Enes Başak
Bir Kitap İncelemesi: Nihan Kaya - Bütün Çocuklar İyidir
Mesleğim gereği ve bir hayat biçimi olarak kitap okumayı çok severim. Bir yılda ortalama 100 adet kitap okurum. Ayrıca, okuduğum kitapları bilgilerim ışığında değerlendiririm ve notlar alırım.
Bugün sizlerle yeni okuduğum bir kitap hakkında görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Burada yer alan görüşlerimi, sadece bir okuyucu olarak değil, aynı zamanda bir hekim olarak kaleme aldığımı hatırlatmak istiyorum.
Sizlere görüşlerimi aktaracağım kitap Nihan Kaya hanımefendinin “Bütün Çocuklar İyidir” kitabı.
Esere büyük bir ilgi ile başladım ancak maalesef şu an için olumsuz eleştirinin daha fazla olduğu bir inceleme yazacağım.
Nihan Kaya’nın “Bütün Çocuklar İyidir” eseri, çocuklara ve onların nezaretinde ebeveynlere yönelik yazılmış ve çeşitli kurgularla çocukların eğitimi hakkında tavsiyeler veren bir eser. Tacizin anlatıldığı bölüm çok güzeldi. Bu bölüm belki biraz daha genişletilebilir. Tacizin tanımı olarak “razı olmadığımız her davranış ve söz” ifadesinin kullanılmış olması çok önemliydi. Bu bölümün her çocuğa özenle öğretilmesi gerekiyor. Yemek yeme, çocuğun istediği kıyafeti giyme bölümlerinin de doğru olduğunu düşünüyorum. Bunlar, eser ile ilgili olumlu düşüncelerim.
Eserin tamamında çocukların her fikrinin, her düşüncesinin doğru olduğu, çocuktan farklı düşünüyorsa bunun ebeveynin suçu olduğu yargısı var. Öyle ki Nihan Kaya çocuklara sonsuz bir düşünce özgürlüğü vermiş. Elbette verilebilir ancak bir çocuğa tüm düşüncelerinin, fikirlerinin ve hislerinin kayıtsız şartsız doğru olduğunun söylenmesi bence çok yanlış. Çünkü bir çocuk pekâlâ yanlış bir şey düşünebilir. Her düşünce, her fikir, her his doğru olmayabilir. Eğer bir çocuk, sorgulamaksızın ve gelişimsel olarak kendisinden önde olan ebeveynlerinin fikirlerine değer vermeksizin tüm düşüncelerinin doğru olduğuna inanırsa, bu çocuk yaptığı eylemlerden asla sorumluluk duymayacaktır. Çünkü tüm fikirlerinin sonsuz bir şekilde doğru olduğuna inanıyordur.
Nihan Kaya tahminimce John Locke'un “boş levha” teorisini savunuyor. Ayrıca doğaları gereği çocukların tamamen masum olduklarına ve yanlış bir şey düşünemeyeceklerine, hissedemeyeceklerine inanıyor. Oysa bir çocuk pekâlâ yanlış bir şey düşünebilir, yapabilir. Bu noktada William Golding’in “Sineklerin Tanrısı” kitabını hatırlatmakta fayda var.
Eserdeki bir diğer olumsuz nokta ise yanlış bir davranışı kendisine söylendiğinde bile çocuğun isterse özür dilemeyebileceğinin söylenmesi. Bu çok yanlış. Bir çocuk veya herhangi bir birey yanlış bir davranışının akabinde pekâlâ özür dileyebilir. Bu o kişiyi daha iyi ve sağlıklı bir birey yapar.
Özetlemek gerekirse Nihan Kaya, çocuk eğitimine yönelik yazdığı bu kitabında, çocukların tüm fikirlerinin, düşüncelerinin ve hislerinin sorgusuz doğru olduğunu söylemesinin ve yanlış davranışta bile özür dilenmeyebileceği gibi yönlendirmelerde bulunmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Zira Kaya’ya göre her düşündüğüm ve hissettiğim doğruysa her istediğimi yapabilirim, yanlış yaptığımda ise özür dilemeyebilirim. Bunlar da, sırf ben istiyorum diye, yanlış olsa bile her istediğimi yapmama, toplumsal huzuru bozmama sebep olur. Daha kötüsü ise özür bile dilemeyerek bunlardan kendimi sorumlu tutmama sebep olur.
Bence bu eserin çocuk psikiyatrisi alanında uzman hekimlerce tekrar okunması ve bir revizyona girmesi gerekiyor. Başta söylediğimi sonda da söylememde fayda var. Bu görüşlerimi sadece bir okuyucu olarak değil, aynı zamanda bir hekim olarak yazıyorum…
Dr. Enes Başak
www.instagram.com/drenesbasak
www.twitter.com/drenesbasak
www.enesbasak.com.tr
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.