Sevgili gönül dostlarım Televizyonda belgesel  tadında bir program izliyorum...

Gerçekten duyunca İNANAMADIM...

Özellikle son günlerde bu Korona illeti yüzünden hepimiz evlerimizdeyiz bu nedenle bir çok Tv'de YEŞİLÇAM filmleri izliyoruz...

İnanın ilk izlediğimde nasıl keyif aldıysam aynısını alıyorum....

Bunların içerisinde ise HABABAM SINIFI...

Bu izlediğim Belgesel tadında ki program da HABABAM SINIFINI anlatılıyor... Bir çok şeyi ilk defa duyuyorum o ilk defa duyduklarımdan sadece ikisini sizinle paylaşıyorum...

Televizyonda izlediğim programdaki cümleleri olduğu gibi aktarıyorum.. ki İnternette onedio.com dada aynısını az önce okudum...

Bu efsane Türk filmi ile ilgili sadece bir kaç şey aktarmak isterim.

Seriyi bize kazandıran Rıfat Ilgaz, daktilo alacak parası olmadığı için Hababam Sınıfı'nı el yazısıyla yazmak zorunda kalmıştır.

Ve Rıfat Ilgaz'ın, yıllar önce yapılan bir röportajında "Nasıl bu kadar çok güldürebildiniz?" sorusuna verdiği düşündürücü yanıt:

"Eskiden idamlar sabaha karşı yapılırmış. Belli bir süre sonra idam yaklaştığında tüm dükkanlar açılmaya, esnaf satış yapmak için bağırıp çağırmaya başlamış.

Bunun üzerine aileler de o saatlerde sokağa çıkmaya başlamış ve idam vakitleri panayır havasına bürünmüş. Sonuçta da ölen bir adama bakarak gülen bir halk görüntüsü oluşmuş.

Ben de çöken eğitim sistemini anlattım. Hepimiz ölen bu sisteme bakarak güldük."

Yani tıpkı hem eğlenceli hem de hüzünlü olabilen film müziği gibi bir alt metin saklıymış bu efsane seride.

Bu ilginç alıntıdan sonra bir şey daha söylemek isterim...

Pek çok kez birlikte rol alan Kemal Sunal ve Şener Şen'in birlikte rol aldıkları ilk film Hababam Sınıfı'ymış...
Ha şunu da söylemek isterim Eski Türk filmlerimiz yani YeşilÇam  filmlerimiz bir kültürdür.. Kıymetini bilmeli ve Z kuşağı çocuklarımıza bu filmleri izletmemiz lazım...