Erdal Özyıldız
Cehennem dediğin...
Merhaba Dostlar,
Geçtiğimiz son dönem gerek memleketimizde gerek dünyanın bir çok yerinde felaketler yaşandı.
Bir çok yerdeki bu yıkım ifadelerinde hep cehennem gibi ifadeleri kullanıldı.
Bu ifadenin ne anlama geldiğini biraz araştırma gereği duydum.
Birçok yorumcu ve araştırmacılar dinde cehennem ile korkutmanın doğru olmadığını, cehennemin halk ve toplumlar arasında korkulan bir öğe olduğunu söylerler.
Önceden beridir aslında din yöneticilerinin bu korkulan öğeyi kullanıp toplumun üzerinde etki bıraktığını savunurlar. Aslında birçok insanın psikolojik olarak cehennem ve şeytan kavramından korktuklarını ve bu sebeple dine bağlı kaldıklarını belirtirler.
Misal hepimizin inancı üzere terazide günahı ağır gelenler tekrar tekrar çok kızgın ateşlerde yanacak.
Bu daha çok ve ilk olarak Araplara yapılan tehdit.
Peki neden ateş ve sıcak.
Çünkü coğrafi konum olarak Araplar en çok sıcaktan nefret ederler ve yaratıcı onlara bu ölçüde bir ceza veriyor.
Oysa bakınız soğuk yerlerde misal Norveç inancına göre cehennem tamamen buzdan ve soğuktan ibarettir.
Çünkü Norveçliler soğuktan nefret ederler.
Peki nedir bu cehennem?
Nasıl bir yerdir?
Aslında bu anlatıma bakarsak kişinin yaşarken en çok sıkıntı duyduğu ve nefret ettiği yerin öbür yaşantıda cezasıdır.
Kimi duygu ve felsefe insanları da şöyle bahsetmekte cehennemden.
Sevginin bittiği her yer cehennemdir
Ya da
İyi insanların olduğu her yer cennettir.
Ama en uygun söz ise bana göre şudur
Cehennemde dal ve odun yoktur, herkes kendi ateşini yanında götürür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.