Bu haftaki yazımda hem bir yönetmen hem de bir tiyatro yazarı olarak çocuklarımız için tiyatronun neden önemli olduğundan bahsetmek istiyorum. Aslında sayfalarca, hatta belki de kitaplar dolusu bahsedebileceğim bir konuyu yazıma nasıl sığdırabileceğimi bilmeden kısaca bahsedeceğim sizlere.
 
Tiyatro, çocuğun sosyal çevresiyle olan ilişkilerinde çok daha rahat iletişim kurmasını sağlayan bir araçtır. Tiyatroda sergilenen oyunlarda çocuklar gözlem yoluyla öğrenmektedir. İzlediği oyunda kendisini oyunun bir parçası olarak gören çocuk sahnedeki oyuncuları gözlemler, onları model alır ve onlarla empati kurar. Bu da çocuğun hem gözlem yaparak hem de aktif katılımı ile özgüven duygusu geliştirmesine yardımcı olur. Bunun sonucu olarak çocuk, oyunda anlatılanı gözlem yoluyla öğrenir ve bu çıkarımı hayata aktarır. Çocuklar duygu ve düşüncelerini daha akıcı bir dille ve daha etkin bir şekilde ifade ederler. Bu gözlem yoluyla öğrenmenin çocuklarda dinleme, dikkat, algılama ve konuşma gibi becerilerin gelişmesine önemli bir yeri vardır.
 
Tiyatro ve tiyatro oyunu aynı zamanda çocuğumuz için bir sosyalleşme alanıdır. Çocuklar oyunu izlemeye gelen diğer çocuklarla birlikte aynı etkinliğe ortak olup, birlikte eğlenirler, birlikte gözlemlerler, birlikte eleştirirler ve birlikte öğrenirler. Çocukların tiyatro oyun seyretme deneyimleri arttıkça, bu durum onların sosyal ilişkilerine, iletişim becerilerine ve günlük hayatta karşılaştıkları sorun karşısındaki problem çözme becerilerine de yansır. Sosyal ilişkilerinde daha duyarlı, daha nesnel, daha empatik tutumlar sergilemelerinde çocuklarımıza yardımcı olur.

Çocuklar tiyatro oyunlarında korktukları, kaygı duydukları kimi hayvan, nesne veya durumlarla karşı karşıya gelirler. Oyun içerisinde yer alan bu obje ya da olgularla kurulan ilişki, onların bu korku ve kaygılarının azalmasına katkı sağlamaktadır. Özetle, çocuğumuz için korku ve kaygı kaynağı olan bazı olgular, tiyatro oyunu ile farklı bir anlam kazanmaya ve çocuğumuzun o olguya olan bakış açısında olumlu yönde değişimlere olanak sağlamaktadır.

Çocuk oyunlarının çocuklarımız için en önemli faydalarından biri de şüphesiz eleştirel düşünce kazanımıdır. Eleştirel bakış açısı, hem bizim için hem de çocuklarımız için yaşam deneyiminden ve gözlemlerden yola çıkılarak kazanılır. Çocuklarımızın eleştirel düşünme becerisi kazanmasında sanatın ve tiyatronun payı çok büyüktür. Tiyatro ile  çocuk, sahnelenen oyunla neden-sonuç ilişkisi kurmaya yönelir ve bir karar vermeye itilir. Bu benim de tiyatro yaşamımda her zaman  benimsediğim bir olgudur ve yine benim için Dünya Tiyatrosu’nun en büyük isimlerinden biri olan Bertolt Brecht’in tiyatroya bakışında tiyatronun en büyük görevini oluşturur. İşte tiyatronun eğitici yönü ve eleştirel düşünceye olan katkısı bu noktada daha da ön plana çıkmaktadır. 

Tiyatro ile çocuğumuz günlük hayatımızdaki olaylara farklı açılardan bakabilme becerisi kazanır. İşbirliği, farkındalık ve dayanışmayı öğretir. Sanatın en büyük kazanımlarından biri olan estetik algı, tiyatro ile eğlenceli bir oyun olarak çocuğumuzun bakış açısına girer ve geliştirilir. Çocuğumuzun kaygı ve duygusal gerginliklerden uzaklaşmasına, sorunlar karşısında farklı, yapıcı çözüm yolları üretmesine yardımcı olur. 
 
Tiyatro iyidir.
Tiyatro güzeldir.
Tiyatro iyileştirir.
Tiyatro güzelleştirir.
Tiyatro hayattır; hayatı kaçırmayın!!