Merhaba değerli MedyaEge okuyucuları! 

Uzun süredir sizlerle birlikteyiz. Kadın konusunu daha ön planda işlememden, kadın odaklı projeleri desteklediğimden az çok haberdarsınız. Bugün sizlere yeni bir projeden bahsedeceğim. 

Günümüzde çokça rastlanan, kadınların hakkının suistimal edildiği, kadın üzerinde erkeğin baskısının bir çeşidi olarak tanımlanan bu konu üzerine birşeyler yapmak istedim. 

Psikolojik şiddetin bir göstergesi olan kılık-kıyafete karışmak erkeğin kadın aklı, isteği, zevki, tarzı, bedeni üzerinde egemenliğinin ıspatıdır. 

Bazı kadınlar, daha doğrusu yetişkinliğe yeni adım atan bireyler bu baskıyı aşk ile karıştırıyor. Bunu aşkın koruması, sahiplenmesi zannedip, erkeğin onun hayatına ve birçok şeyine karışma hakkını savunuyor. Bu olgunlaşmamış, daha yeni adımlayan ergen için doğal bir tanımlama gibi görünse de, asla öyle değildir. Kimse kimsenin sahibi değildir! Ve bu AŞK değildir! 

Kadının korunmaya, sahiplenilmeye ihtiyacı yoktur. Kadının başkası tarafından savunulması da gerekmiyor. Kadın hakları savunucusu dediğimiz ifade de bir "gereksiz gereklilik" içeriyor. Bizim çabamız kadını anlatmaya, kadının varlığını bu kadar "göze sokmaya" mecbur bırakan toplumu değiştirmektir. Bu toplumun zihniyetinin arınmaya ihtiyacı var. Kadının saat farketmeksizin sokağa çıkmak, istediğini özgürce giyebilmek, istediği yerde istediği gibi kahkaha atmak, istediği mesleği seçmek, üniversiteye hazırlanmak, vardiyalı çalışmak, çocuk dünyaya getirmemek hakkı var. Kadınlar iş yerinde tacize uğramamalı, tecavüzcüsü ile evlendirilmemeli! 

Bu sebeple yeni bir haştagla bir akım başlatıyorum. #buAŞKdeğil haştagı ile Instagram hesabımda günlük paylaşacağım postlarımda bir gül resmi üzerinde kadına yapılan baskıları küçük cümlelerle dile getireceğim. "Bu eteği giyme, sana yakışmıyor" cümlesi aşk değil,  "Benden habersiz evden çıkma" cümlesi aşk değil, "Sokakta yalnız dolaşmamalısın" cümlesi de aşk değil! 

Sizler de hikayelerinizde ve timeline'da #buAŞKdeğil haştagı ile paylaşıp kadınlarımıza destek verebilirsiniz. Aşkın bu olmadığını, bunun bir baskı, psikolojik şiddet olduğunu daha çok kitleye ulaştırmak adına tüm hızımızla çalışmalıyız. 

Destek olan herkese teşekkür ediyor, kadın kadının limanıdır diyorum! Bu limanda sığınmaktan gurur, erkek egemenliğinden utanç duyuyoruz.