Çocuğum Sürekli Öfkeleniyor Ne Yapmalıyım?

Son zamanlarda, büyükten küçüğe hızla artarak devam eden öfke problemi hepimizin dilinde sakız misali oyalanıp duruyor. Konuşup duruyoruz lakin çözüm önerisi için kolları sıvamıyoruz. Peki, özellikle çocuklarda öfke nöbetinde neler yapmalı, kriz anını nasıl yönetebiliriz? Gelin, birlikte bu durumu konuşalım.

Öncelikle, öfke bir duygudur ve yaşanması gerekir. Akıllı, uslu, sus pus çocuk neredeyse yok denecek kadar azaldı. Kendini yerlere atan, "Anne, anne!” diye bağıran, oyuncaklarını fırlatan çocuklarla karşı karşıya kaldığımız sahneler her geçen gün artıyor. Geçenlerde yolda gördüğüm anne ve çocuğun öfkesi beni derinden etkiledi. Çocuk ayrı bağırıyor, anne ayrı bağırıyor. Aslında ikisi de birbirini duymuyor. Ses yükseldikçe aradaki mesafe hem kalben hem de bedenen uzaklaşıyor. Çünkü öfke, kalpten uzaklaştıkça şiddete dönüşür. Bağırırsın, lakin duyan olmaz. Tam da böyle bir sahneydi.

Bunu anlatmamın sebebi, çocuklara öfke duygusunu sağlıklı bir şekilde nasıl ifade edeceklerini öğretmemiz gerektiğidir. Çocuğun öfkesi büyük ya da küçük diye yok sayılmaz. Sakin bir ses tonuyla “Evet, seni dinliyorum. Belli ki çok sinirlenmişsin. Anlat bakalım, ne oldu?” demek çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. Daha sonra çocuğun yanına çökerek göz teması kurmak, aradaki mesafeyi azaltmak için güzel bir başlangıç olabilir. Alternatifler sunarak öfkelenmesini başka yöne çekmeye çalışabilirsiniz.

Zaman en iyi ilaç derler. Siz de çocuğunuza zaman tanıyın, bırakın sakinleşsin. ”Şu an üzgünsün, sinirlisin, anlıyorum. Hadi birlikte derin nefes alıp verelim.” diyerek duydu yönetimine sağlıklı şekilde destek olabilirsiniz.

Resimle, oyuncakla ya da oyunla kendini ifade etmesine yardımcı olursak, duygularını yönetebilen sağlıklı nesiller yetiştirebiliriz. Bunu başarmanın en güzel yolu sevgi ve sabırdır. Sevginin olduğu yerde sabır, sabrın olduğu yerde selamet vardır. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar