacaksınız.
Sevgiyle ve sanatla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.