Bu Devirde Anne Baba Olmak

Bu devirde anne baba olmak hiç bu kadar zor olmuş muydu? Ardı arkası kesilmeyen sorunlar, bitmek bilmeyen istekler ve tükenmiş ebeveynler. Sahi, ne oldu bizlere? Nerede kaldı hürmet, nerede kaldı saygı?

Ekran bağımlılığı, sosyal medya düşkünlüğü, hazırcılık ve sürekli değişen ebeveynlik anlayışları bizleri her geçen gün daha da zorlarken, çocuklarımız verimsiz topraklara dönüşüyor. Peki, bu gidişatı nasıl değiştirebiliriz? Nereden başlamalıyız?

Gelin birlikte konuşalım.

Modern anne baba olma özentisi bizleri otoriter ebeveynlikten uzaklaştırdı. Çocuk odaklı ve duyarlı anne baba olmak ön plana çıktı. Ancak eski neslin “Biz böyle büyüdük, bir şey olmadı. Bizim zamanımızda şöyleydi” gibi klişe sözleri, yeni nesille çatışmaktan öteye gidemiyor. Çünkü yeni nesli uyaran çok, ama önleyen yok. Çocuğunu besler, büyütürsün ama karşılığında meyve almakta zorlanırsın. Sonra kendi meyvesini yesin, yeter dersin.

Halbuki gelişim psikoloğu John Bowlby’ye göre, çocukların en temel ihtiyacı güvenli bir bağlanmadır. Ancak yoğun yaşam temposu ve bilgi bombardımanı bizleri çocuklarımızdan uzaklaştırıyor.

Güvenli limanlarını dışarda arayan çocuklar, ekran karşısında yalnızlaşıyor. Ve inanın, hırçın, öfkeli, zorba ve bencil bireyler olarak topluma karışıyor.

Peki, buna karşı ne yapabiliriz? Benim üç çocuğum var ve bu yoldaki en önemli çizginin sevginin yanında disiplini dengede tutmak olduğunu gördüm. Kurallı ve disiplinli büyüyen çocuklar, sorumluluk almaktan ve verilen görevleri yerine getirmekten kaçınmazlar. Mükemmel olmaya değil, yeterince iyi anne baba olmaya odaklanan ebeveynler, çocuklarını hayata hazırlarken zorlanmazlar. Çünkü kurdukları güvenli bağlanma, onları duygusal gelişiminin en önemli parçası haline getirir.

Gelelim, dijital dünyada sınır koyma eylemine.

Amerikalı psikolog Jean Twenge’nin araştırmaları sonucunda, aşırı ekran süresinin çocuklarda kaygıyı artırabileceğini ve sosyal becerileri zayıflatabileceğini gösteriyor. Bunun için bilinçli sınır koymak, bolca vakit geçirmek, göz teması kurup konuşmak ve en önemlisi sevildiğini hissettirmek çocukta DÖNÜŞÜME VE DEĞİŞİME sebep olacaktır. Tabii ki, bu değişim özgüven adı altında saygısızlık ve bencilliğe dönüşmemeli.

Çocuklarımız, topluma meyve veren ağaçlar olmalı. Kökleri sağlam temeller üzerine inşa edilmeli, sevgi ve disiplinle beslenmeli ki meyveler sağlam, değerli ve sağlıklı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar